reklam
reklam
DOLAR41,3320% 0.12
EURO49,0108% 0.44
STERLIN56,5055% 0.35
FRANG52,3990% 0.09
ALTIN4.861,68% 0,10
BITCOIN117.323,510.486
reklam

Antalyaspor Teknik Direktörü Emre Belözoğlu İlk Kez Açıkladı: "Bir Gün Beni Anlayacaksın" Dedi

Yayınlanma Tarihi : Google News
Antalyaspor Teknik Direktörü Emre Belözoğlu İlk Kez Açıkladı: "Bir Gün Beni Anlayacaksın" Dedi
reklam

Geçtiğimiz sezonun ortalarında teknik direktörlük görevine geldiğiniz Antalyaspor'da neler inşa ediyorsunuz?

Emre Belözoğlu, “Öncelikle burada harika bir tesisin bulunduğunu belirtmek isterim. Kulübüm, bizim için her türlü imkanı sunmaya gayret ediyor. Zor zamanlar geçirmiş olsak da, Antalyaspor'un başarısı için elimizden geleni yapıyoruz. Bir teknik adamın kendine özgü özellikleri vardır. Antalya, son 10 yılda 6 kez küme düşme tehlikesi yaşamış bir kulüp. Biz geldiğimizde, arka arkaya 4 maç kaybeden ve fazla gol yiyen bir Antalyaspor vardı. Ancak Alex hocayla birlikte iyi bir dönem geçirip kendi sahasında maçlar kazanmayı başarmışlardı.” diye konuştu.

“İLK ÖNCE DEFANS PARÇASINI DEĞİŞTİRMEYİ HEDEFLEDİK”

Belözoğlu, “Bizim geldiğimizde ekip olarak, takımın önceki defans kurgusunun değişmesi gerektiğini tespit ettik. Takım yapısına uygun farklı planlar oluşturduk. İyi işler başardık ama Alex hocanın kötü iş çıkardığı anlamına gelmez. Birçok kişi, sanki her şey çok iyi oldu, bizden önce her şey kötüydü gibi bir algı yaratıyor. Bu doğru değil.” ifadelerini kullandı.

“Ligde kalmak bizim en büyük amacımızdı. Son 4 hafta kala ligde kalmayı başardık. Ne yazık ki bazı oyuncularımızın fesih süreçleri nedeniyle eksik kalıp, son 4 haftada istenilen puanı toplayamadık. Toplamda 5-6 puan kazanma kapasitemiz olduğu düşünüldüğünde, ligi 8. veya 9. sırada bitirebilirdik.”

“YÖNETİME VERDİĞİMİZ SÖZÜ TUTTUĞUMUZ İÇİN MUTLUYUZ”

Belözoğlu, “Ben ve ekibim, mevcut oyuncularımızla pragmatik bir şekilde nasıl galip gelebileceğimizi düşündük. Özellikle iç sahada defans ifademizi oturttik ve kazandık. Dış sahada ise başarılı olamadık. Oyuncuların inanması çok önemliydi. İyi bir oyuncu grubu var, bu şehirde ve takımda benimseyen çok güzel insanların emeği var. Geçirdiğimiz sezon kötü olmadı ama daha iyisini yapabilirdik. Yönetimimize verdiğimiz sözü tutmaktan mutluyum. Daha iyisini yapacağımızı umuyorum.” dedi.

Saha içindeki dokunuşlarınızı ayrıntılı açıklayabilir misiniz?

“Rakibe karşı uyguladığımız planlar vardı. Bek oyuncularımız ofansif oynama eğilimindeydi. Onların işini kolaylaştıracak dizilimler belirledik ve bazen merkezden, bazen de kanatlardan destekleyerek iyi sonuçlar aldık. İyi rakiplere karşı galibiyetler elde ettik. Samsunspor, Rizespor, Alanyaspor ve Kasımpaşa gibi güçlü takımları yendik.” şeklinde konuştu.

