

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerini paylaşarak, “İleriye dönük kararlar, düşen enflasyon oranlarına göre alınacak ve böylelikle dezenflasyon sürecinde düşük enflasyon seviyelerine hızlı bir şekilde ulaşacağımızı belirtmek isterim. Enflasyonla mücadelede elde edilen kazanımlar kalıcı hale geldikçe, hem fiyat istikrarı hem de vatandaşlarımızın alım gücü açısından çok daha güçlü bir döneme gireceğiz” şeklinde konuştu.
Bolat, sosyal medya hesabından Temmuz ayı enflasyon verilerini değerlendirdi. Enflasyon oranındaki düşüşün devam ettiğini ve fiyat istikrarı sürecinin güçlendiğini ifade eden Bolat, son 14 aydır gerileyen yıllık enflasyonun Temmuz ayında yüzde 33,52'ye ulaşarak, Kasım 2021'den bu yana en düşük seviyesine indiğini vurguladı.
Bakan Bolat, tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) değişimin Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 2,06 olduğunu ve yıllık enflasyonun yüzde 33,52 ile 44 ayın en düşük seviyesine gerilediğini aktardı.
Enflasyonun, en yüksek düzeyi Mayıs 2024'teki yüzde 75,5'e kıyasla son 14 ayda 42 puan gerilediğine dikkat çeken Bolat, şu yorumda bulundu:
“Gıda ve alkolsüz içeceklerdeki fiyatlar Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 0,07 artmış, bu da yıllık enflasyonun yüzde 27,95 ile son 44 ayın en düşük seviyesinde gerçekleşmesine neden olmuştur. Temmuzda ihracatımız, yüzde 11 artışla ilk kez 25 milyar dolar seviyesine ulaşmış ve dış ticaret açığında yüzde 12,1 gerileme sağlanmıştır. Dış ticaretteki bu olumlu gelişmeler, dezenflasyon sürecini desteklemektedir.”
“Alım gücü bakımından çok daha güçlü bir döneme gireceğiz”
Bolat, iç ticarette de ekonomik temellerle açıklanamayacak şekilde fahiş fiyat artışlarına yönelenler ve adil rekabet koşullarını tüketicinin aleyhine bozmaya çalışanlarla mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizerek, şöyle devam etti:
“Düşen enflasyon oranlarına göre alınacak ileriye dönük kararlar ile birlikte, dezenflasyon sürecinde düşük enflasyon seviyelerine hızlı bir şekilde ulaşacağımızı belirtmek isterim. Enflasyonla mücadelede elde ettiğimiz kazanımlar kalıcı hale geldikçe, hem fiyat istikrarı hem de vatandaşlarımızın alım gücü açısından çok daha güçlü bir döneme gireceğiz. Bu sürecin toplumsal refah üzerindeki olumlu etkilerini daha belirgin bir şekilde hissedeceğiz.”