6 Şubat’ta meydana gelen ilk depremde yıkılmasının sonucunda 35 kişinin hayatını kaybettiği Ezgi Apartmanı davasının 6. duruşması gerçekleştirildi. Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya, taraf avukatları ve binada hayatını kaybedenlerin yakınları katıldı. Tutuklu sanık Ertan Danacı, duruşmaya SEGBİS sistemi aracılığıyla cezaevinden bağlandı.
Duruşmaya; ‘Olası kastla kasten öldürme ve yaralama’ suçundan 876 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edilen firari pastane işletmecileri Sami Kervancıoğlu (59) ve Mustafa Pekel (49), ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 22.5 yıla kadar hapis istenen tutuksuz müteahhit Yakup Aktaş (82), fenni mesul Mehmet Tekin (61), ‘Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 15’er yıla kadar hapis talep edilen dönemin Kahramanmaraş Belediyesi’nde görevli eski İmar İşleri Müdürü Fahri Yiğitoğlu (47), mimar Veli Çiftaslan (71), mimar Mehmet Dişçeken (57), Onikişubat Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdür Vekili Sait Avşar (38), inşaat mühendisi Ali Gemci (47), inşaat teknikeri Mehmet Akif Canlı (31) ve makine mühendisi Mustafa Şirikçi (40) duruşmaya katılmadı.
‘Yıkımda kusurumun olması mümkün değil’
Duruşmada Ertan Danacı, yaptığı savunmada suçsuz olduğunu ve dosyaya eklenen son bilirkişi raporunda kusursuz olduğunun tespit edildiğini belirtti. Tutuklu olmasının kendisine maddi ve manevi büyük zararlar verdiğini ifade eden Danacı, “Hakkında kusursuz rapor olan tek kişiyim. Asli kusurlu raporları olan birçok müteahhit, fenni mesul ve denetimci tahliye edilirken, ben hala tutukluyum. Palmiye Sitesi’nde asli kusurlu olanlar tutuksuz, Said Bey Sitesi’nde ise aynı heyetin raporuyla sanıklar tahliye oldu fakat ben hâlâ tutuklu durumdayım. Sadece dekorasyon işini yapan bir iç mekan tasarımcısıyım. Bu nasıl bir adalet, bu nasıl bir vicdan? İş yerim kapandı, ailem perişan oldu, maddi ve manevi kayıplarım mevcut ama kimse umursamıyor. Çünkü ben bu dosyada kurban seçilmiş biriyim. Artık burada hukuki gerçekliğin, adaletin arandığını sorguluyorum. En son bilirkişi raporuna göre binanın yıkılma nedeni olarak mimar ve statik proje hatası, hatalı hesap raporu, perde duvarının kesilmesi ve kaçak kat yapılması gösterildi. Bunların hiçbirisiyle ilgim yok. Zira ben binada ince, dekoratif işlerle ilgilendim. Bu nedenle yıkımda kusurumun olması mümkün değil. Tahliyemi talep ediyorum.” dedi.
Duruşma sonunda mahkeme heyeti, Ertan Danacı’nın tutukluluk halinin devamına ve tutuksuz sanıklar hakkında adli kontrol hükümlerinin sürmesine, dosyanın bilirkişi heyetinden rapor beklenmesine karar vererek duruşmayı 30 Eylül’e erteledi.
