

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, tek kullanımlık plastikler, deniz çöpleri ve mikroplastiklerin çevre üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik “Tek Kullanımlık Plastikler, Deniz Çöpleri ve Mikroplastikler Yol Haritası”nı hazırladı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Fatih Turan, Türkiye'nin hem uluslararası hem de ulusal düzeyde çevre ve iklim değişikliği konularında çalışmalarını sürdürdüğünü açıkladı.
Turan, ülkenin Paris Anlaşması gibi çeşitli çevresel anlaşmalarda imzasının bulunduğuna dikkat çekerek, Bakanlık olarak Avrupa Birliği (AB) direktifleri ve çevre, iklim değişikliği konusundaki gelişmeleri takip ettiklerini belirtti.
Atıklarla ilgili süreçlerin yönetiminde görev aldıklarını kaydeden Turan, “Evsel atıklar, endüstriyel atıklar, orman atıkları, tarımsal atıklar, maden atıkları, kullanılmış lastik atıkları ve plastik atıklar gibi her türlü atığın düzenlenmesi gerekiyor. Tüm bunların atık başlığı altında değerlendirilmesi ve döngüsel ekonomi ilkeleri çerçevesinde yeniden ekonomiye kazandırılması için çok ciddi çalışmalar yapılıyor.” dedi.
Turan, plastik üretiminin 1950'lerde dünya genelinde 1,5 milyon tonken, 2022'de 400 milyon tonu aştığını ifade ederek, 2060'ta bu miktarın 1,2 milyar tona ulaşmasının beklendiğini söyledi.
PLASTİKLERİN BÜYÜK KISMI GERİ DÖNÜŞÜME UĞRAMIYOR
Dünyada ortaya çıkan plastik atığın normal atıklar içindeki oranının yaklaşık yüzde 50 olduğunu belirten Turan, bunun sadece yüzde 9'unun geri dönüşüm sürecine dahil edilebildiğini vurguladı. Kalan kısmın yarısının düzenli depolama alanlarına, yüzde 25-30'unun ise doğaya atıldığını ifade etti.
Turan, plastiklerin her alanda kullanıma uygun olduğunu belirterek, “Plastikler petrol kökenlidir ve çevrede dönüşümü çok uzun zaman alır. Mikroplastikler deniz canlılarının bünyesine geçerek gıda yoluyla insana ulaşabilir. Antarktika'da yağan kar içinde bile mikroplastikler bulunuyor. İçtiğimiz sularda bile zaman zaman karşılaşıyoruz. Bu nedenle plastiklerin kontrollü bir şekilde üretilmesi hayati önem taşıyor.” dedi.
PLASTİĞE ALTERNATİF ÜRÜNLER ARANIYOR
Yol haritasında 2025-2028 kısa dönem, 2028-2032 orta dönem ve 2033 sonrası için uzun dönem çalışma planlarının yer aldığını belirten Turan, yaklaşık 44 eylem öngörüldüğünü ifade etti.
Bu eylemlerin tüm bakanlıklar, akademi, kamu kurumları, belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarıyla hayata geçirileceğini belirten Turan, plastiklerin yerine alternatif ürünlerin araştırılması için AR-GE çalışmaları yapıldığını da sözlerine ekledi.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun yaptığı anketlerde katılımcıların yüzde 80'inden fazlasının tek kullanımlık plastiklere karşı tedbir alınmasını istediğini vurgulayan Turan, 2025-2027 dönemi içinde tek kullanımlık plastiklerle ilgili mevzuatın güncelleneceğini, 2028-2032 döneminde Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği'nin hayata geçirileceğini belirtti.
Turan, bazı tek kullanımlık plastik ürünlerde kısıtlamalar ve yasaklamalar getirilirken, biyobozunur ürünlerin kullanımının da teşvik edileceğini ifade etti.
VATANDAŞLARA ÇAĞRI
Kamunun yaptırım ve cezaları artırabileceğini belirten Turan, bireylere de önemli sorumluluklar düştüğünü söyledi. “Plastik ürünleri kullanırken geri dönüşüm sürecine dikkat etmeliyiz. Her birey, çevre elçisi olma sorumluluğuna sahip” dedi.
SIFIR ATIK MAVİ ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR
Turan, tek kullanımlık plastiğin yasaklı olduğu ülkeleri örnek göstererek, Sıfır Atık Hareketi'nin önemli uygulamalara vesile olduğunu belirtti. “Sıfır Atık Mavi kapsamında deniz ve göl alanlarındaki plastik atıkları önleme çalışmaları devam ediyor. 2025-2028 Ulusal Döngüsel Ekonomi Eylem Planı'mızı da yakında yayımlayacağız.” ifade etti.
Turan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sürdürülebilirlik vizyonunun önemine dikkat çekerek, 2053 hedeflerine ulaşmak için çalışmaların sürdüğünü belirtti.