Bakan Tunç, Vietnam'ın başkenti Hanoi'de gerçekleştirilen “Dijital Dönüşüm Çağında Vatandaşların Korunması Paneli”ne katıldı.
Uluslararası toplumun dijital çağın en büyük meselelerinden birisi olan siber suçlarla mücadelede yeni bir iş birliği oluşturmalarının önemine dikkat çeken Tunç, yaklaşık 100 ülke temsilcisi tarafından imzalanan Siber Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin ülkelerin dijital ortamda adalet, güvenlik ve insan haklarını koruma iradesini sergilediğini ifade etti.
Tunç, dijital dünyanın sunduğu fırsatların yanı sıra artan tehditlere karşı küresel dayanışmanın öneminin bir kez daha vurgulandığını belirtti.
Hukuk ve yargı sistemlerinin, dijital çağın gereksinimlerine uyum sağlama çabası içinde olduğunu aktaran Tunç, Türkiye'nin bu alanında önemli adımlar attığını ifade etti.
Tunç, Türkiye'de internetin zararlı içeriklerinden vatandaşları korumak ve internet yayınlarını düzenlemek amacıyla gerçekleştirilen yasal düzenlemeleri anlattı.
– “Ülkelerin iş birliği yapması gerekiyor”
Sınır ötesi suçlarla mücadelede iş birliğinin gerekliliğine değinen Tunç, şunları belirtti:
“Ülkelerin tek başına bu suçlarla mücadele etmesi mümkün olmuyor. İş birliği şart. Özellikle çocukların korunması, istismarının önlenmesi, insan ticareti ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi konularda ülkeler bir araya gelmelidir. Tek başına yapılan yasal düzenlemeler yeterli olmuyor. Bu sebeple bugün Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler olarak Hanoi'de birleşmiş durumdayız. Amacımız vatandaşlarımızın korunmasıdır.” 
Tunç, adaletin zamanında sağlanması için teknolojik ve bilimsel yeniliklerin Türk yargısının hizmetine sunulduğunu vurgulayarak, şu şekilde devam etti:
“Bu konuda Türkiye'de birçok başarılı proje hayata geçirilmiştir. Bunların en önemlisi, 24'ü uluslararası olmak üzere toplamda 47 ödül almış ve 2007 yılında başlatılan Ulusal Yargı Ağı Projesi UYAP'tır. UYAP, adli işlemlerin elektronik ortamda yürütülmesini sağlamak amacıyla kurulmuş bir sistemdir. Bu sistem, tüm adli birimlerin ve Adalet Bakanlığının merkez ve taşra birimlerini birbirine bağlayarak kullanıcıların elektronik imza veya şifreler ile işlemler yapabilmesini sağlamaktadır. UYAP, 57 kurum ile 186 farklı entegrasyonu tamamlayarak önemli bir başarıya imza atmıştır. UYAP sayesinde davalara ait belgeler dijital ortamda görüntülenebilmekte, dava açma veya savunma sunmak için mahkemeye gitmek zorunluluğu ortadan kaldırılmaktadır. Bu sistemin sağladığı en büyük avantajlar hıza, şeffaflığa ve erişilebilirliğe dayanmaktadır.”
Tunç, UYAP bünyesinde geliştirilen mobil uygulamalar sayesinde avukat ve vatandaşların, dava açma, dava dosyasını görüntüleme ve icra takibi başlatma gibi işlemleri adliyeye gitmeden yapabildiğini ifade etti. Ayrıca, UYAP üzerinden 25 milyon 770 bin kullanıcıya ulaşan vatandaş portalıyla, savcılık ve mahkemelere ait bilgi ve belgelerin saniyeler içinde edinilebildiğini belirtti.
Tunç, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile ceza infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerin duruşma salonlarına gitmeden duruşmalara katılabileceğini aktardı.
Elektronik tebligat sistemi sayesinde bilgi güvenliği ve kişisel verilerin korunmasının sağlandığını kaydeden Tunç, uzun süren tebligat işlemlerinin saniyeler içinde gerçekleştirilebildiğini, bu yöntemle 323 milyon elektronik tebligat yapıldığını ve 11 bin 113 ton kağıt tasarrufu sağlandığını ifade etti.
– “Yapay zeka destekli sistemler geliştiriyoruz”
Tunç, son yıllarda yapay zeka teknolojilerinin hukuk alanındaki kullanımlarının arttığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
“Türkiye'de bu alanda büyük veri analizleri, dava yoğunluk haritaları ve yargı süreçlerinin iyileştirilmesi yönünde çeşitli yazılımlar geliştirilmektedir. Özellikle dava tasnifi, benzer içtihatların belirlenmesi ve karar taslakları oluşturma konularında yapay zeka destekli sistemler geliştirmekteyiz. Çalışmalarımız devam etmekte olup, bu süreçte etik, hukuki ve teknik boyutlara titizlikle yaklaşmaktayız. Teknolojik dönüşüm, sadece fırsatlarla değil, aynı zamanda zorluklarla birlikte gelmektedir. Veri güvenliği ve kişisel verilerin korunması, bu alandaki en çok tartışılan konulardandır. Hassas yargı verilerinin dijital ortamda saklanması, güçlü bir siber güvenlik altyapısı gerektirmektedir. Bu bağlamda Türkiye, siber güvenliği sağlamak için önemli adımlar atmış ve Siber Güvenlik Başkanlığını kurmuştur.”
Bakan Tunç, “Türkiye'de hukuk alanındaki dijitalleşmeyi daha da derinleştirme kararlılığındayız. Bu konuda gerçekleştirdiğimiz sistemleri ve tecrübeleri, bu ortak vizyonun bir parçası olarak paylaşmaya hazırız.” ifadelerini kullandı ve dijitalleşmenin adaletin hızını artırırken, adaletin temelini oluşturan hakkaniyet ve tarafsızlık ilkesini zedelememesi gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, vatandaşların haklarının korunmasında da dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Bakan Tunç, dijital çağda vatandaşların korunmasının artık sadece bir hak değil, aynı zamanda bir gereklilik olduğunu sözlerine ekledi.
