reklam
reklam
DOLAR41,6086% -0.02
EURO49,0073% 0.14
STERLIN56,3088% 0.12
FRANG52,2459% 0
ALTIN5.165,29% -0,02
BITCOIN117.453,812.695
reklam

DMM, Sahte Diploma Skandalına İlişkin 'İddialar ve Gerçekler' Bülteni Yayınladı

Yayınlanma Tarihi : Google News
DMM, Sahte Diploma Skandalına İlişkin 'İddialar ve Gerçekler' Bülteni Yayınladı
reklam

Dijital sahtecilik girişimleriyle ilgili bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak ve doğru bilgiyi kamuoyuna aktarmak amacıyla hazırlanan bültende, iddialara karşı resmi belgelere, kurum araştırmalarına ve adli soruşturma bulgularına yer verildi.

“Türkiye genelinde yüzlerce sahte diploma üretilmiştir” iddiası üzerine, soruşturma kapsamında 57 sahte üniversite diploması, 4 sahte lise diploması ve 108 sahte sürücü belgesinin tespit edildiği ifade edildi.

Bültende, “Yüzlerce sahte diploma” ifadesinin doğru olmadığı vurgulanarak, sürecin ilgili kamu kurumlarının koordinasyonuyla kontrol altına alındığı ve bu belgelerin ikisinin haricinde hiç bir meslek dalında kullanıldığına dair bir tespit bulunmadığı belirtildi.

İDDİA, KAMUOYUNU YANILTMA AMACI TAŞIYOR

“400 akademisyen usulsüz şekilde atanmıştır” iddiasının da gerçeği yansıtmadığına dikkat çekilen bültende, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada şu ana kadar 220 kişi hakkında işlem yapıldığı, 199 şüpheli hakkında kamu davası açıldığı ancak Türkiye'de görev yapan hiçbir akademisyenin veya Milli Eğitim Bakanlığı öğretmeninin bu kişiler arasında olmadığı vurgulandı.

“400 akademisyen” iddiasının kamuoyunu yanıltma amacı taşıdığı belirtilirken, soruşturma makamlarınca yapılan bilgilendirmede söz konusu iddiayı destekleyen herhangi bir resmi belgenin olmadığının altı çizildi.

TÜM İLLEGAL İŞLEMLER TESPİT EDİLDİ

Bültende, “Çok sayıda kamu yöneticisi ve pek çok üniversite çalışanının e-imzaları kopyalanmıştır” iddiasına karşı, toplam e-imzasının kopyalandığı tespit edilen kişi sayısının 35 olduğu bilgisi verildi.

Bu süreçte adli makamlarca titiz bir araştırma yapıldığı ve her iddianın kapsamlı olarak incelendiği, yapılan tüm illegal işlemlerin tespit edildiği kaydedildi.

Bültende, sahte e-imzalarla oluşturulan belgeleri 2 kişinin haricinde kimsenin herhangi bir mesleğin ifasında kullanmadığı belirtildi.

AKADEMİK DERECE OLUŞTURULMASI SÖZ KONUSU DEĞİL

“Bazı üniversitelerde ve Milli Eğitim Bakanlığı sistemlerinde sahte diplomalar ve akademik dereceler oluşturulmuştur” iddiası yalanlandı. Kamu kurumlarının dijital sistemlerine yönelik illegal girişimlerin tespit edildiği, müdahalenin sınırlı olduğu, resmi işlemlerde kullanılmalarına fırsat verilmeden fark edildiği ifade edildi.

– “Sahte e-imzaların yüksek güvenlik gerektiren işlemleri yapabilmesi mümkün değil”

“Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı sistemine sahte e-imza ile girilerek uyuşturucu torbacısı ataması yapılmıştır” iddiası da gerçeği yansıtmadığı belirtilen bültende, bu sistemlerin kapalı devre ve çok katmanlı güvenlik önlemleri ile korunduğu, dış erişime tamamen kapalı olduğu ifade edildi.

Bültende, bu birimlerde yapılan atamaların, merkezi insan kaynakları sistemlerinden bağımsız ve çoklu onay mekanizmalarına bağlı olarak yürütüldüğü kaydedildi.

İddianın, kamuoyunda tedirginlik yaratmaya yönelik manipülatif bir söylem olduğu belirtilirken, “Sahte e-imzaların, bu tür sistemleri aşarak atama gibi yüksek güvenlik gerektiren işlemleri yapabilmesi teknik olarak mümkün değil.” denildi.

