

Yayımlanan ortak bildiride şu ifadelere yer verildi:
Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın tüm üye devletlerinin egemenliğine, bağımsızlığına ve güvenliğine duyduğumuz sarsılmaz bağlılığı yeniden teyit ederken, ortak güvenliğimizi savunmak amacıyla bu saldırıya karşı verilen ortak mücadelemizi hatırlatıyoruz. Devletlerimizin güvenliğine yönelik her türlü tehdidi kesin bir dille reddediyor ve güvenlik ile istikrarlarını tehdit eden her duruma karşı mutlak dayanışmamızı ifade ediyoruz. İsrail’in saldırısı, uluslararası barış ve güvenliği ihlal eden bir eylem olarak oybirliğiyle kınanmış olup, 11 Eylül 2025 tarihinde gerçekleştirilen acil Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısında bu konu duyurulmuştur. Bu toplantı, Katar Devleti ile dayanışmayı ifade etmiş ve Mısır ile Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgedeki arabuluculuk çabalarını desteklemiştir. Uluslararası hesap verebilirliğin eksikliği ve uluslararası toplumun İsrail’in tekrar eden ihlallerine kayıtsız kalması, bu durumun daha da kötüleşmesine yol açmıştır.
Katar Devleti’nin güvenliğine, istikrarına ve egemenliğine şartsız destek verdiğimizi belirtirken, bu saldırganlığın uluslararası hukuka aykırı bir durum olduğunu da vurguluyoruz. Zirve toplantısında alınan kararlar aşağıdaki gibi belirlenmiştir:
1. İsrail’in Katar’a yönelik saldırganlığını, soykırım suçu, etnik temizlik, açlık, abluka ve yayılmacı politikaları ile birlikte kınar ve bu durumun, bölgede barışın sağlanmasına yönelik çabaları zedelediğini ifade ederiz.
2. 9 Eylül 2025'te Doha’da gerçekleştirilen yasadışı İsrail saldırısını en sert şekilde reddediyoruz. Bu saldırı, Katar'ın müzakere heyetlerine ev sahipliği yapması amacıyla tahsis edilen konutları, okulları ve diplomatik misyonları hedef almıştır. Saldırı sonucunda bir Katar vatandaşı da dahil olmak üzere şehitler verilmiş ve birçok sivil yaralanmıştır. Bu açık saldırı, bir Arap ve İslam devletine karşı gerçekleştirilmiştir ve İsrail’in tehlikeli düşmanlıklarını ortaya koymaktadır.
3. Bu saldırıya karşı Katar ile tam dayanışma içerisinde olduğumuzu bir kez daha teyit ederiz. Bu saldırının tüm Arap ve İslam devletlerine yönelik bir saldırı olduğunu belirtir ve Katar Devleti’nin güvenliğini korumak için attığı adımlarda yanında olduğumuzu ifade ederiz.
4. Gazze’de ateşkesin sağlanması ve rehinelerin serbest bırakılması için Katar’ın arabuluculuğunu baltalayan bu eylemi tehlikeli bir tırmanış olarak değerlendiriyoruz. Ayrıca, uluslararası arabuluculuk ve barış sağlama süreçlerini de tehlikeye atan bu saldırganlık İsrail’in sonuçlarını üstlenmesini gerektirmektedir.
5. Katar Devleti’nin bu saldırıya gösterdiği medeni ve sorumlu tutumu takdir ediyoruz. Bu tutum, uluslararası hukuk hükümlerine olan bağlılığının ve haklarını koruma kararlılığının bir göstergesidir.
6. Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları durdurmak için uluslararası arabuluculuk rolleri üstlenen, özellikle Katar, Mısır ve ABD’nin çabalarını destekliyoruz. Bu bağlamda Katar’ın üstlendiği yapıcı rolü övüyoruz. Ayrıca, Katar’ın bölgesel ve uluslararası düzeydeki insani yardım çabalarını takdirle karşılıyoruz.
