

Türkiye ekonomisi, 2023 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 4.8 büyüme ile piyasa tahminlerini aşmayı başardı. Bu büyüme, Türkiye'nin 20 çeyrektir devam eden kesintisiz büyüme trendini sürdürdüğünü gösteriyor. Yüzde 4.8'lik büyüme oranıyla Türkiye, küresel ve bölgesel zorluklara rağmen diğer ülkelerin önünde bir ayrışma sergiledi. OECD ülkeleri bu dönemde ortalama yüzde 1.7, Euro Bölgesi ise yüzde 1.4 ile büyüme kaydetti. Yıllıklandırılmış milli gelir ise neredeyse 1.5 trilyon dolara ulaştı. İlk yarı itibarıyla yıllık büyüme oranı ise yüzde 3.6 olarak gerçekleşti.
Büyüyen Sektörler Nelerdir?
GSYH'yi oluşturan sektörler incelendiğinde, inşaat sektörü yüzde 10.9 büyüme ile dikkat çekti. Deprem bölgesinde gerçekleştirilen inşaat projeleri ve kentsel dönüşüm çalışmaları bu büyümeyi destekledi. Bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 7.1, sanayi yüzde 6.1, ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri yüzde 5.6 oranında büyüme kaydetti. Mesleki ve idari destek hizmetleri de yüzde 5.4'lük bir artış sağladı. Finans, sigorta ve gayrimenkul sektörü ise yüzde 2.6, diğer hizmet faaliyetleri ise yüzde 2.1 büyüme yaşadı. Tarım sektörü yüzde 3.5 küçülürken, kamu yönetimi, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler yüzde 1.2 oranında daralma gösterdi.
Makine ve Teçhizat Yatırımları Artış Gösterdi
Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) göre, cari fiyatlarla GSYH geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 43.7 artarak 14 trilyon 578 milyar 556 milyon liraya çıktı. İkinci çeyrek GSYH değeri tauten fiyatlarla 377 milyar 622 milyon dolar olarak belirlendi. 2025 yılı ikinci çeyreğinde toplam tüketim büyümesi yüzde 3.5, sabit sermaye yatırımları ise yüzde 8.8 oranında bir büyüme gösterdi. Makine-teçhizat yatırımları ise yüzde 9.3 artış sağladı. Hane halkı harcamaları büyümeye 3.4 puan, yatırımlar 2.2 puan, stoklardaki değişim ise 1.2 puan katkı yaptı. Ancak, net ihracat büyümeyi 1.4 puan, kamu harcamaları ise 0.6 puan düşürdü.
Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanı Yardımcısı
Yüksek Gelir Grubuna Girme İhtimalimiz Güçlendi
Son üç çeyrektir sürdürdüğümüz olumlu trendle OECD ve Euro Bölgesi ortalamasının üzerinde bir performans sergiledik. GSYH'yi dolar cinsinden yıllıklandırarak 1.4 trilyon doları geçerken, kişi başı milli geliri yaklaşık 17 bin dolara ulaştırdık. Bu durum ekonomimizin dayanıklılığını ve sürdürülebilir büyüme konusundaki kararlılığımızı gösteriyor. Ayrıca, bu büyüme ile 2025 yılında yüksek gelir grubuna girme olasılığımız güçlendi. Makroekonomik istikrar ve yapısal dönüşüm politikalarımızı kararlılıkla sürdürerek yatırımı, üretimi ve ihracatı artırma hedefindeyiz.
