reklam
reklam
DOLAR42,0194% 0.15
EURO48,9759% 0.27
STERLIN56,0724% 0.32
FRANG52,8077% 0.11
ALTIN5.505,65% -0,72
BITCOIN114.852,003.048
reklam

Çinli Şirketin 'Anne Robot' Geliştirmesi Tartışmalara Neden Oldu: Duygusal Bağlar Zedelenebilir

Yayınlanma Tarihi : Google News

Çin'deki bilim insanları, anne robot tasarladıklarını açıkladı. Bu robot, insan doğumunu en gerçekçi biçimde simüle edebilecek bir yapay rahme sahip olacak. Robotun içinde, bebek tüpten aldığı besinlerle büyüyerek yapay amniyotik sıvı içinde gelişimini sürdürecek. Dokuz aylık sürecin sonunda, canlı bir bebek dünyaya gelecek. Prototipin, gelecek yıl yaklaşık 100 bin yuan (570 bin TL) fiyatla piyasaya sürülmesi öngörülüyor. Çinli teknoloji firması Kaiwa Technology'nin kurucusu Dr. Zhang Qifeng, bu yapay rahim teknolojisinin, Çin'deki artan kısırlık oranlarına bir çözüm sunabileceğini belirtti.

TEKNİK OLARAK MÜMKÜN DEĞİL
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nuri Ceydeli, konuyla ilgili SABAH'a açıklamalarda bulundu. Ceydeli, bu tür bir uygulamanın teknik olarak mümkün olmadığını belirterek, “Bir rahmin bulunması yeterli değil. Rahimdeki gelişim süreci, hormonal ve kan yoluyla gelen hücrelerle sağlanıyor. Bunların dış ortamda oluşturulması son derece zordur. Eğer bunun üstesinden gelinebilseydi, tüp ya da fanus içinde gebelik elde etmek mümkün olabilirdi” dedi. Ceydeli, çocuk sahibi olmanın yalnızca mekanik bir süreç olmadığını vurgulayarak, “İnsanlar arasında kurulan duygusal bağ da oldukça önemlidir. Aksi halde çocuk, 'satın alınabilir' bir nesne haline gelebilir. İstenilen kriterlere sahip bir çocuğu görmek, parasını verip almak gibi bir durum ortaya çıkabilir ki bu pek mümkün görünmüyor. Bunun için daha fazla zaman tanıyıp, teknolojinin hangi aşamaya geleceğini, doğacak hukuksal, sosyal ve psikolojik sorunların nasıl şekilleneceğini görmek daha sağlıklı olur,” ifadelerini kullandı.

SUİSTİMAL RİSKİ
KONUNUN psikolojik açıdan değerlendirmesini yapan Psikolog Hande Nacar Baş, “Hamilelik, yalnızca biyolojik bir süreç olmaktan öte, anne ve bebek arasında kurulan duygusal ilişkiyi de içeriyor. Bu süreçte hormonlar annenin bebeğe bağlanmasına yardımcı oluyor, Anne ve bebeğin birbirleriyle olan bedensel etkileşimi her ikisi için de hayati önem taşıyor. Bebek, annenin kalp atışını, sesini ve kokusunu bu dönemde algılıyor; anne ise gebelik boyunca bebeğiyle hayal kurup onunla etkileşimde bulunuyor. Bu bekleyiş süreci, doğum sonrası anne-bebek bağı üzerinde de önemli bir etki yaratıyor,” dedi. Baş, ayrıca teknolojinin kısırlıkta umut sunsa da, bu durumun etik açıdan anne-bebek bağlarına müdahale anlamına geldiğini belirtti. Ayrıca, kadınların toplumdaki rolü, insan hakları ve çocuk haklarının ihlali ile ticari suistimal risklerinin de doğabileceğine dikkat çekti. En önemlisi, doğacak bebeklerin uzun vadede psikolojik etkilerinin henüz bilinmediğini ifade etti; çünkü çocuğun anne karnında büyümeden ayrılması, gelecekteki duygusal ve psikolojik gelişimini etkileyebilir.

Çin'deki bilim insanları, anne robot tasarladıklarını açıkladı. Bu robot, insan doğumunu en gerçekçi biçimde simüle edebilecek bir yapay rahme sahip olacak. Robotun içinde, bebek tüpten aldığı besinlerle büyüyerek yapay amniyotik sıvı içinde gelişimini sürdürecek. Dokuz aylık sürecin sonunda, canlı bir bebek dünyaya gelecek. Prototipin, gelecek yıl yaklaşık 100 bin yuan (570 bin TL) fiyatla piyasaya […]

DEVAMINI OKU
reklam