DMM'nin sosyal medya platformu üzerinden gerçekleştirdiği açıklamada, Deniz Yavuzyılmaz'ın Türkiye-Irak Ham Petrol Boru Hattı Anlaşması ve bu anlaşmaya bağlı Uluslararası Tahkim süreciyle alakalı beyanlarının teknik ve hukuki gerçeklerle bağdaşmadığı, kamuoyunu yanıltıcı bir nitelikte dezenformasyon içerdiği vurgulandı.
“Cumhurbaşkanının imzasıyla 50 yıllık anlaşmanın iptal edildiği” ve “Meclis'e bilgi verilmediği” gibi ifadelerin gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Açıklamada, ilgili anlaşmanın 1973 yılında yürürlüğe girdiği, 2010 yılında yenilendiği ve değişen bölgesel şartlar ile enerji piyasasındaki gelişmelerin ışığında geçerliliğini yitirdiği ifade edildi.
Türkiye ile Irak arasında daha geniş bir enerji işbirliği sürecinin başlatıldığı, bu çerçevede mevcut anlaşmanın 27 Temmuz 2026 tarihinde sona ereceğine dair Cumhurbaşkanı kararnamesinin Resmi Gazete’de yayımlandığı bilgisi paylaşıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz'ın Türkiye-Irak Ham Petrol Boru Hattı Anlaşması ve bu hatta ilişkin Uluslararası Tahkim süreciyle ilgili açıklamaları, teknik ve hukuki gerçeklikten uzak olup kamuoyunu yanıltıcı nitelikte açık bir… pic.twitter.com/H7fbzDKPEr
— Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (@dmmiletisim) July 25, 2025
Açıklamada ayrıca, tahkim süreciyle ilgili olarak “Türkiye'nin 1,471 milyar dolar ceza aldığı” ve “Cumhurbaşkanının bu tutarı mal varlığıyla ödemesi gerektiği” iddialarının sorumsuzca ve gerçeği çarpıtan bir mahiyette olduğu ifade edildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın, 2023 yılında tahkim kararının hemen ardından gerekli açıklamaları kamuoyuyla paylaştığı belirtildi. Paris merkezli ICC Hakem Heyeti’nin Irak’ın 5 talebinden 4’ünü reddettiği, Türkiye’nin taleplerinin büyük bir kısmını kabul ederek her iki tarafın ihlallerine dair karşılıklı tazminat ödenmesine karar verdiği ifade edildi. Türkiye’nin Paris’te tahkim kararının Irak lehine olan kısmına ilişkin başlattığı iptal davasının ise henüz sonuçlanmadığı kaydedildi.
“HENÜZ KESİNLEŞMİŞ BİR TAZMİNAT KARARI YOK”
Açıklamanın içeriğinde, belirtilen tahkim kararının 4 Ekim 2023'te ABD Washington DC Bölge Mahkemesinde başlatılan tenfiz davası dosyasından kaynaklandığı ve mahkeme sürecinin akabinde kamuya açık halde bulunan tahkim kararına dair akademik makalelerin dahi yazıldığı, bu durumun “gizli bir belgeye ulaşıldığı” iddialarını da çürüttüğü belirtildi.
Washington'daki tenfiz davasında Türkiye ve Irak'ın karşılıklı tazminat talebinde bulunduğu aktarılırken, bu sürecin henüz sonuçlanmadığı vurgulandı. Dolayısıyla kesinleşmiş bir tazminat kararının bulunmadığı ifade edildi. Nihayetinde, Yavuzyılmaz’ın yorumlarının, hukuki süreçleri sona ermemiş bir konu üzerine, teknik gerçekleri göz ardı eden, Türkiye’nin aleyhindeki tazminat miktarını göz geçiren, Türkiye'nin meşru taleplerini karartmaya çalışan ve Türkiye ile Irak arasında fitne tohumları ekmeye yönelik bir karalama kampanyası olarak değerlendirildiği belirtildi. Ana muhalefet yetkilisi bir ismin, iki yıldan fazla bir süre önce yayımlanan haberleri bugünkü hâliyle gündeme getirerek Türkiye'yi uluslararası alanda var olmayan bir tartışmanın içine sürüklemeye çalışmasının uluslararası düzeyde sorumsuzca bir tutum olduğu ifade edildi. Kamuoyunun bu tarz yanıltıcı söylemlere karşı dikkatli olması ve resmi kurumların açıklamalarını esas almasının büyük önem taşıdığı vurgulandı.
