Erdoğan dün Beştepe’deki Kabine Toplantısı sonrası özetle şunları söyledi:
SİYASİ İKBAL PEŞİNDE DEĞİLİZ
“Türkiye’yi kardeşlikle büyütmek, bölücü terör gibi ülkemizi yarım asırlık prangalarından kurtarmak için çok boyutlu çaba içerisindeyiz. Bunun için riske girilmesi gerekiyorsa giriyoruz. Mücadele edilmesi gerekiyorsa ediyoruz. Kuvvet kullanılması gerekiyorsa kullanıyoruz. Konuşulması, görüşülmesi gerekiyorsa bunu da çekinmeden yapıyoruz. Şunu milletim bilsin ki biz asla siyasi ikbal peşinde değiliz. Biz milletin ve memleketin istikbalini garantiye almanın peşindeyiz. Terörsüz Türkiye sürecimizde evlatlarımıza üzerinde mutlu, müreffeh ve huzurla yaşayacakları bir ülke bırakmanın peşindeyiz. Ne yapıyorsak 86 milyonun birliği, dirliği, huzuru için yapıyoruz.
TÜRK-KÜRT-ARAP İTTİFAKI MESAJIMIZ
Kızılcahamam kampındaydık. Açılış ve kapanış hitabında başta terörsüz Türkiye süreci olmak üzere ülkemizin en kritik meselelerini enine boyuna değerlendirdik. Bundan yine birileri rahatsız oldu. Türk-Kürt-Arap ittifakına yönelik mesajımız dışarıda kandan ve çatışmadan beslenenleri, içeride ise tek parti faşizminin günümüz temsilcilerini ciddi manada tedirgin etti. Bizi suçmuş gibi ümmetçilikle itham ettiler. Cumhuriyet tehdit altında diyerek korku yaymaya çalıştılar. Son 5 gündür öyle saçma argümanlar duyduk ki bütün bu saçmalıkları anlatmaya cehalet ifadesi bile yetersiz kalıyor.
Ne millet kavramından ne de ümmet mefhumundan haberdarlar. İkisini birbirinin zıttı görecek kadar bilgisizler. Milletten ve milletin inanç dünyasından kopuk durumdalar.
İSRAİL ŞIMARTILMIŞ TERÖR DEVLETİDİR
İsrail bölgemizi kana, kaosa boğmak için elinden geleni yapıyor. Dürzileri bahane ederek Suriye’ye de saldırdı. İsrail hukuk tanımaz kural tanımaz ilkesiz şımartılmış ve gözü dönmüş bir terör devletidir. Gelinen aşamada bölgemizin en büyük sorunu İsrail’in saldırganlığıdır. Bu saldırganlık hiçbir zaman unutulmayacaktır. Canavar bir an önce durdurulmazsa önce bölgemizi sonra da dünyayı ateşe atmaktan çekinmeyecektir. Komşumuz Suriye’nin, milli birliğinin, üniter yapısının ve çok kültürlü kimliğinin korunması bizim temel politikamızdır. Suriye’nin parçalanmasına dün rıza göstermedik bugün de yarın da rıza göstermeyiz. Suriyeli kardeşlerimizle birlikte buna izin vermeyeceğiz. İsrail’in ipiyle kuyuya inenler hesap hatası yaptıklarını anlayacaklardır. Suriye’nin toprak bütünlüğü, özellikle güneyiyle kuzeyi arasında koridor açma hayali kuranlar emellerine Allah’ın izniyle ulaşamayacaklardır.
SURİYE’DEKİ KÜRTLER BİZİM KARDEŞİMİZDİR
İstikrarlı bir Suriye, çevresindeki tüm ülkeler için istikrar üretecektir, tersi bir durumda bunun yükünü herkes taşıyacaktır. Sınırlarımız içindeki Kürt vatandaşlarımız gibi Suriye’deki Kürtler de öz kardeşimizdir. Onların da siyonizm sofrasında meze olmasına müsaade etmeyeceğiz.
( Suriye Devlet Başkanı) Şara’nın bütün bu sıkıntıların üzerinden geleceğine inanıyorum. Şara ile telefon görüşmemiz oldu. Akan kanın durması ve sahadaki durumu ele aldık. İlgili bakanlıklarımız Suriyeli muhataplarıyla iletişim halindeler. Suriye’deki gelişmeleri anbean takip ediyoruz. Ateşkesin sabote edilmek istendiğini görüyoruz. Türkiye olarak Suriye’nin yanında olmaya devam edeceğiz.
