TBMM’de “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda oluşturulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, dün TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş liderliğinde beşinci kez toplandı. Toplantıda, kayıplarından biri olan Hayrettin Eren için söz alan Cumartesi Anneleri’nden İkbal Eren Yarıcı, “Bu komisyonun Cumartesi Anneleri ile görüşme isteğinde bulunması, hem biz kayıp yakınları hem de ülkemizin demokrasisi açısından önemli bir adım. Bu komisyonun çözüm odaklı ve samimi olduğuna inanmak istiyorum. Hep birlikte demokratik bir ülkede yaşamak istiyorsak, bu yaraların iyileştirilmesi şart. Bunun için de bilimsel yöntemlerle ilerleyip, hakikatleri ortaya çıkaracak ve doğru çözümler üretecek, içinde bizlerin de yer alacağı bir komisyon kurulmalı” şeklinde konuştu. Ayrıca Besna Tosun, “Bu komisyonun alt komisyonu olarak, gözaltında kayıpları araştırmak üzere ‘Hakikat Komisyonu’ kurulmalı ve tüm kayıp yakınları dinlenmeli” çağrısında bulundu.
ANNELERİN ACISI YAŞANILMAMALI
Komisyon, ardından Barış Anneleri’ni dinlemeye başladı. İlk söz alan Nezahat Teke, “Ben Kürt bir anneyim. Burada Kürtçe konuşabilseydim kendimi daha iyi ifade edebilirdim. Türkçemle ifade etmeye çalışacağım” dedi. Bu sözler üzerine Kurtulmuş, “Kendinize haksızlık etmeyin. Burada 51 siyasetçi var ve onların en büyük görevi konuşmaktır. Siz herkesten daha iyi konuşuyorsunuz. Harika bir Türkçeniz var” yanıtını verdi. Teke, “Analar ağlamasın, silahlar dursun, evlatlarımız ölmesin. Bu çağrıyı sadece Kürt anneleri için yapmıyorum. Türk ve Kürt anneleri için yapıyorum. Anne annedir, acının dili yoktur. Kızım 19 yaşındayken kendini yakarak tecridi protesto etti. O günden bu yana yanmış saçının kokusu hâlâ burnumda. Barış gelse bile kızım geri dönmeyecek. Ama söz verdim, başka analar ağlamasın diye mücadele edeceğim” ifadelerini kullandı.
KURTULMUŞ'U UYARDI: SÜRECİ ZEHİRLEMEK İSTEYENLER VAR
Komisyonun açılış konuşmasını yapan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, ciddi uyarılarda bulundu: “Bu süreci zehirlemek isteyen grupların varlığını biliyoruz. Son yaşanan birkaç olay, bu uyarımızda ne kadar haklı olduğumuzu gösterdi. Bu komisyonda konuşulmamış, komisyondan önce gündeme gelmemiş bazı konuların gizli oturumlarda ele alındığı gibi sunulması, en hafif tabiriyle açık bir provokasyondur. Mesele, milletin yaşadığı acıları tekrar yaşamaması ve barış içinde adaletle geleceğe taşınmasıdır. Komisyon üzerindeki görevini yerine getirmektedir. Barışa ve huzura hizmet ederek, çalışmalarını bugüne kadar sürdürdük. En kısa zamanda tamamlayarak, milletimize karşı olan sorumluluğumuzu başarılı bir şekilde yerine getirmeyi umuyor ve temenni ediyorum.”
TÜRK-KÜRT BİRLİĞİ DÜNYAYI GÜZELLEŞTİRİR
Süreci destekleyen “Barış Annesi” Rebia Kıran, “Barış bir suç değil, aksine kıymetli bir hazinedir. Bu Meclis, bu hazineye sahip çıkarsa Türkiye cennete döner. Eğer Kürt ve Türk bir araya gelirse, tüm dünya ayağımıza gelir. Türkiye kimsenin ayağına gitmez” dedi.
