VAN’da 27 Eylül 2024 tarihinde yurttan ayrıldıktan sonra kaybolan ve 15 Ekim’de Van Gölü’nün Mollakasım Mahallesi sahilinde cansız bedeni bulunan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş’in (21) ölümüne dair soruşturma devam ediyor.
Soruşturma çerçevesinde Adli Tıp Kurumu Biyolojik İhtisas Dairesi Merkezi tarafından hazırlanan rapor, 10 Ekim’de dosyaya dahil oldu. Diyarbakır ve Van Barosu avukatları, bu raporla ilgili basın toplantısı gerçekleştirdi. Van Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden avukat Zeynep Demir, İstanbul Adli Tıp Kurumu raporunda Rojin’in göğüs ve vajina iç bölgesinde iki farklı erkek şahsa ait DNA örneklerinin belirlendiğini ifade etti. İlk DNA örneğinin göğüs bölgesinde, ikincisinin ise vajina iç kısmında tespit edildiğini bildiren Demir, bunun Rojin’e yönelik cinsel istismar olasılığını gündeme getirdiğini vurguladı.
‘KIZIM CİNAYETE KURBAN GİTTİ’
Diyarbakır ve Van baroları, önceki raporun eksik ve hatalı olduğu gerekçesiyle Adli Tıp Kurumu hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
Bu gelişmelerle birlikte sosyal medyada, 'Rojin İçin Adalet' etiketi altında Rojin’in ölümünün aydınlatılması için büyük bir talep yükseldi. Van ve Diyarbakır’da kadınlar ile üniversite öğrencileri, ‘Rojin için adalet’ çağrısıyla yürüyüşler ve basın açıklamaları gerçekleştirdi.
Kızının cinayete kurban gittiğini sürekli dile getiren baba Nizamettin Kabaiş, adalet arayışının sürdürülmesi çağrısını yineledi. Nizamettin Kabaiş, “Baroların çabaları sayesinde gerçekler gün yüzüne çıktı. Bir yıldır acı içindeyiz. Cinayeti işleyen kişiler ne olursa olsun, adalet yerini bulmalıdır” şeklinde konuştu.
‘GERÇEK ORTAYA ÇIKACAK’
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuyla ilgili sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı. Rojin Kabaiş’in ölümüne dair Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen adli soruşturmanın kapsamlı biçimde sürdüğünü belirten Tunç, “Olayın aydınlatılması amacıyla, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından yapılan detaylı inceleme sonucunda hazırlanan rapor, soruşturma dosyasına eklenmiştir. Otopsi, biyolojik, toksikolojik ve histopatolojik analizler sonucunda hazırlanan bu rapora ek olarak İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan ek bir uzman görüşü talep edilmiştir” ifadelerini kullandı.
Soruşturma sürecinde kamera kayıtları, telefon incelemeleri, HTS dökümleri ve tanık ifadeleri titizlikle değerlendirildiğini belirten Tunç, Kabaiş’in kullandığı telefonun kilidinin açılması amacıyla yurtdışından uzmanların katıldığı bir teknik çalışmanın ve bazı dijital materyallerin incelemesinin de devam ettiğini açıkladı. Soruşturmanın büyük bir titizlikle yürütüldüğünü vurgulayan Tunç, şöyle devam etti:
“Soruşturma çerçevesinde hiçbir detay göz ardı edilmeden tüm deliller ve raporlar derinlemesine incelenmekte; yargı makamlarının koordinasyonunda süreç titizlikle sürdürülmektedir. Başta Rojin evladımızın acılı ailesi olmak üzere, milletimiz rahat olsun; soruşturmada tek bir nokta dahi belirsiz kalmayacak ve maddi gerçeğin mutlaka açığa çıkması için yoğun gayret gösterilmektedir.”
