

Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Başkanı Doç. Dr. Eray Güçlüer, terör örgütü PKK’nın kendini feshetmesi ardından SABAH’a önemli açıklamalarda bulundu. Güçlüer, “Bu çok önemli bir adım ve başarı. Türkiye ile yürütülen mücadelenin neticesinde PKK artık silahlı çatışmayı kaybettiğini ilan etmiştir. Bu bağlamda, PKK’nın silahlı mücadeleye devam etmesi durumunda sonuçlarının belli olması nedeniyle yayınladığı tek taraflı deklarasyon oldukça anlamlıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gelişen siyasal inisiyatif, PKK’nın böyle bir adım atmasına zemin hazırlamıştır. Bu karar, barışçıl bir son için bir fırsattır ve sürecin PKK’nın tasfiyesine yönelik umut verici bir şekilde ilerlemesine olanak tanımaktadır.” ifadelerini kullandı.
“TARİHTE BUNUN ÖRNEĞİ YOK”
Doç. Dr. Güçlüer sözlerine şu şekilde devam etti: “Kır gerillası tarzında desteklenen en büyük terör örgütünün feshedilmesi tarihte bir örneği yok. İRA ve ETA var ama onlar şehir yapılanmalarıdır. PKK, büyüklük ve etki açısından en büyük terör örgütüdür. Bu sebeple PKK’nın kendini feshetmesi önemli bir zaferdir. Ancak, ‘silahlı mücadeleye son veriliyor’ ifadesinin arkasında tüm silahların teslim edileceği yönünde halen belirsizlikler var. PKK’nın varlığı devam ettiği sürece silahlarını bırakıp bırakmayacakları konusunu yakından takip etmek gerekiyor. Devletin iradesi, PKK’nın tasfiyesini sağlamak için gereken tüm adımları atacağından eminim.” dedi.
“YAKİNEN TAKİP EDİLMELİ”
Güçlüer, PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD’nin durumu hakkında da uyarılarda bulundu. “Irak’ta eyleme katılmayan yaklaşık 3 bin 500 PKK’lı bulunmaktadır. Bu sayının çekilmesiyle birlikte örgütün yapısı ciddi şekilde zayıflayacaktır. Irak merkezi hükümeti, PKK’nın tasfiye olduğu alanlarda kontrolü sağlayacaktır. Irak’ta PKK’nın varlığı sona erdiğinde, Suriye’deki PYD’nin yaşama ihtimali de azalacaktır. PKK geçmişte kimlik değiştirerek varlığını sürdürmüştü. Eğer bu tür girişimlere kalkışırlarsa, Türkiye operasyon alanlarını genişletmekte tereddüt etmeyecektir.” şeklinde konuştu.
“BİR DEVLET ADAMI, BARIŞ SEVER, HÜMANİST BİR İNSAN”
Son olarak Güçlüer, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, uluslararası barış için birçok önemli adım atmıştır. Bu nedenle kendisine barış ödülünün verilmesi gerekirdi. Bir devlet adamı, barış sever ve hümanist bir birey olarak Cumhurbaşkanımız, hak ettiği ödülleri fazlasıyla almalıdır.” ifade etti.