ADAY PUANLARINDA HERHANGİ BİR DIŞ MÜDAHALE TESPİT EDİLMEMİŞTİR

“ÖSYM sistemine girilerek adayların puanları değiştirilmiştir” iddiası, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ve emniyet birimlerince yapılan teknik denetimlerle yalanlandı. ÖSYM'nin sınav ve sonuç sistemlerinin kapalı devre ve çok katmanlı güvenlik altyapısına sahip olduğu belirtildi.

Yürütülen kapsamlı incelemede, aday puanlarında herhangi bir dış müdahale veya veri sızıntısı tespit edilmediği, ayrıca kamuoyunda dile getirilen 'puanı değiştirilen aday' iddialarına yönelik herhangi bir resmi şikayet veya yargı sürecinin bulunmadığı kaydedildi.

KADİROĞLU'NUN, SAHTE DİPLOMA KAYDI YAPTIĞINA DAİR SOMUT DELİL YOK

“Çete lideri olduğu belirtilen Ziya Kadiroğlu'nun evrakta sahtecilik suçlarından kaydı olmasına rağmen kamu sistemlerine sahte diplomaları kaydedebilmiştir” iddiası da yine yalanlanmış olup, Kadiroğlu'nun kamu sistemlerine doğrudan erişerek sahte diploma kaydı yaptığına dair somut bir delil olmadığı ifade edildi.

Bültende, Kadiroğlu'nun suç şebekesi ile suç işlediğinin devlet makamlarınca tespit edilmesi üzerine ivedilikle yasal süreç başlatıldığı belirtildi.

GEREKEN TÜM ADIMLAR ATILMIŞTIR

“Devlet kurumları sürece geç ve yetersiz müdahale etmiştir” iddiası gerçekleri yansıtmadığı bildirildi. Sahtecilik girişimlerine ilişkin ilk şüpheli girişimin Ağustos 2024'te tespit edildiği, ilk operasyon dalgasının Ocak 2025, ikinci dalganın ise Mayıs 2025'te gerçekleştirildiği kaydedildi.

Bültende, “İki aşamalı operasyon sonucunda toplam 220 şüpheli hakkında adli işlem yapılmış, 199 kişi hakkında kamu davası açılmış, 37 kişi tutuklanmış ve 150 kişi hakkında adli kontrol kararı verilmiştir.” bilgisi verildi.

BELGELER, GEÇERLİ İŞLEM YAPILMADAN SİSTEMDEN TEMİZLENDİ

Bültende, “E-Devlet üzerinden görünür şekilde sahte diplomalar sisteme yüklenmiş, bu belgeler, atama ve noter işlemlerinde kullanılmıştır” iddiasına karşı, “Bu belgelerin hiçbir kamu işlemi ya da resmi süreçte kullanılmadan fark edilip sistemden çıkarıldığı belirlenmiştir.” denildi.

Bültende, belgelerin noter işlemleri veya kamu görevi atamaları gibi süreçlerde kullanıldığına dair herhangi resmi bulgu olmadığı belirtildi.

SINIRLI SAYIDA TRANSKRİPT DEĞİŞİKLİĞİ GİRİŞİMLERİNE YÖK İLE MÜDAHALE EDİLDİ

“Şüpheliler, not ortalaması yükseltme ve transkriptlerde değişiklik gibi işlemler yaptırmıştır.” iddiası da yalanlandı; ancak sınırlı sayıda not yükseltme ve transkript değişikliği girişimlerinin tespit edildiği ifade edildi.

Bültende, bu girişimlerin hepsinin zamanında fark edilip gerekli işlemlerin yapılmış olduğu aktarıldı.

BAZI ÇEVRELER, DEVLETİ TÖHMET ALTINDA BIRAKMAYA ÇALIŞMIŞTIR

Bültende, ilgili işlemlerin hiçbirinin kamu görevlisi ataması ya da yüksek lisans başvurusu gibi süreçlerde geçerli belge olarak kullanılmadığının net bir şekilde belirlendiği vurgulandı.

Soruşturma sürecinin çeşitli mecralarda hedef alındığına dikkat çekilen bültende, “Bazı çevreler, suçu ve suçluyu değil, soruşturmayı yapan makamları ve devlet kurumlarını töhmet altında bırakmaya çalışmıştır.” denildi.

Son olarak, bültende, soruşturma süreci boyunca BTK, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu, ÖSYM ve diğer ilgili kurumların eşgüdüm içinde hareket ettiği, gerekli adli işlemlerin tesis edildiği ve kamuoyunun düzenli olarak bilgilendirildiği bilgisi verildi.

reklam

YORUM YAP