

Bir dönüm noktasında yaşanan olaylar, yalnızca siyasi etkilerle sınırlı kalmadı; fiziksel varlığım da tehdit altında hissedilmekteydi. Bu durumu daha iyi anlamak için ayrıntılara göz atalım.
Halk arasında yayılan endişe, yalnızca sözlü değil, aynı zamanda eyleme dönüşen bir korkuya dönüşmüştü. Siyasi arenadaki mücadeleyi aşan bu durum, birçok insanın güvenliğini de sorgulamasına yol açtı.
Yaşananlar, bireyleri etkilemekle kalmayıp, toplumun bütün dinamiklerini de etkiledi. Bu şartlar altında, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan hayatta kalma mücadelesi vermek kaçınılmaz hale geldi.