“Karşıt planlar içinde, belirlediğimiz bölgelerde baskı yapmayı, topu kazandığımızda hızlı geçişler gerçekleştirmeyi ve topa sahip olma konseptlerinde sahayı iyi kullanmayı oyuncularıma göstermeye çalıştım. Savunma, yalnızca savunma oyuncularının sorumluluğunda değildir. Forvetteki oyuncularımız da bu konuda bize büyük destek verdiler. Antalya ve Antalyaspor’u çok seviyoruz. Burada kalmamızın sebepleri arasında bunlar var; taraftarın tutkusu ve inancı. Zor bir transfer dönemi geride kaldı. Ancak yaptığımız transferlerin iyi olduğu kanaatindeyim.”

Sizi Antalyaspor'a bağlayan unsurlar nelerdi? Ayrılacağınız yönünde iddialar gündeme gelmişti…

Belözoğlu bu konunun üstünde fazla durmak istemediğini belirtti ve “Antalya yerel medyası zaman zaman bize haksızlık yaptı. Bu süreçteki mücadelelerimde oldukça deneyim kazandım. Antalyaspor’u ve şehri sevmeye başladım. Burada her şeyini veren, saygi gören, destekleyen çok güzel insanlar var; oyuncular, tesis çalışanları ve yönetim bizi buraya bağladı.” dedi.

Taraftarların samimiyetine vurgu yapan Belözoğlu, “Buraya sahiplenmiş bir taraftar var. Şehir, takımın acısını kendi acısı gibi hissediyor. Bir kültür oluşmuş durumda.” dedi.

Çok iyi oynayıp kazanamadığınız bir maç var mı? Akla gelen hangi maç?

“Başakşehir’in karşısında berabere kaldığımız maç, ezici bir oyun sergiledik. Gol beklentimiz 2’nin üzerine çıkmıştı. Aynı şekilde Beşiktaş ile oynadığımız maçta da iyi bir performans gösterdik. Ancak deplasman maçlarındaki sonuçlar beni derinden üzüyor. Oyuncu profilleri Türkiye’de çok belirleyici bir faktör. Sistem geliştirmek adına çabalasak da başarı elde edemediğimiz söylenebilir.”

Avrupa'da ilham aldığınız hocalar kimler?

“Barcelona kökenli hocaların başarılarını önemsiyorum. Arteta bu anlamda önemli bir örnek. Topa sahip olma felsefesi ve uygulamaları takdire şayan. Luis Enrique gibi teknik direktörlerin özgüveni, yıldız oyunculardan feragat edip takım içindeki problemli oyuncuları yönlendirme çabaları göz önünde bulundurulması gereken durumlardır.”

“Luis Enrique ile Guardiola’yı benzer konumda değerlendiriyorum. Elindeki kadroya göre pragmatik işler çıkaran bir yapıya sahiptirler. Bende kendimi, pragmatik işler yapan bir teknik direktör olarak değerlendiriyorum.” diye ekledi.

Arda Turan hakkında ne düşünüyorsunuz?

“Arda Turan’ın çalıştırmak istediği oyun belirgin şekilde etkili. Defansif kurgusu oldukça sağlam. Arda, iyi çalıştığı hocaların etkisi altında; zeki bir futbolcu ve şu an teknik direktör olarak da kendini geliştiriyor. Kendisi için en iyisini dilerim.”

Fenerbahçe ve Morinho’nun Benfica karşısındaki oyununu nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Futbolda oynanan oyunun değerini artıran en önemli unsur coşku. Sahada ve taraftarın motivasyonu önemli bir faktör. Fenerbahçe’nin son dönemlerde bu özellikle eksik kaldığını düşünüyorum. Taraftar ve takımın aynı potada olduğuna inandığım Feyenoord maçında biraz görünür hale geldi. Fenerbahçe, Benfica gibi güçlü takımları eleyebilir. Daha büyük hedefler belirlenmeli; sadece Türkiye içerisinde şampiyonluk peşinde koşmak yerine, Avrupa hedefi konulmalı.”

