

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Keçeli, toplantı hakkında yaptığı değerlendirmede, “Mart ayında Cenevre'de düzenlenen genişletilmiş formatlı gayriresmi toplantıda, iki halkın yararına iş birliğinin geliştirilebileceği alanlar ele alınmış ve bu çerçevede altı başlık üzerinde mutabık kalınmıştı. 16-17 Temmuz tarihlerinde New York'ta tertiplenen ikinci toplantıda, aradan geçen dört ayda söz konusu iş birliği başlıklarında kaydedilen gelişmeler gözden geçirilmiştir. Bu çerçevede, Gençlik Teknik Komitesi'nin kurulması, mezarlıkların restorasyonu ve çevre ile iklim değişikliği başlıklarında istenen düzeyde ilerlemenin sağlandığı; Ada'daki mayınların temizlenmesi konusunda da tarafların çalışmalara başlamaya çok yakın oldukları ve sadece bazı teknik ayrıntıların netleştirilmesi gerektiği görülmüştür” ifadelerine yer verdi.
Mart ayında belirlenen altı başlıktan ikisi hakkında ilerleme sağlanamadığını kaydeden Keçeli, “Mart ayında belirlenen altı başlıktan 4 yeni sınır kapısının açılması ve Ara Bölge'de güneş enerjisinden elektrik üretimi konularında, BM'nin çabalarına ve Türk tarafının yapıcı katkılarına rağmen henüz ilerleme kaydedilememiştir. Sınır kapıları konusunda Türk tarafı, BM tarafından toplantıda sunulan uzlaşı önerisini iyi niyetle kabul etmiş olsa da, Rum tarafının her aşamada yeni şartlar öne sürmesi ve yıllardır kabul görmeyen önerileri ısrarla gündeme getirmesi sonuç almamızı imkansız kılmıştır. Ayrıca, Ara Bölge'de güneş enerjisinden elektrik üretimi alanındaki Rum tarafının uzlaşmaz tutumu da ilerlemenin önündeki tek engel olmuştur. Bu iki alanda ilerlemeye yönelik görüşmeler, önümüzdeki dönemde Ada'da taraflar arasında, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs konusundaki Kişisel Temsilcisi Holguin'in desteğiyle devam edecektir” dedi.
New York'ta gerçekleştirilen toplantıda ikisi liderin, sivil toplum angajmanına yönelik bir istişari mekanizma oluşturulması, kültürel eserlerin değişimi, hava kalitesi yönetimi ve mikroplastiklerden dolayı oluşan kirlilikle mücadele konularında dört yeni iş birliği alanı üzerinde mutabık kaldığını ifade eden Keçeli, “Bu yeni başlıklara dair görüşmeler de önümüzdeki dönemde Ada'da yapılacaktır. BM Genel Sekreteri'nin, önümüzdeki Eylül ayında BM Genel Kurulu yüksek düzeyli haftası çerçevesinde iki liderle üçlü bir görüşme gerçekleştirmesi, yıl sonuna kadar da üçüncü bir genişletilmiş formatlı gayriresmi toplantı düzenlenmesi planlanmaktadır” sözlerini kullandı.
Türkiye'nin iki toplantıya da Ada'daki iki devletin iyi komşuluk ilişkilerini geliştirmek üzere katıldığını vurgulayan Keçeli, “Türkiye, KKTC ile yakın eşgüdüm ve istişare halinde, New York toplantısına, Cenevre toplantısında olduğu gibi, Ada'daki iki devlet arasındaki iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi amacıyla katılmıştır. Dört yeni iş birliği alanına yönelik uzlaşının sağlanması, Ada'daki komşu iki devletin ilerideki çözüm sonrası işbirliğinin zeminini hazırlamaktadır” dedi.
Rum tarafının işbirliğine yanaşmadığını vurgulayan Keçeli, “Öte yandan, Rum tarafının 'iş birliği' kelimesini dahi telaffuz etmekte isteksiz olduğu bir ortamda bu tür sınırlı kazanımların dahi ancak büyük çabalar sonrasında elde edilebildiği ve iki halkın gündelik hayatına doğrudan olumlu etki edecek, yeni sınır kapılarının açılması gibi konularda Rum tarafının uzlaşmaz tutumunun ilerlemeyi engellemesi üzüntü vericidir. Rum tarafının bu yaklaşımı, Kıbrıs meselesinde KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Tatar'ın savunduğu iki devletli çözüm vizyonunun dışında bir çözümün neden uygulanamayacağını açıkça ortaya koymaktadır. Türkiye olarak önümüzdeki süreçte de iki taraf arasındaki iş birliği kültürünün geliştirilmesi adına çabalarımızı iyi niyetle sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.