İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 579 sayfalık iddianamede, 25. eylemde yaklaşık maliyeti 55 milyon lira olan lise ve üniversite giriş sınavlarına hazırlanan öğrencilere dijital kaynak desteği sağlamak amacıyla gerçekleştirilen yazılım alım ihalesine dair tespitler yer aldı.
Beşiktaş Belediyesine yapılan bir bilişim firmasının itiraz dilekçesinde, Esenler ve Sincan Belediyeleri tarafından yürütülen benzer işlerin ihale bedellerine atıf yapıldığı belirtilirken, “Bilirkişiliğimize verilen dosya içeriğinde yaklaşık maliyetin paylaşımına dair herhangi bir bilgi ya da belge bulunmamaktadır. Bu bağlamda, Beşiktaş Belediyesi personelinin yaklaşık maliyeti belirleme sorumluluklarının 4734 sayılı Kanunun 60’ıncı maddesi çerçevesinde değerlendirilebileceği düşünülmektedir.” denildi.
İddianamede, bu ihaleye ve sorumlu şüphelilere dair aşağıdaki tespitlere yer verildi:
“Rekabet ortamının sağlanmadığı, yaklaşık maliyetin gizliliğinin ortadan kalktığı ve ihaleye katılım koşullarını taşımayan firmaların sürece dahil edilmesine sebep olduğu, suç örgütüne ait firmanın da ihaleyi kazanması sağlandığı gibi bulgularla, bu durumların ihaleye fesat karıştırma suçundan sorumlu olmalarını gerektirdiği anlaşılmıştır.”
ASFALT İHALESİ
İddianamede, suç örgütünün 26. eylemi olarak Beşiktaş Belediyesi'nde ilçe genelinde asfalt serimi ihalesi ele alındı. Bu ihale ile ilgili olarak “İşin projesinin eksikliği, puanlama ve birim fiyat cetvelindeki hesaplamaların belirsizliği nedeniyle yaklaşık maliyeti bilmeden teklif vermenin mümkün olmadığı” ifade edildi.
Suç örgütü lideri Aziz İhsan Aktaş'ın, yaklaşık maliyetin firmalardan alınan teklifler yerine belediye görevlileri aracılığıyla hesaplandığını belirttiği ve Beşiktaş Belediyesi'ne sözde ihale danışmanlığı yapan örgüt üyesi Mustafa Mutlu üzerinden bu fiyat bilgisini öğrenerek, rekabeti ortadan kaldırarak örgüte bağlı firmaların ihaleleri kazanmasını sağladığı iddia edildi.
BELEDİYEYE AİT TAŞINMAZIN SATIŞI
İddianamede 27. eylem olarak, Beşiktaş Belediyesi'ne ait Beltaş A.Ş.'nin taşınmazının 323 milyon 544 bin lira değer ile satılması kararının alındığı ve ihalenin öncelikle kapalı zarf teklif alma, ardından ise istekliler hazır bulunarak açık artırma yoluyla gerçekleştirilmesine karar verildiği ifade edildi.
Bu işlemle ilgili, “Taşınmazın suç örgütü lideri Aziz İhsan Aktaş'a neye dayanarak satıldığına dair belgelerin eksik olduğu, satış kararının alınmasına dair evrakların bulunmadığı için 2 Ocak 2025 tarihinde Beşiktaş Belediyesi'ne tekrar yazı yazılarak, tüm bu belgelerin talep edildiği” bilgisi verildi.
Defter incelemelerinde 4-5 Temmuz 2024 tarihlerinde alınan kararların ardından başka kararların olmadığı bildirilmekte, aynı zamanda “Her iki kararın taşınmaz satışına dair olduğu ve bazı belgelerin noter tasdikinin bulunmadığı görülmüştür.” ifadelerine yer verildi.
İddianamede, taşınmazın satışına dair herhangi bir ilan veya paylaşım yapılmadığına da vurgu yapıldı.
AKTAŞ'IN İFADESİ
Aziz İhsan Aktaş, Beşiktaş Belediyesi'nden kendisi ve kardeşlerine ait firmaların önemli miktarda alacak taşıdığı bir dönemde belediyeye giderek başkan yardımcıları Ali Rıza Yılmaz, Alican Abacı ve Ozan İş ile yaptığı görüşmelerde kendisine, belediyenin hakediş ödemelerini yapamayacağını, ancak belediyenin hastane olarak kullanılan taşınmazı satın alması durumda hakedişlerinin ödeneceğini ilettiklerini belirtti. Teklifi geri çevirmesi üzerine, Ozan İş ve Ali Rıza Yılmaz'ın kendisine sürekli baskı yaptığını ekleyerek, “Baskılar neticesinde hastaneyi değerinin üzerinde satın almak zorunda kaldım. Sonrasında firmalara ödeme yapıldı.” şeklinde ifade etti.
Aktaş, 26 Temmuz 2024 tarihinde başkan yardımcıları Ozan İş ve Alican Abacı ile yaptığı görüşmelerde, Ozan İş'in Sayıştay'ın incelemelerinde belediyenin üst düzey personeline karşı 10.000.000 TL zimmet tespiti yapıldığına dair bilgi verdiğini ve zararın giderilmesi için bu miktarı talep ettiğini belirtti. “Aksi takdirde hakediş ödemesinin yapılmayacağı” tehdidiyle karşılaştığını dile getirdi.
SAVCILIĞIN TESPİTLERİ
İddianamede, “Savcılığın satışı araştırma sürecine girmesi üzerine, kamunun zarara uğratılmaması için şüpheli Mustafa Mutlu'nun 'kamu menfaati ve şeffaflık için ihale ile satış yapıldı' açıklaması yaptığı ve geçmişe dönük sahte ihale belgeleri hazırladığı” tespit edilmiştir.
Satış ilanı bulunmayan taşınmaz için en düşük bedelli değerleme raporunun sözde ihalede temel alındığı belirtilen iddianamede, Aziz İhsan Aktaş'ın yakın arkadaşları Mehmet Arıca ve Ahmet Başdaş'ın teklif vermiş gibi gösterilerek satışın yüksek fiyatlarla, şeffaf ve rekabet ortamında yapıldığı izlenimi verilmeye çalışıldığı iddia edilmiştir.
İddianamede ayrıca şu tespitlere yer verildi:
“İstanbul'un en değerli emlak bölgelerinden biri olan Beşiktaş'taki taşınmazın satışı öncesinde güncel bir değerleme raporunun alınması gerekirken, düşük bedelle gizlice satıldığı ve elde edilen farkın Rıza Akpolat ile belediye yöneticileri arasında paylaşıldığı anlaşılmaktadır.” İlgili süreçte, örgüt lideri Aziz İhsan Aktaş'ın tapu işlemleri sırasında 10.000.000 lirayı belediye binasında, Alican Abacı'nın odasında Ozan İş'e teslim ettiğine dair beyanları da belgelenmiştir.
