Türkiye’nin Hububat ve Mamul İhracatı İlk 6 Ayda 6 Milyar Dolara Ulaştı

Türkiye, 2023 yılının ilk altı ayında, 214 ülke ve serbest bölgeye toplamda 6 milyar 94 milyon 668 bin dolarlık hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatı gerçekleştirdi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, bahsedilen sektör, altı ay içinde 214 ülke ve serbest bölgeye toplam 5 milyon 997 bin 318 ton ürün satarak 6 milyar 94 milyon 668 bin dolar gelir elde etti.

Geçen yılın ocak-haziran döneminde 5 milyar 830 milyon 100 bin dolara ulaşan ihracat, bu yıl yüzde 4,5'lik bir artış gösterdi.

Çikolata ve Kakao Ürünleri Zirvede

İhracatta en yüksek rakamı 618 milyon 288 bin dolar ile çikolata ve kakao içeren ürünler alırken, onu 552 milyon 960 bin dolarlık ayçiçek tohumu ve 467 milyon 905 bin dolarla tatlı, bisküvi ve gofret ürünleri takip etti.

İhracatın en fazla gerçekleştirildiği bölge ise 2 milyar 5 milyon 904 bin dolarla Orta Doğu oldu. Afrikaya 1 milyar 452 milyon 930 bin dolar, Avrupa’ya ise 857 milyon 424 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi.

İhracat yapılan ülkeler arasında Irak, 921 milyon 959 bin dolarla en çok ürün gönderilen ülke konumunda. Irak’ı 417 milyon 180 bin dolarla ABD, 307 milyon 178 bin dolarla Suriye izliyor.

Geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla ABD'ye ihracatta yüzde 32,1, Suriye'ye ise yüzde 22,3 oranında artış kaydedildi.

Dünya Genelinde Buğday Üretiminde Rekor Bekleniyor

TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, sektörün ihracatındaki artışı değerlendirdi.

Dünya genelinde buğday üretiminin 808,5 milyon ton ile rekor seviyeye ulaşmasının ve bazı ülkelerde stokların düşmesinin beklendiğini aktaran Tiryakioğlu, şunları belirtti:

“Bahar aylarındaki don olaylarının etkileri sürüyor; ancak mayıs ayındaki yağışlar bazı bölgelerde verim artışına katkı sağladı. Kıraç alanlarda yaşanan kayıplar nedeniyle buğdayda yüzde 15, arpada ise yüzde 25'e varan rekolte düşüşü öngörüyoruz. Bu yıl buğday ithalatında herhangi bir kısıtlama olmamasını, arz güvenliğini sağlamak açısından önemli bir tarımsal politika refleksi olarak değerlendiriyoruz. Ayrıca, ithalat artışlarının iç piyasadaki üretici maliyetleri ve karlılık dengesi açısından dikkatle yönetilmesi gerekmektedir.”