

Türk Manyetik Rezonans Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mecit Kantarcı, bir grup gazeteciyle gerçekleştirdiği sohbetinde, yapay zekânın MR görüntüleme alanında büyük bir değişim yarattığını ifade etti. Acil durumlar için daha hızlı tanı imkanı sağlandığını belirten Kantarcı, “Küçük lezyonların ya da mikroskobik değişikliklerin tespiti daha da kolaylaşıyor. Yapay zekâ tabanlı sistemler, lezyonları tümör veya ödem olarak sınıflandırabiliyor ve zaman içindeki değişimleri takip edebiliyor. Özellikle nadir veya zor fark edilen bulguları tespit edebiliyor. MR verilerinden elde edilen yüksek doğruluklu yapay zekâ analizleri ile hastaya özgü risk profilleri oluşturulabiliyor ve tedavi süreçlerine yönelik öngörüler geliştirilebiliyor. Gelişmiş yapay zekâ sistemleri ayrıca cerrahiler sırasında gerçek zamanlı MR verilerini işleyebiliyor.” dedi.
2-3 YIL ÖNCEDEN UYARACAK
Yapay zekânın sağlık alanındaki en önemli katkılarından biri hastalıkları erken aşamada tespit etme yeteneğidir. MR görüntülerinde çok küçük ya da belirsiz anormallikleri bile tespit edebilen yapay zekâ algoritmaları, kanser gibi ciddi hastalıkların tanısında devrim yaratıyor. Alzheimer, multipl skleroz ve parkinson gibi nörolojik hastalıklara karşı yapay zekâ, beyin içerisindeki yapısal ve fonksiyonel değişimlerin çok erken dönemlerde tespit edilmesine olanak tanıyor. MR teknolojisi, yapay zekâyla birlikte adeta bir ‘tıbbi sezgi aracı’ haline dönüşüyor ve yalnızca hastalıkları görüntülemekle kalmayıp, aynı zamanda öngörmek gibi çok daha büyük bir işlev üstleniyor. Örneğin, Alzheimer hastalığı için yıllar öncesinden tahmin yapmak mümkün hale geliyor ve hastalığın evreleri otomatik olarak belirlenerek erken müdahale şansı sağlanıyor.
MEME KANSERİNİ 1 YIL ÖNCE GÖRDÜ
– Prof. Dr. Mecit Kantarcı, yapay zekânın iyi huylu ve kötü huylu kitleler arasında ayırım yapma konusundaki başarısına da dikkat çekti. “Meme kanseri taramalarında yapay zekâ uygulamaları çerçevesinde yapılan bir çalışmada, yapay zekâ modeli, radyologların ‘normal’ olarak değerlendirdiği MR taramalarında aslında kanser belirtisi olabilecek bölgeleri tespit ederek kanserlerin ortalama bir yıl öncesinden saptanmasını başardı. Bunun sonucunda erken teşhis oranını yüzde 30’a varan oranlarda artırma potansiyeli gösterdi. Yapay zekâ destekli MR uygulamaları, otizm, serebral palsi ve nadir genetik bozukluklar gibi alanlarda da çok erken yönlendirmeler ile fark yaratmaktadır.” ifadelerini kullandı.