Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan güncel verilere göre, 0-4 yaş aralığındaki çocuk sayısı 2025 yılı itibarıyla 4 milyon 945 bin 831'e düşerek Cumhuriyet tarihindeki en düşük seviyesine ulaştı. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Nüfusbilim Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt, bu durumu doğum oranlarındaki keskin düşüşün çarpıcı bir göstergesi olarak değerlendiriyor.
DEMOGRAFİK KRİZ KAÇINILMAZ!
2024 yılının Ekim ayında yaklaşık 5 milyon 140 bin olan 0-4 yaş grubundaki nüfus, son dokuz ayda yaklaşık 200 bin azalmakla Cumhuriyet tarihinin en düşük seviyelerine geriledi. Bu durum, 0-4 yaş aralığındaki nüfusun ilk kez 5 milyonun altına düşmesiyle sonuçlandı. Hem doğum oranlarındaki gerilemenin devam ettiğini hem de Türkiye'nin nüfusunun giderek yaşlandığını ortaya koyan acı bir gerçektir.
Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt'un açıklamalarına göre doğurganlık oranı, yenilenme düzeyi olarak bilinen 2.1 oranından uzaklaşıp 1.48 civarlarına gerilemiştir. Bu eğilimin hızla devam etmesi durumunda, genç nüfusun toplam nüfus içindeki oranının da hızla azalacağına dikkat çeken Eryurt, mevcut seyirle nüfus artış hızının 15-20 yıl içinde yatay bir düzleme inerek sıfıra yaklaşabileceğini ve bazı bölgelerde nüfusun azalmaya başlayabileceğini vurguladı. Bu gelişmenin gerekli hazırlıklar yapılmadığı takdirde, ilerleyen yıllarda ekonomik büyüme, iş gücü arzı ve sosyal güvenlik sistemi üzerinde ciddi sorunlar yaratacağını belirtti.
FARK ÇOK AZ
Uluslararası nüfus verilerinin yıl ortası ve yıl sonu paylaşılması yönünde bir teamül olduğunu ifade eden Eryurt, “Bu yıl itibarıyla TÜİK, bunun ötesine geçerek her üç ayda bir nüfus verilerini paylaşmaya başladı. Ancak bu veriler yalnızca yaşa ve cinsiyete göre toplam nüfus verilerini içeriyor. Toplam doğurganlık hızı gibi göstergeler paylaşılmıyor. Ancak toplam nüfustaki artışa ve 0-4 yaş grubundaki nüfus değişimine bakarak bazı değerlendirmeler yapmak mümkün” dedi. Eryurt, doğum sayılarındaki azalma eğiliminin sürdüğüne işaret etti.
Mehmet Ali Eryurt
KRİTİK ÖNEM TAŞIYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, göreve geldiği günden beri Türkiye'nin güçlü, genç ve dinamik bir nüfusa sahip olması gerektiğini sürekli vurgulamış, “En az üç çocuk” politikasını hayata geçirerek bu vizyonu devlet teşvikleriyle desteklemiştir. 2008 yılından bu yana devam eden bu yaklaşım, bugün “Mümkünse dört, beş çocuk” şeklinde genişletilmiş durumda. Günümüzde doğum oranlarında yakalanan düşüş, Erdoğan'ın sözlerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan güncel verilere göre, 0-4 yaş aralığındaki çocuk sayısı 2025 yılı itibarıyla 4 milyon 945 bin 831'e düşerek Cumhuriyet tarihindeki en düşük seviyesine ulaştı. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Nüfusbilim Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt, bu durumu doğum oranlarındaki keskin düşüşün çarpıcı bir göstergesi olarak değerlendiriyor. DEMOGRAFİK […]
