reklam
reklam
DOLAR38,7544% -0.1
EURO43,5098% 0.12
STERLIN51,6074% -0.15
FRANG46,1520% -0.14
ALTIN3.968,57% -2,10
BITCOIN103.428,580.25
reklam

Uzmanlardan Uyarı: Bir Damla İhmal, Bir Mevsim Rahatsızlık!

Yayınlanma Tarihi : Google News

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hasan Ölmez, bahar aylarında artan polen türleri ile nasıl başa çıkılabileceği konusunda önemli bilgiler paylaştı. Alerji mevsiminde bilinmesi gereken tedavi yöntemlerinden alerjik reaksiyonları azaltacak çözümleri SABAH Gazetesine anlattı.

Polenlerin bitkilerin üremesi için gerekli birer toz taneciği olduğunu belirten Doç. Dr. Ölmez, polenlerin 10-100 mikron arasında değişen boyutlarının burun ve solunum yollarına kolaylıkla girebildiğini ifade etti. İklim değişikliklerinin daha fazla polen üretimine yol açtığını ve bu polenlerin özellikle çam, zeytin, kavak ve çayır otları gibi bitkilerde alerji kaynağı olduğunu vurguladı. Bu bitkilerin polenleri, ilkbahar döneminde havada yoğun olarak bulunur ve bu durum alerjik bireylerde semptomların artmasına yol açar. Ayrıca, bu polenler tarım faaliyetlerinin yoğun olduğu bölgelerde alerjik reaksiyonlara da sebep olabilir. Alerjik rinitin ülke genelinde insanların yüzde 20-30’unu etkilediğini belirten Ölmez; bahar döneminde hastaların yüzde 60’ında burun tıkanıklığı, göz yaşarması, hapşırık ve baş ağrısı gibi şikayetlerin arttığını söyledi. Alerjik astım ataklarının da bu dönemlerde yüzde 30 oranında artış gösterdiği bildirildi. Özellikle polen yoğunluğunun en fazla olduğu sabah saatleri olan 05.00 ile 10.00 arası dışarı çıkmanın alerjik atak riskini ciddi şekilde artırdığına dikkat çekti. Alerjik rinit, çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ve sigara içenlerde daha çok görülmektedir.

Doç. Dr. Hasan Ölmez, alerjik rinitin belirtilerini ise sürekli hapşırık, burun akıntısı, gözlerde kaşıntı, sulanma ve boğaz kaşıntısı olarak sıraladı. Alerjik konjoktivit belirtileri arasında gözlerde kaşıntı, kızarıklık, sulanma, ışığa hassasiyet ve gözaltında mor halkalar yer alırken, alerjik astımda gece ve sabaha karşı artan kuru öksürük ve nefes darlığı gibi semptomların arttığına işaret etti. Eğer şikayetler haftada 4 günden fazla ve 4 haftadan uzun sürüyorsa, bu durum kronik alerji olarak düşünülebilir. Tanının yüzde 80’ini klinik şikayetlerin oluşturduğunu söyleyen Ölmez, en yaygın tanı testinin deri testi olduğuna dikkat çekti. Alerjik astımda ise solunum fonksiyon testi yapılmakta. Doktor tarafından önerilen ilaçların doğru ve düzenli kullanımının önemine değinen Ölmez, bu ilaçların yalnızca semptomlar başladığında değil, koruyucu amaçlı olarak da düzenli kullanılmasının gerektiğini vurguladı. Astım ilaçları düzensiz kullanıldığında atak riski ve acil başvuru ihtimalinin artacağını ifade etti. Nazal spreylerin en az 2 hafta boyunca düzenli kullanılması durumunda etkili olduğunu belirten Ölmez, ilaç tedavisine rağmen semptomların kontrol altına alınamıyor olması durumunda alerji aşısının düşünülmesi gerektiğini söyledi. Alerjinin net olarak tespit edilmesi halinde uzun vadede başarı oranının yüzde 90’a ulaşabileceğini açıkladı ve en az 3 yıl boyunca düzenli uygulanması gerektiğini belirtti.

Bu tedavi yöntemlerinin alerji belirtilerinde belirgin bir azalma sağladığını, ilaç ihtiyacını azalttığını ve alerjinin astıma dönüşmesini önleyebileceğini ifade etti. Korunma adına ise, sabah saatlerinde camların kapalı tutulması, polen yoğunluğunun olduğu saatlerde dışarı çıkılmaması, eve gelince kıyafetlerin değiştirilmesi ve duş alınması, maske kullanımı gibi önlemlerin polenleri yüzde 90 oranında filtreleyebileceğini ekledi. Araç ve evlerde HEPA filtre kullanmanın faydalı olduğunu da sözlerine ekleyen Doç. Dr. Hasan Ölmez, alerjik hastalıkların yaşam kalitesini bozsa da önlem ve tedavi ile kontrol altına alınabileceğini belirtti. En önemlisi, doğru zamanda doğru hekimle buluşmanın gerektiğini vurguladı. Alerjik hastalıkların hayatı zorlaştırabileceğini ancak doğru hekim, doğru tanı ve düzenli tedavi ile bu dönemin daha yönetilebilir hale getirilebileceğini belirtti. “Unutmayın; polenlerden kaçınmak, ilaçları düzenli kullanmak ve gerektiğinde immünoterapide (aşı) bulunmak yaşam kalitenizi artırır.” diyerek sözlerini tamamladı.


Warning: Undefined array key "ozellikler_videOzet" in /home/izmirme1/siyasimedya.net/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_vizyondakiler.php on line 120

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hasan Ölmez, bahar aylarında artan polen türleri ile nasıl başa çıkılabileceği konusunda önemli bilgiler paylaştı. Alerji mevsiminde bilinmesi gereken tedavi yöntemlerinden alerjik reaksiyonları azaltacak çözümleri SABAH Gazetesine anlattı. Polenlerin bitkilerin üremesi için gerekli birer toz taneciği olduğunu belirten Doç. Dr. Ölmez, polenlerin 10-100 mikron […]

DEVAMINI OKU
reklam

YORUM YAP