7. İsrail’in eylemlerini meşrulaştırma girişimlerini reddediyoruz. Bu tür girişimler, Gazze’de barış sağlamaya yönelik çabaları baltalamaktadır.
8. İsrail’in Katar veya başka bir Arap ya da İslam ülkesine karşı tekrar hedef alabileceği yönündeki tehditleri kesin bir dille reddediyor ve uluslararası toplumu bu tehditleri kınamaya çağırıyoruz.
9. Arap Ligi’nin “Bölgede Güvenlik ve İşbirliği için Ortak Vizyon” kararını memnuniyetle karşılıyor ve bu süreçte devletlerin egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiğini ifade ediyoruz.
10. İsrail’in bölgede yeni bir fiili durum oluşturma girişimlerine karşı durulması gerekliliğini yineleyerek, bu tehditlere karşı birlikte direnmemiz gerektiğini belirtiriz.
11. Filistin halkının 1967 yılında işgal edilen topraklarından çıkarılmasına yönelik her türlü girişimi kınıyoruz ve bunu insanlığa karşı suç olarak kabul ediyoruz. Ayrıca, Gazze’nin yeniden inşasına yönelik uluslararası yardım çağrısında bulunuyoruz.
12. Videoların yanı sıra, Filistin halkına karşı savaş silahı olarak abluka, açlık ve yetersiz gıda politikalarının uluslararası hukuk ihlali olduğunu vurguluyor ve acil eylem çağrısında bulunuyoruz.
13. İsrail’in işgal altındaki toprakların herhangi bir kısmını ilhak etme çabasının kabul edilemez olduğunu belirtiriz. Bu durum, uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler kararlarına açık bir ihlal teşkil etmektedir.
14. Uluslararası toplumun, bölgedeki yeniden gerçekleşen İsrail saldırılarına son vermesi gerektiğini ve bu bağlamda yetersizliğinin ciddi sonuçları olacağını vurguluyoruz.
15. Tüm devletleri, İsrail’in eylemlerine son vermek için gerekli önlemleri almaya ve bu konuda uluslararası işbirliği geliştirmeye çağırıyoruz.
16. İsrail’in Birleşmiş Milletler üyeliğini tekrar gözden geçirmesi gerektiği konusunda İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi devletleri koordine olmaya davet ediyoruz.
17. Uluslararası meşruiyete bağlılığın önemine dikkat çekerken, İsrail’in ihlallerine karşı güçlü bir duruş sergilemek gerektiğini vurguluyoruz.
18. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin bağımsızlığına dair aldığı kararları destekliyoruz ve bu konuda uluslararası desteğin önemini vurguluyoruz.
19. Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığındaki İki Devletli Çözüm Konferansı'nın toplanmasını memnuniyetle karşılıyor ve bu süreçte uluslararası işbirliğini teşvik ediyoruz.
20. Katar devletine yönelik saldırılarla ilgili acil oturum çağrısını destekleyerek, güvenlik konularının önemine dikkat çekiyoruz.
21. Kudüs’teki kutsal mekanların korunması konusundaki desteğimizi yineliyor, Filistin halkının haklarının korunmasını talep ediyoruz.
22. Kudüs halkının kendi topraklarında yaşamaya devam etme kararlılığını desteklerken, bölgedeki adaletin sağlanmasının önemine vurgu yapıyoruz.
23. Orta Doğu’da kalıcı barışın sağlanması için Filistin meselesinin çözüme kavuşturulmasının gerekliliğini yineleyerek, uluslararası toplumu bu konuda sorumluluk almaya çağırıyoruz.
24. Filistin halkına karşı işlenen suçlarla ilgili uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklere uymaya çağırırken, gerekli önlemleri teşvik ediyoruz.
25. Zirvenin düzenlenmesini sağlayan Katar Devleti’ne ve liderliğindeki halkına teşekkür ederiz. Katar’ın dayanışma ruhunun ve uzlaşma çabalarının büyük önem taşıdığını bir kez daha belirtmek isteriz.