reklam
reklam
DOLAR40,2191% 0.11
EURO47,0358% -0.09
STERLIN54,2600% 0.06
FRANG50,5011% 0.13
ALTIN4.363,06% 0,65
BITCOIN121.787,443.345
reklam

Özel Hastanedeki Skandal Hata Üzerine Karar Verildi: Yanlış Teşhisle Alınan Organ İçin 230 Bin Lira Tazminat Talep Edilecek

Yayınlanma Tarihi : Google News
Özel Hastanedeki Skandal Hata Üzerine Karar Verildi: Yanlış Teşhisle Alınan Organ İçin 230 Bin Lira Tazminat Talep Edilecek
reklam

Ankara'da yaşayan Ebru Ünal, 2018 yılında sırt, böbrek ve karın ağrıları şikayetleriyle özel bir hastaneye başvurarak H.B. isimli doktora muayene yaptırdı. Yapılan muayene sonrasında doktor Ünal'a, böbreği üzerinde bir kitle tespit ettiğini ve bu durumun ölümcül olabileceğini belirterek acil bir ameliyat gerektiğini söyledi. Şokun ve paniğin etkisiyle Ünal, ailesiyle görüştükten sonra ameliyat olmaya karar verdi. Bir süre sonra hastaneye yatırılan Ünal'ın sol böbreği, robotik ameliyatla alınıp patolojik inceleme için gönderildi. Uzun bir tedavi sürecinin ardından taburcu edilen Ünal'a yapılan patolojik araştırmalarda, böbreğindeki rahatsızlığın tedavi edilebilir bir lenfoma kanseri olduğu belirlendi. Artık tek böbrekle yaşamını sürdürmek durumunda kalan Ünal, 'yanlış tanı koyduğu' iddiasıyla doktor H.B. hakkında Ankara 3’üncü Tüketici Mahkemesi'nde 'malpraktis' davası açtı.

‘AMELİYAT ÖNCESİNDE HASTADAN RIZA BELGESİ ALINDI’

Ankara 3’üncü Tüketici Mahkemesi'nde açılan maddi ve manevi tazminat davasında Ebru Ünal'ı, avukatı ve kardeşi Emin Ünal temsil etti. Avukat Ünal, kardeşinin ihmal ve yanlış teşhis sonrası böbreğinin alındığını ve bundan sonra tek böbrekle yaşamını zor şartlar altında sürdürmek zorunda kaldığını ifade etti.

Davalı doktor H.B.'nin avukatları, müvekkillerinin ameliyat öncesi hastadan 'rıza belgesi' alındığını ve müdahalenin gereken bir işlem olduğunu savundu. İddia edilen gibi ihmal olabileceği konusunda bir kanaatleri olmadığını belirten avukatlar, “Böbrekte kitle varsa bunun en doğru tedavi yöntemi cerrahi müdahaledir. Ayrıca ameliyat öncesi rıza belgesi alındı. Dolayısıyla müvekkilimin yaptığı ameliyatta bir kusuru yok” açıklamasını yaptı.

DAVA 5 YIL SÜRDÜ

Yaklaşık 5 yıl süren yargılama neticesinde Ankara 3’üncü Tüketici Mahkemesi, tarafların avukatlarını dinledikten sonra, davacı tarafın patolojik, pet taraması ve biyopsi raporlarını inceledi. Adli Tıp Kurumu ve bilirkişilerin hazırladığı raporlar doğrultusunda, 'böbreği yanlışlıkla alınan' Ebru Ünal'ın doktoru H.B.'nin, ameliyat tarihinden itibaren, hastanedeki tedavi ve robotik ameliyat giderlerinden 30 bin TL maddi, 200 bin TL manevi tazminat ödemesine karar verdi. Ayrıca, mahkeme harcı ve avukatlık masrafı olan 94 bin TL vekalet ücreti, 15 bin TL mahkeme harcı gibi giderlerin kısmen davalılardan tahsil edilmesine hükmedildi. Doktorun avukatının karara itiraz etmesi üzerine dava dosyası istinafa taşındı.

‘HEM BEDENİM HEM RUHUM ÇOK YIPRANDI’

Yanlış teşhis sonucu tek böbrekle yaşamını sürdürmek zorunda kalan Ebru Ünal, DHA mikrofonuna yaşadıklarını şu şekilde aktardı: “2018’de hastalandım. Tomografi sonucunda böbrek üstünde bir kitle olduğu tespit edildi. Kanser teşhisi koydular ve acil ameliyat gerekli dediler. Böbreğimi aldılar. Sonrasında öğrendik ki bu durumu kanser değil, lenfoma oluşturmaktaydı. Lenfoma, kemoterapi ile tedavi edilebilecek bir hastalıkmış. Yani böbreğimin alınması gerekmiyormuş. Şimdi tek böbrekle hayatta kalmaya çalışıyorum. Ameliyat sonrası başlayan kemoterapi süreci son derece zorlayıcı. Hem bedenen hem ruhen yıprandım. Günlük yaşamımda yürümekte bile zorlanıyorum. Enerjim çok düşük. Ameliyat sonrası böbreğimin ne yapıldığını ve nerede olduğunu kimse açıklamadı. Bu durum beni derinden rahatsız ediyor.”

‘TEK BİR DOKTORLA YETİNMEYİN, İKİNCİ GÖRÜŞ ALIN’

Yaşadığı psikolojik travmayı henüz atlatamadığını belirten Ebru Ünal, “Herkesin dikkatine sunuyorum, lütfen yalnızca tek bir doktorun sözlerine güvenip ameliyat olmayın. İkinci, belki de üçüncü görüşü almakta fayda var. Hayati bir mesele bu. Benim hayatım bir doktorun hatası yüzünden bambaşka bir yöne kaydı. Evet, tazminat davasını kazandım ve bir maddi karar çıktı, ama kaybım çok daha büyük. Organım artık yok. Sağlığım geri getirilemiyor. Manevi anlamda da tükenmiş durumdayım. Artık sadece yaşadığım mağduriyetin duyulmasını istiyorum. Başka kimse benim gibi acı yaşamasın” şeklinde konuştu.

reklam

YORUM YAP