Almanya’da ikamet eden Mehmet Ü., internetteki bir ilanda 140 metrekare olarak belirtilen Ankara’nın Çankaya ilçesi Yıldızevler Mahallesi’nde yer alan 4 katlı binanın 2. katındaki 3+1 daireyi, bir akrabası aracılığıyla 2021 yılında satın aldı. Aynı yıl yaz mevsiminde kente geldiğinde, evine taşınmak isteyen Mehmet Ü., satın aldığı evin aslında 78 metrekarelik bir 1+1 daire olduğunu fark etti. Binanın mimari planını incelediğinde, kendi dairesinde bulunan 2 oda, banyo ve koridorun yanındaki 1+1 daireye dahil edildiğini anladı.
‘Karşı Taraf Tekrar Bedel Ödemek Zorunda Kaldı’
Avukat Senem Yılmazel, müvekkilinin Almanya’da yaşadığını ve yaz aylarında Ankara’ya geldiğini belirterek, “Müvekkilim evine taşınmak istediğinde, 140 metrekarelik evinin oldukça küçük olduğunu fark etti ve benimle iletişime geçti. Daha sonra, Sulh Hukuk Mahkemesi’nden bir ekspertiz yaptırdık. Ancak burada ilginç bir sorunla karşılaştık. Müvekkilimin dairesinin büyük bir kısmının yan daireye dahil edildiğini tespit ettik. Ardından komşusuna bir ihtarname gönderdik, ancak karşı taraf anlaşma sağlama konusunda isteksiz kaldı ve dava açmak zorunda kaldık. Bilirkişi incelemesi ve keşif yapıldı. Sonuç olarak, müvekkilimin dairesinin büyük bir kısmının yan daireye dahil edildiği anlaşıldı. Davamız, meni müdahale ve işgal tazminatı üzerineydi. Karar verildi, müvekkilime işgal tazminatı ödenmesine karar verildi ve meni müdahale kararı çıktı. Taraflar anlaşsa da, karşı taraf yeniden bedel ödemek zorunda kaldı,” dedi.
Avukat Yılmazel, daire alırken mutlaka gayrimenkul ekspertizi yaptırılmasını tavsiye ederek, “Kredi kullanıldığında bankalar bu raporu almaktadır. Ancak peşin para ile veya banka havalesi ile ev alındığında, bu rapor genelde alınmamaktadır. Oysa bu raporların alınması gerekmektedir. Bu tarz davalarla kendimizi sıkça karşılaşıyoruz. Bu sebeple tapu kayıtları ve mimari projeleri dikkatlice inceleyerek gayrimenkul alınmasını öneriyorum,” ifadelerini kullandı.
