

CHP, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen karar hakkında itirazda bulundu. Yapılan resmi açıklamada, itiraz dilekçesinde söz konusu kararın Anayasa, Siyasi Partiler Kanunu ve seçim hukukunun temel ilkelerine aykırı olduğu ifade edilerek tedbirin kaldırılması talep edildi.
Dilekçede, siyasi parti kongrelerindeki seçim itirazlarının yalnızca seçim kurullarında yapılabileceği belirtilerek mahkemenin bu konuda görevsiz olduğu ve parti organlarını görevden alarak geçici bir kurul atadığı vurgulandı. Şöyle denildi:
“Mahkemenin verdiği karar, açıkça hukuka aykırıdır. Ülkenin birinci partisinin kongresi iptal edilirken, bu kararın hangi somut delillere dayandığı belirtilmemiştir. İrade fesadı iddiası da kesin olarak delillendirilememiştir. Hiçbir delegenin isteği dışında oy kullandığına dair bir tespit yoktur.”
Kararın yalnızca CHP’ye değil, Türkiye’deki demokratik düzene de yönelik olduğu savunularak, dilekçede şu ifadeler yer aldı:
“Seçim yargısından alınamayacak bir karar, adliye mahkemesinden alınmaya çalışılmıştır. Daha önce bununla ilgili açılan 9 davada red edilen talepler, 10'uncu dava üzerinden tedbir kararı ile kabul edilmiştir. Bu durum, Anayasa'nın 67. ve 68. maddelerini aşma teşebbüsüdür. Karar, kimin partiyi yöneteceğine dair hüküm vermektedir. Seçilmiş yöneticiler yerine mahkemece atanan kişilerin yıllarca partiyi yönetmesi ihtimali doğmuştur. Bu da, siyasi partilerin kendi iradesiyle yönetilmesi ilkesine aykırıdır. Eğer bu karar emsal alınırsa, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin de adliye mahkemeleri tarafından iptal edilmesi gündeme gelebilir. 2 Eylül 2025 tarihli ihtiyati tedbir kararı, Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu'na aykırıdır; akla ve mantığa da ters düşmektedir. Bu karar yok hükmündedir. CHP, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez bir unsuru olarak yargı eliyle tasfiye edilemez.”