AB Komisyonu, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne olan adaylığını vurgulayan bir rapor yayımladı. Raporda, Türkiye’nin birçok ortak çıkar alanında AB’nin kilit bir ortağı olmaya devam ettiği belirtildi. AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Marta Kos, “Türkiye, Doğu Akdeniz ile Karadeniz bölgelerinde stratejik çıkarlarımızı paylaştığımız bir aday ülkedir. Bu coğrafyalarda bölgesel bağlantılılık üzerinde iş birliği yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Öte yandan, Kos Türkiye’deki demokratik standartlar, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve temel haklar konusundaki eleştirilerine de yer verdi ve Türkiye ile katılım müzakerelerinin 2018 yılından bu yana durma aşamasında olduğunu hatırlattı.
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, “Türkiye aday bir ülkedir ve bunu (AB Komisyonu Başkanı) Ursula von der Leyen’e hatırlatmak gerekir. Zira kendisi sürekli aday ülkelerden bahsederken Türkiye’yi unutuyor” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. Amor ayrıca, Türkiye ile ilişkiler ve katılım süreci arasında ayrım yapılması gerektiğine dikkat çekti. Savunma ve üyelik arasında bir bağlantı kurmamanın önemini vurgulayan Amor, “Kestirme yol yok. Biz hala demokratik ilkeler üzerine kurulmuş bir birliğiz ve bu şekilde kalmak istiyoruz” dedi.
DIŞİŞLERİ’NDEN TEPKİ
Dışişleri Bakanlığı, raporda yer alan yargı, ifade özgürlüğü, muhalefete yönelik yargılanma süreçleri ve AİHM kararları gibi konulara dair belirtilen eleştirileri ‘önyargılı ve mesnetsiz’ olarak nitelendirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Raporun yargı ve temel haklarla ilgili taraflı ve önyargılı iddialarını reddediyoruz. Bu yorumlar, Türkiye ile AB arasında olumlu bir gündem oluşturma çabalarıyla çelişmekle kalmayıp, tarafların uzun dönemli çıkarlarına da aykırı bir dil kullanılmıştır. AB müktesebatına uyum düzeyimiz, siyasi ve haksız engellere rağmen AB üyeliği stratejik hedefimize olan bağlılığımızı net bir şekilde ortaya koymaktadır” denildi.