Aykut Kocaman ile unutamadığınız bir anınız ya da sözü var mı?

“Aykut Hoca, her zaman haklı çıkma durumu olan bir kişidir. Türk futbolunun akil adamıdır. İşinde soğuk duruşunun altında yatan duygusal yapısını biliyorum. Kendisi beni zorlu bir oyuncu olarak yönetti; bu nedenle herkesi yönetebileceğini düşünüyorum. Bana hep “Bir gün beni anlayacaksın” derdi. Onunla ilgili hissettiğim mutluluğu şu an teknik direktörlük dönemimde yaşıyorum. Aykut Hocayı bir ağabey olarak düşünüyorum.”

“Aykut Kocaman, Fenerbahçe tarihinin en iyi oyuncularından birisidir. Ama üzülerek görmekteyiz ki, ona karşı yapılan haksızlıklar mevcut.”

İlk 11'de en çok zorlandığı takımın Inter olduğunu ifade eden Belözoğlu, “O dönemde tüm oyuncular milli takıma çağrıldığı için şans bulmam zordu. Ancak çok şükür, o takımda da oynama fırsatını yakaladım.” dedi.

Antrenmanlardan en çok zorlandığı takım ise Atletico Madrid diyerek, “Simeone’nin antrenman metodolojisi gerçekten sıkıydı.” diye ekledi.

Oynamaktan en çok keyif aldığı takımın Fenerbahçe olduğunu vurguladı: “Fenerbahçe’deki kaptanlık hissi ve ait olmanın verdiği duygu gerçekten özeldi.”

Sizi en çok geliştiren lig hangisiydi?” sorusuna Belözoğlu; “İtalya, daha taktik odaklı, İngiltere’de fiziksel hazırlık önemliydi. İspanya ise tüm takımlarda belirgin bir oyun planı olduğunu gösteriyor.” yanıtını verdi.

Taraftar baskısını hissetmediğini belirten Belözoğlu, “16 yaşımdan 40 yaşıma kadar oynadığım tüm takımlarda taraftarın baskısını asla hissetmedim.” dedi.

Hangi yabancı hoca ile çalıştığını en iyi olarak değerlendirdiği sorusuna “Mancini ve Simeone benim için kilit isimlerdir.” yanıtını verdi.

İtalya'da Milli Takım ile attığı en güzel golün unutulmaz anılarından biri olduğunu söyleyen Belözoğlu, “Sessiz geçen günlerde bile bu golü hatırlıyorum.” ifadesini kullandı.

Maç öncesi bir uğuru olmadığını sadece dua ettiğini belirten Emre Belözoğlu, “Bir taraftarın verdiği en ilginç hediyeden biri, yoğun itiraz ettim sonra düdük vermesi oldu.” dedi.

Sizi en çok duygulandıran an hangisiydi? Hatırlıyor musunuz?

“Milli Takım’la dünya üçüncüsü olduğumuzda ülkemize dönerken karşılama sırasında bize 3 F-16 uçaklarının selam durması hayatım boyunca unutamadığım anlardan birisidir.” şeklinde sözlerine devam etti. “Vatanımızın değerini bilmek ve o bayrağı taşımak üzerimize yüklenen çok özel bir duygu.”

“Bugün Gazze'de yaşanan olayları düşündüğümüzde, oradaki insanların yaşadığı acılar beni derinden etkiliyor. Aynı zamanda güçlü bir milletin çocuğu olmanın verdiği his de çok özel.”

Güncel bir ilk 11 kurmanız gerekse kimleri alırdınız?

Mert Günok (Uğurcan Çakır), Mert Müldür, Çağlar, Merih, Eren Elmalı, Hakan Çalhanoğlu, İsmail Yüksek, İrfan Can, Arda Güler, Cengiz Ünder, Kenan Yıldız. Dedi ve ekledi: “Kerem Aktürkoğlu, Orkun gibi değerli oyuncuları da unutmamak gerektiğini düşünüyorum.”

reklam

YORUM YAP