Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki ihanet ve kahramanlığın karşı karşıya geldiği en uzun gecelerden biri olan 15 Temmuz, Cumhurbaşkanlığı projesi olarak, 500 kişilik dev bir ekiple ilk kez sahneye taşındı.
15 Temmuz'un 9. yılında Beştepe'de 2 bin kişilik salonda sahneye yansıtılan “En Uzun Gece”, aylar süren özverili bir çalışmanın ürünü olarak karşımıza çıktı. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) ve Devlet Opera ve Balesi'nden (DOB) Devlet Sahne Sanatları Topluluğu'na, Devlet Çoksesli Korosu'ndan katılan 500 kişilik ekip, gece gündüz süren çalışmaların ardından 90 dakikalık bir destan ortaya çıkardı. Projenin direktörlüğünü üstlenen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin, eserin hazırlık sürecinin zorluklarını Hürriyet'e şöyle anlattı:
OLAĞANÜSTÜ HASSASİYET
* Eserin fikri nasıl doğdu?
Uzun yıllardır üzerinde düşündüğümüz bu fikri; 'En Uzun Gece', Cumhurbaşkanlığımız tarafından 15 Temmuz zaferini sanat eseri olarak ölümsüzleştirmek amacıyla gerçekleştirildi. Fakat gerçekte çok zor bir projeydi. Yakın tarihimizin en önemli olayını, hangi hikayeyle ve karakterlerin odak noktasında nasıl anlatabiliriz? Milli Eğitim Bakanı Danışmanımız Prof. Dr. İbrahim Sarıtaş, yönetmen Bora Severcan ve yapımcı-oyuncu Volkan Severcan ile bu zorlu eseri hayata geçirmeye karar verdik. Öncelikle güçlü bir metne ihtiyaç duyuyorduk ve bu bakımdan Gürkan Tanyaş en doğru kişi olarak belirlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, 15 Temmuz destanını Beştepe’de gözyaşları içinde izlemişti.
ATTİLA İLHAN DA VAR SEZAİ KARAKOÇ DA
* Eserin en dikkat çeken tarafı müzikleri. Müzikler nasıl oluşturuldu?
İbrahim Sarıtaş bu konuda muhteşem şiirler seçti. Mehmet Akif Ersoy’dan ‘Birlik’, ‘Cenk Marşı’, ‘Yeis’, ‘Şehitler Abidesi’, Bahtiyar Vahapzade’den ‘Allah’, Sezai Karakoç’tan ‘Sürgün Ülkelerden Başkentler Başkentine’, Nurullah Genç’ten ‘Uyan Artık Yiğidim’, Abdurrahim Karakoç’tan ‘Aydınlık’ ve ‘Tut Ellerimden’, Attila İlhan’dan ‘Ben Sana Mecburum’ şiirleri bestelendi. Tanyaş ve Sarıtaş tarafından yazılan ‘En Uzun Gece’ destanının müzikleri Ali Otyam ve Aytuğ Ülgen tarafından bestelendi. Selim Atakan’ın da bir eseri bulunuyor. CSO Şefi Cemi’i Can Deliorman orkestra şefliği yaparken, eserin koreografisi Özgür Adam İnanç ve Serbülent Biçer’e, dekor ve kostüm tasarımı Özgür Usta’ya, ışık tasarımı ise Kemal Yiğitcan’a aitti. Yapımcılığı Volkan Severcan üstlenirken, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Hoca da proje danışmanı olarak desteğini sağladı.
* Sahnede çeşitli sanat yapılarının bir araya getirilişini de görüyoruz…
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO), İstanbul, Bursa, İzmir, Antalya, Çukurova Devlet Senfoni Orkestraları ve Devlet Opera Bale Orkestrası sanatçılarından oluşan 72 kişilik karma orkestra, Devlet Sahne Sanatları Topluluğu’ndan 145 kişi, Devlet Çoksesli Korosu’ndan 63 kişi, Maarif Korosu’ndan 35 kişi, Devlet Operası’ndan 14 solist ve 14 tiyatro oyuncusu ile birlikte, projede toplamda yaklaşık 500 kişilik bir kadro görev aldı.
15 Temmuz gazisi eski Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan'ın hainlerce vuruluşu da sahnede canlandırıldı. Aslan o anları Erdoğan'la birlikte izledi.
500 KİŞİLİK DEV EKİP
Eser, üç aylık bir süre zarfında hazırlandı ve 15 Temmuz’a 56 gün kala provalarına başlandı. Oyuncularımız Umut Temizaş, Oktay Gürsoy, Ziya Kürküt, Kaan Kızıldere, Sefa Zengin, Burak Durmaz, Betül Akman, Efe Kıncal, Öykü Selen muhteşem bir performans sergilediler.
* Bu kadar sanat kurumunu bir gösteride bir araya getirmek zordu değil mi?
Farklı disiplinlerden bu kadar çok sanatçıyı bir araya getirip ortak bir eser ortaya çıkarmak oldukça zor. Ancak değerli arkadaşlarımız sayesinde bu süreci başarıyla yürüttük. Sabah saat 4-5'e kadar Külliye’den çıkmadan çalıştık. DOB’un başkoreografı Özgür Adam İnanç ve dekor kostüm tasarımını yapan Özgür Usta gibi yetenekli sanatçılarla birlikte bu çalışmalara devam ettik. DOB Genel Müdürü Tan Sağtürk ve Yardımcısı Volkan Ersoy’a ayrıca teşekkür ediyorum. Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı ve Devlet Sahne Sanatları’ndan Soner Satı da büyük destek sağladılar.
FETÖ’YE DAİR HER ŞEY SİMSİYAH
* Eser dekor ve kostümleriyle dikkat çekiyor.
Bu alanda Özgür Usta büyük bir iş çıkardı. FETÖ ile ilgili sahneler için karanlık bir dünya yaratılarak, yılanlarla dolu bir atmosfer oluşturuldu. FETÖ’ye dair tüm sahneler kapkaraydı. Ancak 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Turgut Aslan'ın odası, Çengelköy Çay Bahçesi gibi mekanlar projeksiyon ve dekor ile bütünleşik bir şekilde üretildi. Sahneye bile tank çıkardık.
TURGUT ASLAN’IN VURULMA SAHNESİ
* Sizce eserin en etkileyici ve zorlayıcı sahneleri hangisiydi?
Özellikle Turgut Aslan’ın infaz sahnesi, oyunculuk ve konunun hassasiyeti açısından çok zorlayıcı ve etkileyiciydi. Çünkü hem sahnedeki canlandırmanın hem de aramızda oturmasının verdiği duyguyla göze çarpıyordu…
KIZI ŞAPKASINI VERDİ
* 15 Temmuz kahramanlarına sahnede hayat vermek zorladı mı?
Yönetmenimiz Bora, Turgut Aslan karakterini seçti. Daha iyi bir seçim olamazdı. Turgut Bey’in kızı Buhara, “Fecir Hanım çok benziyor” dedi ve provaya geldikten sonra, “Babamın şapkasını vermek istiyorum, dekorda odasına koymanız için” dedi. Ben her provada gözyaşlarımı tutamadım…
