reklam
reklam
DOLAR40,1760% 0.23
EURO47,0528% 0.03
STERLIN54,4593% 0.06
FRANG50,4283% 0.25
ALTIN4.317,28% 0,78
BITCOIN117.755,995.952
reklam

Çatalhöyük'ün Temel Taşı Kadın mı?

Yayınlanma Tarihi : Google News
Çatalhöyük'ün Temel Taşı Kadın mı?
reklam

Çatalhöyük Araştırma Projesi çerçevesinde Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Hacettepe Üniversitesi'nden araştırmacılar, Konya'nın Çumra ilçesinde yer alan UNESCO Dünya Mirası listesindeki Çatalhöyük kentinde şaşırtıcı bulgular ortaya koydu. Neolitik dönemde 8.000 kişinin yaşadığı bu alanda cinsiyet rolleri üzerine belirsizlikler bulundu. 12 yıldır süren çalışmalarda, 8-10 bin yıl önce yaşamış insanların iskeletleri üzerinde yürütülen DNA analizleri, bilim insanlarını ilginç sonuçlara yönlendirdi. Araştırma son günlerde Science dergisinde yayımlandı.

'KIZ ÇOCUKLARINA DAHA FAZLA HEDİYE'

ODTÜ tarafından yürütülen bu araştırmada 11 ülkeden toplam 47 bilim insanı görev aldı. ODTÜ Biyoloji Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Somel, yaptıkları çalışmayı şu sözlerle açıkladı:

“Çatalhöyük'te, 8-10 bin yıl önce insanlar, ölülerini yaşadıkları evlerin tabanlarının altına gömüyorlardı. Bu nedenle, kazı sırasında farklı dönemlerde gömülmüş kadın, erkek, çocuk ve çok sayıda insan iskeleti ortaya çıkıyor. Asıl araştırdığımız konu, bir evin içinde gömülü bireylerin akrabalık ilişkileri idi. Burada iki temel bulguyla karşılaştık. Birincisi, bir evde gömülen bireylerin anne tarafından akraba olması. Yani, bu evlerde gömülenler amca veya hala çocukları değil, hepsi anne soyundan gelen akrabalar. Bu durum, evlerin nesilden nesile kadınlar aracılığıyla devredildiğine işaret ediyor. Kadınların köyde kalıp mülkiyetin sahibi olmaları ve akrabalık ilişkilerini anne soyu üzerinden tanımlamaları, anaerkil toplulukların varlığını ortaya koyuyor. Çatalhöyük'te de benzer bir yapının olduğu görülüyor. Diğer bir ilginç bulgu ise cinsiyetle ilgili. Mezarlardan ulaşan hediye eşyalara baktığımızda, kız çocuklarına erkek çocuklarından çok daha fazla hediye verildiğini belirledik. İncik, boncuk, seramik ve taş aletler gibi hediyeler, erkek çocuklarına nazaran kız çocuklarına daha fazla verilmiş. Ayrıca, erkeklerin kendi anne evlerinden ayrılarak eşlerinin ailelerine yerleştiği yönünde bulgular mevcut. Avrupa'daki erkek egemen toplumlarda erkek çocuklarının daha iyi beslendiği gözlemlenirken, Çatalhöyük'teki erkekler ile kadınlar arasında beslenme açısından bir fark görülmemektedir. Bu da toplumun eşitlikçi ve kadın merkezli yapısını destekliyor.”

KADIN EGEMENLİĞİ ŞİDDETİ AZALTMIŞ OLABİLİR Mİ?

Topluluğun yarısının çocuk ve bebeklerden oluştuğu düşünülüyor ve bu, yüksek doğurganlıktan kaynaklanıyor olabilir. Kemik gelişimlerinin incelenmesi, bireylerin iyi yaşadığını ve sağlıklı olduklarını ortaya koyuyor; diş çürükleri ise oldukça az. Cinayet benzeri insan kaynaklı ölümler ise Çatalhöyük'te bulunmamaktadır. Diğer dönemlere baktığımızda, ok ucuyla delinmiş iskeletler tespit edilebiliyor, fakat bu alanla ilgili insan kaynaklı bir ölüm örneğine rastlamadık. Bu durum, sonraki dönemlere göre daha az şiddete dayalı bir kültür olduğunu ortaya koyuyor. Bazı toplumlarda erkek egemenliğinin artışıyla birlikte ekonomik rekabet ve şiddet oranlarının yükseldiği bilinirken, Çatalhöyük’te mevcut kadına yönelik bir yapının, toplumda eşitlik sağlamakla beraber şiddetin ve insan kaynaklı ölümlerin olmamasına katkı sağlamış olabileceği düşünülmektedir.”

reklam

YORUM YAP