

Olay, dün akşam saat 22.30 civarında Taşpazar Mahallesi Atatürk Bulvarı'ndaki bir restoranda gerçekleşti. 1,5 yıl boyunca birlikte yaşayan Cumali Çelik ve Döne Aşçı, 4 ay önce yollarını ayırdı. Döne Aşçı'nın çalıştığı restorana giden Çelik, tabancayla iki el ateş ederek kadını vurdu. Çelik, Döne Aşçı'nın başına tabancayı doğrultup ateş etmeye çalışırken silah tutukluk yaptı. Bunun üzerine Cumali Çelik, elindeki bıçakla Aşçı'yı 7 yerinden yaraladı. Restoran sahibi Mustafa Kalın ve garson Cemal Sarılgan, sandalyeyle saldırganı durdurmaya çalışarak Döne Aşçı'yı kurtarmak istedi. Ancak, Cumali Çelik bu sefer Kalın'ı bıçakla sağ bacağından, Sarılgan'ı ise tabancayla ayağından yaraladı. Ayrıca, Döne Aşçı'nın annesi Dudu Aşçı'yı da sol kulağından bıçakla yaraladı. Bu esnada lokantadaki diğer çalışanlar da Cumali Çelik'e saldırarak onu darp etmeye başladı.
Çevredeki kişilerin ihbarıyla hemen olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Polis, Cumali Çelik'i linç edilmekten son anda kurtarıp gözaltına aldı. Yaralılar Döne Aşçı, annesi Dudu Aşçı, iş yeri sahibi Mustafa Kalın ve garson Cemal Sarılgan, sağlık ekipleri tarafından Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Tedavi altındaki yaralılardan Döne Aşçı'nın hayati tehlikesinin bulunduğu bildirildi. Olayı duyarak hastaneye gelen Döne Aşçı'nın yakınları, sağlık kontrolüne alınan Cumali Çelik'e tepki gösterdi. Buna ek olarak hastanede yoğun güvenlik önlemleri alındı.
İntihar Girişimi ve Video Paylaşımı
Cumali Çelik'in sağlık kontrolünde, saldırı öncesinde intihar amaçlı çok sayıda hap içtiği tespit edildi. Hayati tehlikesi süren Cuma Çelik ve Döne Aşçı'nın tedavileri devam ederken, Dudu Aşçı, Mustafa Kalın ve Cemal Sarılgan, tedavi sonrası taburcu edildi. Cuma Çelik'in, lokanta önünde video çekerek, 'WhatsApp' durumu olarak paylaştığı da gün yüzüne çıktı. Çelik, videoda şu ifadeleri kullandı: “Bütün sevdiklerim, hepinizi çok çok seviyorum ve öpüyorum. Hepiniz hakkınızı helal edin. Benden buraya kadar. Zaten bu hayat yorucu, işiniz gücünüz rast gelsin. Ölecek olursam, uzaktan da olsa dua edin. Öyle süslü bir mezara ihtiyacım yok. Eğer hayatta kalırsam bile hakkınızı helal edin. Gelip gitmenize de gerek yok. Hepinizi ayrı ayrı çok seviyorum. Kendinize iyi bakın. Özellikle annem, babam, ablam Elif’im, Hayruşum, ikizler ve Çınar’ım aslan kardeşim, hepiniz Allah'a emanet olun. Çok özür dilerim. Şimdi ise ağır tahrik durumundayım. Lafı uzatmayacağım, eve de bir mektup yazdım. Özellikle mahkemeye çıktığımda hakime hanıma söz vermiştim, kesinlikle ne olursa olsun onun karşısına çıkmayacağım demiştim. İnşallah.”