Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’un X platformunda yaptığı açıklamalar dikkat çekti:
Terörsüz Türkiye hayata geçiyor!
Öncelikle belirtmek gerekir ki, Terörsüz Türkiye hedefine ulaşarak Türkiye Yüzyılını inşa etmek, vatanın bölünmez bütünlüğü için canlarını feda eden aziz şehitlerimizin hatırasına olan bağlılığımızın bir gerekliliği ve temel sorumluluğumuzdur.
Görülüyor ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük ülke liderliğinde, Sayın Bahçeli’nin cesur siyasi liderliğiyle, devlet inisiyatifi olarak başlayan ve devlet politikası haline getirilen Terörsüz Türkiye gerçeği hayata geçiriliyor.
Türkler ve Kürtler, emperyalizme karşı yürütülen varoluş mücadelesinde, Kurtuluş Savaşı’nı kazanarak ve Türkiye Cumhuriyetini kurarak, kaderlerini bir arada tayin ettiklerini göstermiştir.
Mustafa Kemal Atatürk, “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” ifadesiyle, Türkler ve Kürtler de dahil olmak üzere, Türkiye halkının tüm bileşenlerinin Türk Milletinin asli unsuru olduğunun altını çizmiştir. Bu tespit, Cumhuriyet’in temel kurucu ilkelerinden biri olmuştur.
Millet; geçmişi, bugünü ve geleceği kapsayan bir kavramdır. Bu nedenle bu ilke günümüzde de geçerliliğini korumaktadır; yani Türk Milletinin temeli Türkiye halkıdır. Türkiye halkı, çeşitliliğimizin ve Türk Milleti birliğimizin güvencesidir. Bugünlerde Türk, Kürt, Çerkez, Arap, Alevi, Sünni gibi tüm bileşenlerin kaderlerinin bir ve aynı, ortak gelecek vizyonlarının da tek olduğunu tüm dünyaya gösterildiği tarihi günler yaşanıyor.
Terörsüz Türkiye için yapılan açıklamalar, şunu net bir şekilde ortaya koymaktadır:
Kürtler, Türk Milletinin asli kurucu bileşenidir.
Kürtler, Türk Milletinin ayrılmaz bir parçası olarak Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve sürekli sahibidir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürtlerin de milli devletidir.
Türkiye Yüzyılı; Türk ve Kürt yüzyılıdır.
Bu paradigma doğrultusunda yapılan açıklamalar, Terörsüz Türkiye’ye geçişte temel aşamanın tamamlandığını ve aynı zamanda Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti ile bütünleşmesinin tarihsel teyidi ve ilanı niteliğindedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sayın Bahçeli’nin Türkiye merkezli siyasette gösterdiği olağanüstü iş birliği ve uyum, halkın desteği, siyaset kurumunun sorumlu tavrı ve devletin tüm kurumlarıyla sürecin yürütülmesi Terörsüz Türkiye’ye geçişin güvencesini oluşturmuştur.
Artık Terörsüz Türkiye için şu tespitleri yapmak mümkündür:
Terörsüz Türkiye, bir sonuç değil, yeni bir başlangıçtır. Bu hedefe ulaşılması ve bu aşamanın tamamlanmasıyla birlikte Türkiye için tarihi bir yükseliş dönemi başlamaktadır.
Yeni dönem, Türkiye’yi her yönden güçlendirecektir. Demokrasi ve hukuk alanında kapsamlı reformların gerçekleştirileceği, ulusal ve yurtsever demokrasi hukukunun somutlandığı yeni bir aşamaya geçileceği herkesin kabulündedir.
Görüldüğü üzere, Kurtuluş mücadelesiyle başlamış ve Cumhuriyetin ilanıyla tescillenmiş olan kuruluş sürecimiz, Terörsüz Türkiye’ye geçişle birlikte, yeni bir anayasa ve kapsamlı reformlarla tamamlanacaktır. Böylece kuruluşunu tamamlayan Türkiye, Cumhuriyetin ikinci yüzyılını Türkiye Yüzyılı yapma hedefine yönelik büyük yürüyüşüne engelsiz ve daha güçlü bir şekilde devam edecektir.
Büyük Türk milletinin birliğinin tüm unsurlarının asli bileşen olduğu teminatı, halkımızın gözü aydın olsun.
Yaşasın Tam Bağımsız ve Milli Birliği Tescillenmiş Büyük Türkiye!