Mehmet Şimşek, Hazine ve Maliye Bakanı
Rakam Programın Başarısını Ortaya Koyuyor
İkinci çeyrek büyümesinin takvim ve düşük baz etkileriyle birlikte yıllık büyümedeki artışla dezenflasyonun devam etmesi uyguladığımız programın başarısının bir göstergesidir. Tarımın daralma yaşadığı dışında, tüm sektörlerde katma değer artışı gerçekleşti. İmalat sanayimiz, son 12 çeyreğin en iyi performansını gösterdi. Yüksek teknolojili üretimde yıllık yüzde 40'lık bir büyüme de nitelik açısından önemli bir ilerleme. Tüketim ve yatırım dengesi sürdü. İhracat artarken, öne çekilen ithalat talebi ve üretim artışı nedeniyle net dış talep olumsuz etki yaptı. Gelecek dönemde finansal koşulların daha elverişli hale gelmesiyle birlikte büyümenin potansiyel seviyesine ulaşması bekleniyor.
Mehmet Fatih Kacır, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Sanayi Sektörü Yüzde 6.1 Büyüdü
Sanayi sektörü, yüzde 6.1 gibi güçlü bir büyüme oranı yakaladı. Sektörümüz, katma değerli üretim, istihdam ve ihracatla ülkemizin kalkınma sürecine hız vermeye devam ediyor. Türkiye ekonomisi tam 20 çeyrektir kesintisiz büyümesini sürdürüyor.
Ömer Bolat, Ticaret Bakanı
OECD'de İkinci, G20'de Dördüncüyüz
Ekonomi, 20 çeyrektir kesintisiz büyüme göstermekte ve yıllıklandırılmış GSYH 1 trilyon 474 milyar dolara çıkarak yeni bir rekor seviyeye ulaşmıştır. Mal ve hizmet ihracatının büyümeye pozitif katkısı sağlandı. Yatırımlar yüzde 8.8 artarak büyümeye 2.2 puan katkıda bulundu. İkinci çeyrek büyüme hızımız ile OECD ülkeleri arasında en hızlı ikinci ve G20'de dördüncü ülke konumundayız.
İş Dünyası Ne Dedi?
Nail Olpak, DEİK Başkanı: İlk çeyrekte sanayi sektörüne dikkat çekmiştik. Sanayi, ikinci çeyrekte yüzde 6.1 ile pozitife dönüşler göstermesi iş dünyası için önemli bir gelişme. Beklenen faiz indirimlerinin ve diğer destekleyici adımların tüm sanayi sektörünü olumlu etkilemesini umuyoruz. İhracatımız yüzde 1.7 artarken, ithalat durumunun dikkatle izinmesi gereken bir konu olduğu aşikâr. Yatırımların yüzde 8.8 artması da önemli bir gösterge.
Burhan Özdemir, Müsiad Başkanı: Türkiye ekonomisinin küresel belirsizlikler karşısındaki direnci oldukça güçlü. Tarım sektörü gıda güvenliği açısından önemli bir alan. İş gücü ödemelerinin yüzde 42 artması önemli bir elde. Bununla birlikte, büyümenin adil bir şekilde toplumun temel tabanına yayılması gerekmektedir.
Mustafa Gültepe, TİM Başkanı: İhracat, büyümeye 0.4 puan katkı sağladı. Ancak, ithalattaki artış nedeniyle net ihracat eksi 1.4 puan katkı verdi. Bu, iç talep ve ithalata dayalı bir büyüme yapısına geçişi göstermektedir. Sağlıklı ve kalıcı bir büyüme yalnızca üretim ve ihracatla gerçekleşebilir.
Orhan Aydın, ASKON Başkanı: Para ve maliye politikalarının uyumlu yürütülmesi ve yapısal reformlar büyümenin kalitesi açısından kritik rol oynayacak. Dolayısıyla mevcut ekonomi politikalarının disiplinli bir biçimde sürdürülmesi önemlidir. Büyüme odaklı bir yol haritası yürütüyoruz.
Gürsel Baran, ATO Başkanı: Bu veriler, Türkiye ekonomisinin potansiyelini ve dayanıklılığını göstermektedir. İkinci çeyrek büyümesinin önümüzdeki dönem için sağlıklı büyümeyi sağlamak açısından KOBİ desteklerinin önemi daha da artıyor.