İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları:
Haksız ambargolar nedeniyle ciddi zararlar yaşadık. Rum tarafının Annan Planı'na karşı çıkmış olmasına rağmen Avrupa Birliği'ne üye yapılmış olması dikkat çekici. İki devletli çözüm yaklaşımımızı kararlılıkla gündeme getiriyoruz. Bu yapı, her iki tarafın eşit statüye sahip olduğu bir katılım modeli sunmaktadır. Rum liderin kibirli tutumuna rağmen, 4 yeni alanda ortak anlayışa ulaşılmıştır. Kıbrıs Türk halkını asla eşit olarak görmeyen ve egemen eşitliğini kabul etmeyen Rum yönetimi, uzlaşmaz tavrını sürdürmektedir. Her iki halkın yararına olan konularda işbirliğini reddeden bu zihniyet, geçişlerle ilgili sunduğumuz önerileri çeşitli bahanelerle geciktirmiştir. Halk geçişlerde zorluk yaşıyorsa, bunun yegane nedeni Rum tarafıdır. Rum tarafı, uyuşturucuyla mücadelede bile işbirliğine yanaşmamaktadır. Anavatan Türkiye'nin açıkça dile getirdiği üzere, Ada üzerindeki tüm sınırlamaların kaldırılması ve su ile enerji konularında işbirliği talep etmekte kararlıyız. Geleceğimizi Rum'un onayına bağlamak isteyenlere söyleyeceklerim var. Bu süreci itibarsızlaştırmaya çalışanlar, ne Ada'daki gerçekleri okuyabiliyorlar ne de uluslararası diplomanın değişen koşullarını kavrayabiliyorlar.
“ANAVATANIMIZ TÜRKİYE İLE YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Kıbrıs Türk halkı, kararlı ve eşit bir aktör olarak sahada yer almaya devam edecektir. Kendi halkını itibarsızlaştırarak ve seçtiklerini küçümseyerek seçim kazanacağını düşünenler, öncelikle iradelerine yaptıkları saygısızlığın farkında olmalıdır. Anavatanımız Türkiye ile yürümeye devam edeceğiz. Eski dünya düzeninin sarsıldığı, yenisinin henüz kurulmadığı önemli bir süreçten geçiyoruz. KKTC'nin ve Ada'nın barış ve huzuru için Türkiye'nin ve Mehmetçik'in varlığının önemini daha iyi anlıyoruz. Uluslararası diplomaside iki devletli çözüm anlayışımızı dile getirmeye devam edeceğiz.
