

POLİS EŞLİĞİNDE TAŞINMA
Eserin ABD’nin Cleveland Sanat Müzesi’nden Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne götürülmesi süreci anbean belgeledi. Müzede özel bir şekilde paketlenen heykel, Türk Hava Yolları uçağının kargo bölümüne yüklenirken çelik halatlarla sıkı bir şekilde sarıldı. Üzerinde arkeolog “Jale İnan’a” notu bulunan koli, Ankara’da ekipler tarafından havaalanında karşılandı ve özel bir polis eskortu eşliğinde Cumhurbaşkanlığı’na taşındı. Arkeolog uzmanlar, Beştepe’de kolinin mühürünü açtı.
ERSOY: TARİHİ BİR BAŞARI
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, eserin iadesini sosyal medya aracılığıyla şu şekilde duyurdu: “Uzun bir mücadeleydi. Haklıydık, kararlıydık, sabırlıydık ve sonuçta kazandık. Diplomasi, hukuk ve bilimin birleşik gücüyle yürüttüğümüz bu süreç tarihi bir başarıdır. Filozof İmparatoru çok yakında sürpriz bir sergide Ankaralılarla buluşturacağız. Türk arkeolojisinin önemli ismi merhum Prof. Dr. Jale İnan’ın öncülüğünde başlatılan bu süreçte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
ESERİN AİT OLDUĞU KAYNAK İSPATLANDI
EKİPLER DEDİKTİF GİBİ ÇALIŞTI
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanı Zeynep Boz, eserin ispat sürecini dedektiflik çalışmasına benzeterek şöyle aktarır:
ÖRNEK TOPRAK BULUNDU: “Heykelin altındaki kaide içindeki küçük bir delik ile heykelin ayağındaki kurşun çıkıntısı arasındaki ilişki incelendi. Heykelin Boubon Antik Kenti kökenli olduğunu kanıtlayacak referans niteliğinde bir toprak örneği aranıyordu. Bu amaçla, 1967 yılında ele geçirilen Valerianus heykeli örnek alındı. Bu heykelin içindeki toprak, Marcus Aurelius heykelinden alınacak örneklerle karşılaştırılarak aynı ortamda korunup korunmadığı araştırıldı.
TIRNAKLARIMIZLA KAZIDIK: Heykelin içindeki toprak katılaşmıştı. Bu nedenle örnek almakta zorlandık. Tırnaklarımızla kazıyarak heykelin içinden toprağı çıkardık. Son derece dikkatli bir şekilde asitsiz kağıtlarla alınan numune işlemini tamamladık.
TESTLER YAPILDI: Yapılan laboratuvar testleri, her iki heykelin de aynı toprak bileşimine sahip olduğunu ve Boubon Antik Kenti’nden çıkarıldığını bilimsel olarak kanıtladı.”
AYAK KALIBI ALINDI: Cleveland Sanat Müzesi, Ekim 2023'te heykelin Boubon ile ilişkilendirilmesine karşı dava açtı. Ancak Almanya'daki Curt Engelhorn Arkeometri Merkezi laboratuvarlarında yapılan analizler, heykelin uzun yıllar Boubon toprağında gömülü kaldığını kesin bir şekilde ortaya koydu. 2024 yılı Mayıs ayında heykelin silikon ayak kalıbı alındı ve Boubon Antik Kenti’ndeki kaidelerle birebir uyumlu olduğu belgelendi; bu nedenle Cleveland Sanat Müzesi, davadan vazgeçti.
1960’LI YILLARDA KAÇIRILDI, OHIO’YA ULAŞTI
ROMALI FİLOZOF
M.S. 2. ve 3. yüzyıllara tarihlenen Marcus Aurelius heykeli, Burdur’un Gölhisar ilçesindeki Boubon Antik Kenti’nde 1960’lı yıllarda gerçekleştirilen kaçak kazılar sonucu yurtdışına çıkarıldı. Anadolu’nun nadide bronz heykellerinden biri olan eser, yıllar içerisinde el değiştirerek ABD’nin Ohio eyaletindeki Cleveland Sanat Müzesi koleksiyonuna katıldı. Türkiye’nin 65 yılı aşkın süredir takibinde olan bu eser, Prof. Dr. Jale İnan’ın öncülüğünde yürütülen çalışmalarla ilk kez bilim dünyasında gündeme geldi. Heykel, Roma İmparatoru Marcus Aurelius’u bir filozof olarak tasvir etmesi nedeniyle antik sanat tarihinde özel bir yere sahiptir.
45 YILDA 26 BİN 682 ESER
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Anadolu topraklarından yurtdışına kaçırılan eserleri doğduğu topraklara kazandırmak için kararlı bir şekilde takip ediyor. Bu kapsamda 1980 ile 2025 yılları arasında 26 bin 682 eser, ait olduğu topraklara iade edildi. Bunun 13 bin 292’si 2002-2025 yılları arasında geri kazanılırken, Mehmet Nuri Ersoy’un bakanlığı döneminde 2018-2025 yılları arasında da 8 bin 997 eser yurda döndü.