Cep Telefonunuzu Kimseye Kullandırmayın

Akıllı telefon ve cihazların kısa süreliğine bile başkaları tarafından kullanılması, hem dolandırıcılık riskinin artmasına hem de adli süreçlerde mağduriyet yaşanma ihtimalinin yükselmesine neden oluyor. Yapay zekâ üzerine çalışan Sadi Çetinkaya, 18 Temmuz'da bir kafede oturduğu sırada yanıma gelen tanımadığı bir kişinin akıllı telefonunu kısa süreliğine kullanması sonrasında mağdur oldu.

HESAPLARINA GİRİLDİ
Çetinkaya, araç kiralama ve skuter uygulamalarındaki hesabına erişildiğini, kredi kartından kiralama işlemi için ücret kesildiğini yaptığı “hatalı park” aramasıyla fark etti. Durumu anlar anlamaz polise başvurduğunu ve zararın boyutunu ortaya çıkardığını belirten Çetinkaya, benzer olaylarda sorumluluğun genellikle mağdurda kaldığını vurgulayarak, cep telefonlarının başkalarıyla kesinlikle paylaşılmaması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

İSPAT ETMEK ZORUNDASINIZ
Bilişim Hukuku Derneği Başkanı Kürşat Ergün, teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte siber dolandırıcılık ve dijital suçların hızlı bir şekilde arttığını ifade etti. Ergün, bu tip akıllı cihazların sahibinin, diğer kişiler tarafından kötü niyetle gerçekleştirilen tüm eylemlerden hukuki olarak sorumlu olduğunu belirtti. “Kısa süreliğine dahi olsa cihazınızı başkasına verdiyseniz bunu ispata ihtiyaç duyarsınız. Yargı önüne çıktığınızda, 'Yapılan eylem benim tarafımdan değildi. Cihazımı kısa süreliğine şu kişiye verdim' demeniz ve bunu net bir şekilde ispatlamanız gerekiyor” dedi.

HESAPLAR BOŞALTILABİLİR
Avukat Ergün, dolandırıcıların sanal dünyada sürekli yöntemlerini geliştirdiğini ve bir anlık dikkatsizlikle insanların tuzağa düşürülebileceğini belirtti. Teknolojik cihazların üçüncü kişilerin eline geçmesi durumunda kullanıcıların terör faaliyetlerinden sosyal medya suçlarına kadar birçok alanda sorumlu tutulabileceğinin altını çizen Ergün, dijital izler ve IP adreslerinin kullanıcının doğrudan fail olarak değerlendirilebilmesine yol açabileceğini vurguladı. Ergün, “Eğer cihazınız veya hesabınız başkası tarafından ele geçirildiyse, bunu en kısa sürede savcılığa veya emniyete bildirmeniz gerekir. Aksi halde yapılan her işlem sizin tarafınızdan gerçekleştirilmiş gibi kabul edilir. İnsanlar 'Kısa bir görüşme yapacağım.' bahanesiyle yanınıza gelebilir. Fark etmeden banka hesaplarınız boşaltılabilir ve birden başka suçların muhatabı haline gelebilirsiniz. Bu tür bir durum çok risklidir” şeklinde konuştu.

IBAN ELE GEÇİRİLİYOR
Ergün, modemlerdeki şifre bilgileri ile bazı uygulamaların birbiriyle entegre olabileceğini ifade ederek, bluetooth bağlantılarının buna göre ayarlanması gerektiğini kaydetti. Ergün, kayıtlı cihazlar üzerinden yasadışı eylemlerde banka hesap veya IBAN bilgilerinin çalınabileceğine dikkat çekti. Siber güvenlik uzmanı Sedat Coşkun, telefonun yabancı kişilere kısa süreliğine teslim edilmesinin ciddi sonuçlar doğurabileceğine vurgu yaparak, “Telefonun içine yerleştirilen yazılımlar vasıtasıyla kişisel verilerimize ulaşılabilir. Bu nedenle çok katmanlı güvenlik önlemleri almak şart” dedi.

SANİYEDE 1 MİLYON KOMBİNASYON
Uzmanlar, üç boyutlu yazıcılarla yüz modellemesi ve ses klonlama yazılımları gibi teknolojilerin kimlik doğrulama sistemlerine tehdit oluşturduğuna işaret ederek, “Saniyede 1 milyon kombinasyon deneme kapasitesine sahip yapay zekâ sistemleri büyük bir siber güvenlik tehdidi oluşturuyor” uyarısında bulundu.

KOLAY ŞİFRE OLUŞTURMAYIN
Siber saldırılara karşı en yaygın güvenlik açıklarının başında tahmin edilmesi kolay şifrelerin geldiğini belirten Coşkun, “123456, 369, 963 gibi şifreler hâlâ yaygın şekilde kullanılmakta. Bu şifreler siber saldırganlar tarafından ilk aşamada deneniyor. Bu yüzden kullanıcıların kesinlikle kolay bir şifre oluşturmaması gerekir. Sadece tek bir şifreye güvenmek yeterli değildir. Mobil bankacılık gibi hassas uygulamalarda katmanlı şifreleme zorunludur. Mutlaka yüz tanıma sistemi ve iki faktörlü kimlik doğrulama sistemleri kullanılmalıdır” şeklinde konuştu.