reklam
reklam
DOLAR40,7086% 0.17
EURO47,4348% -0.19
STERLIN54,7910% 0.05
FRANG50,3757% -0.08
ALTIN4.444,48% 0,22
BITCOIN118.788,361.671
reklam

Kontenjanlar Azaldı, Kaygılar Artıyor… En Düşük Yerleşim Olabilir

Yayınlanma Tarihi : Google News
Kontenjanlar Azaldı, Kaygılar Artıyor… En Düşük Yerleşim Olabilir
reklam

Bu yıl devlet üniversitelerinde lisans programlarında toplam 53 bin 489, önlisans programlarında ise 137 bin 90 kontenjan kısıtlaması yapıldı. Kontenjanlardaki bu azalma, her bölümün sıralamasını etkileyebileceği konusunda Eğitim Uzmanı Salim Ünsal, eşit ağırlık, sayısal ve sözel alanlarda en fazla kontenjan azaltan bölümler hakkında bir değerlendirme sundu. Ünsal'ın hazırladığı tabloya göre, hukuk, işletme ve psikoloji bölümlerinin sıralamaları bu yıl dikkat çekebilir.

Taban Sıralamaları Yükselebilir

Ünsal'ın devlet üniversitelerinde kontenjanı 400 ve üzeri azalan programlar hakkındaki tablosuna göre, hukuk bölümü bu yıl 8 bin 765 yerine 4 bin 800 öğrenci alacak. 2024’te 65 bin 343 taban sıralamasıyla kapanmış olan hukuk, bu yıl son öğrencisini 46-47 bin arasından kabul edebilir. Geçen yıl 9.645 kontenjanı olan işletme, bu yıl 7.070 öğrenci kapasiteli. Taban sıralaması ise yaklaşık 1 milyon 498 bin iken, bu yıl 1 milyon 66 bine yükselebilir. Popüler eşit ağırlık bölümlerinden psikolojinin kontenjanı 3.800’den 3.355’e düşmüş durumda. Bu bölümdeki taban sıralamasının 176 binden 123 bine çıkması bekleniyor.

Sayısalda Önemli Değişiklik Yok

Tabloya göre sayısal bölümlerde büyük bir sıralama değişimi gözlemlenmemekte. Ünsal, bu durumu sayısal puan türünde benzer aday gruplarının varlığına bağlıyor. Sayısal alanda öne çıkan tıp bölümü, geçtiğimiz yıl 29 bin taban sıralamasıyla kapanırken, bu yıl da benzer bir sıralama ile son öğrencisini kabul edebilir. Diş hekimliği bu yıl 41-42 bin aralığında bir taban sıralaması belirleyebilirken, 2024’te 45 bin 64 sıralamayla öğrenci alımını tamamlamıştı. Mühendislik bölümlerinde de ciddi değişimler gözlemlenmiyor.

Sözelde Liste Başı Gazetecilik

Sözel alanında, devlet üniversitelerinde en fazla kontenjan azalışı gazetecilik, radyo-telekomünikasyon ve sinema, İslami ilimler, halkla ilişkiler ve tanıtım, okul öncesi öğretmenlik, coğrafya, halkla ilişkiler ve reklamcılık bölümlerinde gerçekleşmiştir. Bu bölümlerdeki sıralama değişimleri, eşit ağırlık bölümlerine benzer bir görünüm sergilemekte. Gazetecilik bölümündeki toplam kontenjan 2 bin 615’ten bin 385’e gerilemiş durumda ve taban sıralamasının 1 milyon 47 binlerden 965 bin civarına yükselebileceği düşünülüyor.

Niteliği Artırır

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) verilerine göre Türkiye’de üniversite öğrencisi sayısı 7 milyon civarında ve her yıl 1 milyon öğrenci üniversite diplomasını alıyor. Bu yıl Türkiye’deki 208 üniversitenin kontenjanlarının yüzde 18 oranında azaltılması, yükseköğretim nitelik ve nicelik tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Uzmanlar, bu kararın yükseköğretimde niteliği artıracağına inanırken, MEB ve YÖK’ün istihdam odaklı politikalarının etkisinin arttığını belirtmektedir.

Daha Da Azalmalı

Prof. Dr. Yavuz Erişen (Yıldız Teknik Üniversitesi):

“Üniversite ve fakülte sayısının hızlıca artması ve bölümlere kaliteli eğitim verebilecek kapasitelerinin üzerinde öğrenci alınması, akademideki nitelik sorununu gündeme getirdi. Yüksek öğrenci sayılarıyla karşılaşan akademisyenler, enerjilerini ders saatlerine ve öğrencilere ayırmakta zorlanırken, araştırmaya yeterince zaman ayıramaz hale geldi. Kontenjanların düşürülmesi, nitelikli mezunlar yetiştirilmesi ve istihdam açısından önemli kazanımlar sağlayacaktır. Bu kararı olumlu buluyorum ve gelecekte de kontenjanların azaltılarak devam etmesi gerektiğine inanıyorum. Bu durum, puanların ve sıralamaların yükselmesiyle öğrenci kalitesini artıracaktır.”

Talep Düşük, Arz Fazla

Prof. Dr. Yusuf Alpaydın (Marmara Üniversitesi):

“Kontenjanların azaltılması, uzun zamandır birçok farklı fakültenin ortak talebiydi. Bu talebin temel nedeni, istihdam ihtiyacından fazla mezun olmasıdır. Özellikle son yıllarda hukukçular bu konuda daha fazla ses çıkarmaya başladılar. YÖK’ün bu kararı, sahanın talebiyle ilişkilendirilebilir. Türkiye’nin ekonomik sisteminde ve iş hayatında 800 bin istihdam talebi varken her yıl 1 milyon üniversite mezunu olması, işgücü arzının talebi aştığını gösteriyor. Bu nedenle mezun sayısındaki azalma, üniversite mezunlarının istihdamını kolaylaştıracaktır.”

Sıralama Aralığını Geniş Tutsunlar

Salim Ünsal, hazırladığı tablo hakkında şunları belirtti: “Kontenjanlardaki azalmalar, her bölümün sıralamasını etkileyecek. Bazı bölümlerde bu etki daha belirgin olurken, bazılarında daha az hissedilecektir. Özellikle eşit ağırlıkta, sıralama yükseldikçe farkların arttığı ve ön sıralara yaklaşırken bu farkların azaldığı bir durumla karşı karşıyayız. Bu nedenle adayların tercih yelpazesinde sıralama aralığını ne kadar geniş tutarlarsa yerleşme şansları o kadar artar. Bu genişlik, adayların isteklerine bağlıdır. Ayrıca, verilere 2025 yılında oluşacak taban sırası olarak yaklaşılmaması gerektiği belirtilmelidir, çünkü sonuçlar olumlu ya da olumsuz olarak beklenenden oldukça farklı çıkabilir. Tablo, sadece kontenjan farklılıklarının sıralama dinamiklerine nasıl etki edeceğini yaklaşık olarak göstermektedir.”

reklam

YORUM YAP