Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 10 Ağustos 2014 tarihinde düzenlenen seçimde halkın oylarıyla göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı olarak 11 yılı tamamladı.
Vesayet döneminin hakimi olarak görülen Cumhurbaşkanlığı makamı, artık milli iradenin yürütmedeki yansıması olmuştur.
Sayısız eser, hizmet ve reformla hayatımıza dokunan Erdoğan, milletin kalbinde yer edinmiştir. Ekonomik, sosyal, demokratik ve dış politikalardaki farklı yaklaşımlarıyla değişimin adı olmuştur. Millete hizmet yolundaki nice yıllara.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: 10 Ağustos 2014 tarihi, milletimizin iradesiyle tarih yazdığı gündür. Halk, kendi Cumhurbaşkanını seçti. “Milletin Adamı” ile başlayan bu yolculuk, Büyük ve Güçlü Türkiye idealinin başlangıcı olmuştur. Birlikte çıktık, birlikte Türkiye Yüzyılı’nı yazıyoruz.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: Milletin temsilcisi, adaletin savunucusu ve mazlumların sesi… Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 10 Ağustos 2014’te doğrudan oyla seçilen ilk Cumhurbaşkanımız oldu.
Bu tarihi an, yalnızca siyasi başarı değil; aynı zamanda Cumhuriyetimizin demokrasi ile taçlandırılmasının en önemli simgesidir.
Bölgesel ve küresel krizlerin etkisinde, Erdoğan, güçlü liderliği ve kararlılığıyla Türkiye’yi her alanda ileriye taşımıştır.
Dev yatırımlar, stratejik gelişmeler ve vizyon projeleri ile ülkemizi büyüme ve refah adına yeni bir döneme ulaştırdı.
Temel hak ve özgürlüklerin desteklenmesi, demokratikleşme adımlarının kararlılıkla sürdürülmesi, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde somut hale gelmiştir.
Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda verilen kararlı mücadele ile “Terörsüz Türkiye” hedefine adım adım yaklaşılmaktadır. Şehitlerimizin emaneti ve milletimizin birliği, azimle korunmaktadır.
Cumhurbaşkanımız, siyasi hayatında her zaman adaletin, hakkın ve hakikatin yanında durmuştur.
Mazlumların sesi, mağdurların umudu ve sessizlerin savunucusu olarak haksızlıklara karşı durmuştur.
“Dünya beşten büyüktür” diyerek, insanlığın vicdanı olmuş ve küresel adaletsizliklere karşı durmuştur.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliği ile geleceğe emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz.
Kararlı duruş, millete adanmış bir yaşam… Nice sağlıklı yıllara Sayın Cumhurbaşkanımız!
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu: 10 Ağustos 2014, millet iradesinin en güçlü şekilde tecelli ettiği tarihlerden biridir.
Türkiye, tarihinde ilk kez Cumhurbaşkanını halkın oylarıyla seçti ve aziz milletimiz sandıkta iradesini ortaya koyarak Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı 12. Cumhurbaşkanı olarak göreve getirdi.
O gün sadece bir seçim kazanılmadı; demokrasi tarihimizde yeni bir sayfa açıldı ve milli iradenin gücü tüm dünyaya gösterildi.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde başlayan büyük Türkiye yürüyüşü, kararlılıkla devam etmektedir.
Türkiye Yüzyılı hedeflerimize, milletimizin desteği ve liderimizin vizyonuyla emin adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: 10 Ağustos, ülkemizdeki büyük dönüşümlerin ve hamlelerin önemli bir dönüm noktasıdır. 10 Ağustos 2014’te milletimiz Türkiye Yüzyılı’na giden yolda büyük bir karara imza attı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, halkın oylarıyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı oldu ve 11 yıldır ülkemizin yönetiminde bulunarak dünya siyasetinin önemli meselelerinde kararlılıkla yoluna devam ediyor.
AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkın doğrudan seçtiği ilk cumhurbaşkanı olarak görevinde 11 yılı geride bıraktığına dikkat çekerek, “Artık Türkiye'yi milletin rızası olmadan yönetme dönemi kapanmıştır. Karar, yetki ve sorumluluk, halkın iradesiyle şekillenmektedir,” ifadelerini kullandı.
Ala, sosyal medya hesabından, 2007'deki Anayasa değişikliğinin ardından Erdoğan'ın halk tarafından doğrudan seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olduğuna dair paylaşımda bulundu.
Millet iradesinin devlet yönetimine doğrudan yansıması, Türkiye demokrasi tarihinde bir dönüm noktasıdır. 11 yıl önce aziz milletin oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan bu büyük değişimin simgesidir.
Bu devrim, vesayetin gölgesini ve baskısını kaldırarak halkın iradesini devlet idaresine hakim kılmıştır. Ala, bu reformun milli egemenliği güçlendirdiğini ve demokratik temsili derinleştirdiğini belirtti.
Ala, “Artık Türkiye'yi milletin irası olmadan yönetme devri kapanmıştır. İrade, idareye hakim olmuştur,” dedi. Bu dönüşümün, hem bugünün hem de yarınların teminatı olduğunu vurgulayan Ala, “Çünkü milli irade en sağlam dayanak noktasıdır,” açıklamasında bulundu.
O gün atılan adım, Türkiye'nin daha güçlü ve kararlı bir şekilde yoluna devam etmesini sağlamıştır. Milletin iradesi devletin zirvesindedir ve milletin sesi, idarenin pusulasıdır. Artık siyasi tarihimizde cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan krizlerin sona ermiştir.”