ZULÜMLE GELECEK ARAYANLAR ONLAR YOLCU, BİZ HANCIYIZ
Zulüm ve katliamla kendilerine güvenli gelecek arayanlar şunu unutmasınlar onlar yolcu, biz hancıyız. Bin yıl boyunca buralara nice zalimler geldi. Şimdi onların yerlerinde sadece yeller esiyor. Hepsinin hevesi kursaklarında kaldı. Onurlu dış politikamızla diplomatik temaslarımızla biz sulhun safındayız. Kimsenin egemenliğine el uzatmıyoruz. Biz sadece barış istiyoruz. Bölgemizde huzur ve istikrar istiyoruz. Bunun için ne yapmak gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.”
LGS SINAVI SINAV GÜVENLİĞİ OLMAZSA OLMAZIMIZ
ERDOĞAN lise giriş sınavı tartışmalarına ilişkin şöyle konuştu: “Sınavda başarı gösteren öğrenci sayısı üzerinden günlerdir söylemedik yalan bırakmadılar. Burada da tartışma hemen imam hatip düşmanlığına evrildi. İmam hatipliyim ya işi buraya kadar savurdular. Bursa’daki bir imam hatip okulunun açtığı tebrik pankartını çarpıtarak evlatlarımızı hedef gösterdiler. Bütün sınavlarda güvenliğin en üst düzeyde sağlanması bizim olmazsa olmazımızdır. Hiçbir evladımızın emeğinin heba edilmesine izin vermeyiz. Bu hususta her zaman dikkatli olduk. Tavizsiz bir duruş sergiledik. Türkiye sınav güvenliği konusunda parmakla gösterilen bir ülkedir. Sınavları sorunla karşılaşmadan yapıyoruz. Bunu manipüle ederek siyaset yapan zihniyet kötücüldür. Dezenformasyon yapmasınlar. Sınava giren her öğrencimizin gözlerinden öpüyorum. Sevgili evlatlarım unutmayın. Biz size güveniyoruz. Biz sizi seviyoruz. Siz istikbalimizin mimarlarısınız.”
ADALET BAKANLIĞI’NA 20 BİN PERSONEL
“Ekonomide üretimi, istihdamı ve katma değer sağlayan teknoloji odaklı projeleri desteklemeye devam ediyoruz. Ülkemizin stratejik öncelikleri ve küresel ölçekte yaşanan gelişmeler doğrultusunda yeni teşvik sistemini mayıs ayı sonunda ilan etmiştik. Sanayi Bakanlığımız teşvik programının ilk çağrısını bugün yapacak. 260 milyon liraya kadar finansman sağlayacağız.
Enerji konusunda büyük bir atılım içerisindeyiz. 2020 yılında tarihimizin en büyük doğalgaz keşfini yaptık. Günlük 9.5 milyon metreküp üretimle birinci fazı tamamladık. Hali hazırda 4 milyon hanede yerli gazımız kullanılıyor.
Adalet hizmetlerinin daha hızlı daha etkin olması amacıyla ilave bir adım atıyoruz. 20 bin yeni personel yapıyoruz. Adelet ailesine katılacak her bir kardeşime şimdiden başarılar diliyorum.”
15 TEMMUZ TİYATRO DİYENLERİ AFFETMEYİZ
CUMHURBAŞKANI Erdoğan “FETÖ’cü hainleri bozguna uğrattığımız günü yine gururla idrak ettik. 253 kahramanımızı rahmetle andık. 2740 gazimize şükranlarımızı arz ettik” diyerek şöyle devam etti: “Rabbim hepsinden razı olsun. Tüm şehitlerimize rahmet diliyorum. 15 Temmuz’a tiyatro diyenleri, oyun diyenleri hiçbir zaman affetmeyeceğiz daima esefle hatırlayacağız. Su uyur FETÖ uyumaz gerçeğinden hareketle örgütle mücadelemiz kararlılıkla sürüyor.
Bugüne kadar yüzde 30’u İçişleri, yüzde 24’ü Milli Savunma, yüzde 18’i Milli Eğitim olmak üzere toplam 155 bin kişinin kamuyla ilişiği kesildi. Bunların 28 bini görevlerine iade edildi. 289 fiili darbe davasının tamamında karar verildi. Bu davalarda 1634 kişi ağırlaştırılmış müebbet, 1366 kişi müebbet, 1891 kişi ise süreli hapis cezası aldı. Hali hazırda ceza infaz kurumlarında 11 bin örgüt mensubu var. Operasyonlarımız devam ediyor. FETÖ kuruluşundan itibaren yabancı güçlerin himayesinde büyümüştür. FETÖ’nün, MİT krizinde, 17-25 Aralık’ta, 15 Temmuz’da yapmaya çalıştığı darbeler, bugün yaşananların ışığında daha bir anlam kazanmakta, bu hainlerin asıl gayelerinin ne olduğu daha belirgin hale gelmektedir. Bu gerçek tam anlaşılmadan, FETÖ’nün içimize sokulmuş, ajanlarla dolu bir ‘Truva Atı’ olduğu anlaşılamaz.”
