30 Ağustos Cumartesi günü, saat 19.30 civarında, Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü içerisindeki kafenin önünde trajik bir olay meydana geldi. Eski kız arkadaşı Hilal Özdemir'i silahla öldüren Ayberk Kurtuluş, aynı silah ile intihar etti. Olay sonrası Özdemir ve Kurtuluş’un cesetleri, gerekli incelemelerin tamamlanmasının ardından Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Olaydan sonra, Hilal Özdemir’in bir süre önce Ayberk Kurtuluş ile ilişkisinin sona ermek istediği ancak Kurtuluş’un durumu takıntı haline getirdiği öğrenildi. Olay günü, Özdemir'i telefonla arayan Kurtuluş, 'Son bir kez görüşelim' demesi üzerine, Özdemir de kendisine çalıştığı kafenin konumunu gönderdi. Kurtuluş'un aracını alarak kampüsün girişine geldiği ve 'Düğüne geldim' diyerek güvenlik kontrolünden geçmeden içeri girdiği belirlendi. Yapılan incelemelerde, Kurtuluş'un cinayette kullandığı silahın ruhsatsız ve kuru sıkıdan dönüştürülmüş bir tabanca olduğu tespit edildi. Hilal Özdemir’in kampüs içindeki bir kafede yarı zamanlı çalıştığı ve Kurtuluş'un güvenlik görevlilerine yalan söyleyerek kampüse girdiği anlaşıldı. Ayrıca, Ayberk Kurtuluş'un 24 suç kaydı olduğu ortaya çıktı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
'DÜĞÜNE GELDİM' DİYEREK 2 KEZ ARANMADAN KAMPÜSE GİRDİ
Öğle saatlerinde kampüs içinde buluşan Özdemir ile Kurtuluş'un arasında tartışma yaşandığı, bu sırada yanlarına gelen başka bir kadının Kurtuluş'u itmesi sonucunda, Ayberk Kurtuluş'un aracına binerek olay yerinden uzaklaştığı bildirildi. Akşam saatlerinde tekrar kampüse gelen Kurtuluş'un, güvenlik görevlilerine 'düğüne geldiğini' söyleyerek bir kez daha aranmadan girdiği tespit edildi. Kurtuluş'un, Özdemir'i tekrar yanına çağırdığı sırada yaşanan tartışma esnasında genç kıza bir el ateş ederek öldürdüğü, ardından da kendisine ateş ederek intihar ettiği öğrenildi.
ARACIYLA İÇERİYE GİRDİĞİ ANLAR KAMERADA
Öte yandan, Hilal Özdemir’i öldüren Ayberk Kurtuluş’un kampüse aracıyla girdiği anlara ilişkin güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı. Kurtuluş'tan önce gelen aracın güvenlik noktasında bir süre bekletildiği ve güvenlik görevlilerine sorular sorulduğu görülüyor. Ardından, Kurtuluş'un neredeyse aracını durdurmadan, özel güvenlik görevlisine kısa bir şey söyledikten sonra yoluna devam ettiği anlaşılıyor.
