

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu (YÖK) arasında gerçekleştirilen iş birliği protokolü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın katılımıyla bakanlıkta düzenlenen bir törenle imzalandı. Törende Bakan Göktaş, bu protokolün bakanlığın çalışma alanlarına bilimsel ve yapısal katkı sağlayarak yeni bir zemin oluşturacağını ifade etti. Göktaş, “Bu çerçevede aile içi iletişimden kadına ve çocuğa karşı şiddetle mücadeleye kadar birçok konuda bilimsel araştırmaların bölgeler arası düzeyde yapılmasını teşvik edeceğiz. Ayrıca yurt dışında yaşayan Türk toplumuna yönelik akademik ve bilimsel çalışmaları artıracağız. Kadın dostu kampüs uygulamalarıyla kadın-erkek eşitliğini önceleyen üniversite yaşamını desteklemeye devam edeceğiz.” dedi.
‘SAĞLIKLI AİLELERLE GÜÇLÜ YARINLAR İNŞA EDECEĞİZ’
Göktaş, erişilebilir kampüsler için altyapı, eğitim ve denetim konularında YÖK ile iş birliği yapacaklarını belirterek, “Engelli öğrencilerimizin yükseköğretime ‘engelsiz’ katılımı için bir yol açmış olacağız. Kadın ve çocuklara yönelik, hukuk fakülteleri tarafından yürütülen hukuk kliniklerinin üniversitelerde yaygınlaştırılması için çalışacağız. Aile ve toplum, gençlik, kadın, engelli, nüfus, çocuk ve yaşlı alanlarında çalışan merkezleri yaygınlaştıracağız. Kadına yönelik şiddetle mücadelede her üniversitede ŞÖNİM ile koordinasyonu sağlayacak mekanizmalar geliştireceğiz. Bakanlığımız tarafından önerilen bilimsel çalışma konularının üniversitelerin araştırma ve proje birimleri tarafından desteklenmesi için iş birliklerimizi güçlendireceğiz. Bugün burada atılan imza sadece bir başlangıçtır.” şeklinde konuştu.
ÖZVAR: AİLE, TOPLUMUN TEMELİDİR
YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversitelerin toplumsal hizmet ve sosyal sorumluluk alanındaki katkılarını önemsediğini ve bu katkıyı sürekli teşvik ettiklerini belirtti. Özvar, “Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 2025 yılının ‘Aile Yılı’ olarak ilan edilmesi, Türkiye’nin geleceğine yönelik güçlü bir vizyonu ifade etmektedir. Aile, toplumun temelidir. Ailenin güçlü olması, gençlerimizin sağlıklı ve güvenli bir zeminde yetişmesi için hayati öneme sahiptir. Bu noktada üniversitelerimize önemli görevler düşmektedir.” ifadelerini kullandı.
‘PROTOKOL GENİŞ BİR YELPAZEYİ KAPSAMAKTADIR’
Özvar, imzalanan protokolün yükseköğretimin topluma katkı boyutunu güçlendirdiğini belirterek, “Protokol, ‘Aile Yılı’ çerçevesinde yürütülecek çalışmalar ile kadın ve engelli bireylerin yükseköğretime erişimi gibi birçok konuyu kapsamaktadır. Ayrıca, bu protokol üniversiteler ile Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri arasındaki koordinasyonu artıracak, STEM alanlarında kız çocuklarının desteklenmesine yönelik programları teşvik edecektir. Protokol, üniversitelerin fiziki alanlarının bakanlık etkinlikleri için kullanımını, bakanlık çalışanlarının hizmet içi eğitiminde üniversitelerin katkısını ve öğrencilere sahada uygulama imkanı sunulmasını hedefleyen birçok hayata dokunan uygulamayı içermektedir.” şeklinde konuştu.