Ahlak Şurası HKÜ’de Devam Ediyor! Rahmani Yapay Zeka Önerisi

Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye Yazarlar Birliği ve İslam Düşünce Enstitüsü (İDE) tarafından “Çağın Meydan Okumaları Karşısında Ahlâk ve Din” teması altında 6. Ahlâk Şûrası düzenleniyor. Şura kapsamında gerçekleşen ilk panelde konuşan Uzman Psikolog Dr. Mustafa Merter, “Son Savaş: İnsanlığı Yeniden Yapılandırma Projesi ve Ahlâk” başlıklı sunumunda insanlığın “Rahmani” bir yapay zekaya ihtiyacı olduğunu ifade etti.

Son 80 yılın sosyal açıdan yaptığı meta-analizlerin, insanlık için başlatılan bir savaşın merkezinde olduğunu gösterdiğini belirten Merter, “Beş farklı cephede baba otoritesi, annelik ve kadim terbiye yok edilirken, cinsel sapkınlıkların tüm çeşitleri eş zamanlı olarak küresel ölçekte teşvik ediliyor ve bir sonraki adımda erkek-kadın farkının ortadan kaldırılması hedefleniyor. Cinsel sapkınlıkların yanı sıra, erkek ve kadınların doğal cinsel kimlikleri, baba otoritesi, annelik kurumu, eğitim ve terbiye müesseseleri ciddi tehditler altındadır. Sosyal medya, arama motorları, yapay zeka, film endüstrisi, psikiyatri ve psikoloji meslek kuruluşları ile hukuk sistemi… tümü tekelleri altında olduğu için ‘güzel ahlak’ın tanımını da bu kurumlar yapmaktadır,” dedi.

“BİZE ÖZEL EĞİTİCİ TİKTOK GEREKLİ”

Bu tehditler karşısında temel hedefin genel bir uyanış ve bilinçlenme olduğunu vurgulayan Merter, “Büyük halk kitleleri bilgilendirilmeli. STK’lar, meslek kuruluşları ve diyanet mensupları etkili alan çalışmaları gerçekleştirerek bu uyanışa katkıda bulunmalıdır. Devlet, ancak ‘alttan’ gelen bu talep doğrultusunda gerekli önlemleri alabilir. Bu uyanış sonrası, istenmeyen bilgi akışının hangi yollarla yayıldığı ve nasıl engellenebileceği konusunda çalışmalar yapılmalıdır. Rahmanî bir yapay zeka destekli algoritmak analiz yapabilecek bir erken uyarı sistemine ihtiyaç duyuyoruz. Ardından bizler de ıslah algoritmaları geliştirmeliyiz. Türkiye’den başlayarak tüm İslam alemine yayılması gereken, Çin’in ‘Ateş Duvarı’ dijital koruma sistemi benzeri bir ‘Hilal Duvarı’nın acilen hazırlanması gerekmektedir. Ayrıca rahmanî bir sosyal medya da faaliyete geçmeli, bu anlamda model olarak Çin’in kendi çocukları için ürettiği ve dünyaya sunmadığı ‘özel’ eğitici koruyucu TikTok benzeri bir uygulama düşünülebilir,” şeklinde konuştu.

“ETİK SORUNLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

Şura’da konuşan ASBÜ Rektörü ve Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Musa Kazım Arıcan, 1978 yılında ülkemizin kültür, sanat ve edebiyatına katkı sağlamak amacıyla kurulan birliğin en önemli faaliyetinin “Ahlak Şurası” toplantıları olduğunu ifade etti. Arıcan, “Ahlâk şûralarının temel amacı, güncel ahlaki sorunları farklı perspektiflerden ele almak, ortak bir anlayış geliştirmeye çalışmak ve bu doğrultuda ilgili kurumlara politika önerileri sunmaktır. Hızla değişen dünyada, bireysel ve toplumsal hayatımızı derinden etkileyen birçok etik sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar, ortak değerlerimizi ve toplumsal düzenimizi tehdit ediyor,” dedi.

“AHLAK VAROLUŞUMUZUN ÖZÜ”

Şura’nın düzenleyicisi İslami Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, ahlak kavramının üzerine eğilmenin önemine dikkat çekti. Görmez, “Ahlak konusunu detaylı biçimde irdelememiz gerekiyor. Şûramızın en önemli amacı, insan-ahlak ilişkisini yeniden tanımlamaktır. Zaman zaman ahlâkı sadece davranış biliminin bir parçası olarak değerlendirmeye çalışıyoruz. Ancak ahlâk bizim için varoluşsal bir meseledir. İnsanların maddî varlığı – bedeni, gözleri, kulakları… vs.; bir de manevi, metafizik varlığı vardır. Bu da ahlâkımızdır. Biri ‘halk’, diğeriyse ‘hulk’ olarak tanımlanır. Hulku olmayan, halkını da kaybeder. Ahlâk, varoluşumuzun özüdür ve bizi biz yapan, diğer canlılardan ayıran yüce değerlerdir,” diye belirtti.