reklam
reklam
DOLAR39,7257% 0.16
EURO45,8826% 0.2
STERLIN53,5046% 0.1
FRANG48,5178% -0.02
ALTIN4.297,26% 0,14
BITCOIN103.914,37-2.09
reklam

Aileler Dikkat! Yeni Tehlike A4 Akımı: ‘İki Büyük Soruna Neden Oluyor’

Yayınlanma Tarihi : Google News
Aileler Dikkat! Yeni Tehlike A4 Akımı: ‘İki Büyük Soruna Neden Oluyor’
reklam

Son yıllarda sosyal medyada gençler arasında hızla yayılan akımlar, beden algısı üzerindeki olumsuz etkileriyle tartışma konusu olmaya devam ediyor. Daha önce ‘bel ölçümü’, ‘ten rengine göre makyaj trendleri’ gibi zayıflık ve dış görünüş odaklı trendler gündeme gelirken, şimdi de bel inceliğinin A4 kağıdıyla ölçüldüğü yeni bir akım popülerlik kazandı.

Güzellik standartlarının her geçen gün daha ulaşılmaz hale gelmesi, özellikle ergenlik dönemindeki gençlerin fiziksel görünümlerine dair kaygılarını artırıyor. Sosyal medya üzerinden yayılan bu tür içerikler, gençlerin kendilerini yetersiz ya da kusurlu hissetmelerine yol açarken, uzun vadede psikolojik sorunlara zemin hazırlayabiliyor.

A4 bel ölçümü akımı

GENÇLER NEDEN BÖYLE AKIMLARA ÖNEM VERİYOR?

Uzman Psikolog Deniz Mutlu, “Çevresel faktörler ve toplumsal normlar tarafından A4 bel ölçümü gibi durumların idealize edilmesi, kişinin günlük yaşamına adapte olamasına ve istenilen bedene ulaşma çabasının kaygı, yeme bozukluğu gibi psikolojik problemlere yol açmasına sebep olabilir” dedi.

DHA’ya konuşan İzmir Şehir Hastanesi Çocuk Ergen ve Ruh Sağlığı Hastalıkları Çocuk Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Gonca Özyurt, “Sosyal medyanın idealize edilmiş içerikleri ve beden algısıyla ilgili mükemmeliyet standartlarının dayatılması, gençlerin kendilerini yetersiz ve özgüvensiz hissetmelerine neden olabilir. Bu durum, bedenleriyle ilgili uğraşlarının artmasına, kusurlu gördükleri için bu kusurların düzeltilmesi çabasına, zayıflama isteğine ve yemeğin kısıtlanmasına kadar gidebilecek birçok olguya yol açabilir. Bu bağlamda bu algının oluşması genç üzerinde psikiyatrik sorunlara da kapı açmaktadır. Özellikle yeme bozukluğu sık sık karşımıza çıkan bir durumdur” şeklinde belirtti.

İKİ BÜYÜK SORUNA NEDEN OLUYOR!

Yeme bozukluğu ile doğrudan ilişkili olan bu sosyal medya akımlarının anoreksiya nervoza ve bulimiya nervoza gibi hastalıklara yol açabileceğini vurgulayan Deniz Mutlu, “Anoreksiya nervoza, bireyin kilo alma korkusuyla yemeği reddetmesi ve bu süreçte kendini sürekli kilolu hissetmesiyle karakterizedir. Birey, istediği incelik seviyesine ulaşana kadar bu davranışlarını sürdürebiliyor” dedi.

Bulimiya nervozaya da değinen Mutlu, “Bulimiya nervoza, kişi yemek durumlarında tıkanırcasına yedikten sonra kusma ve farklı yöntemlerle telafi etme çabasının içinde olur. Bu durum idealize edilen beden tipine ulaşana kadar devam eder” şeklinde konuştu.

Yeme bozukluğu belirtileri

BU DAVRANIŞ SADECE ERGENLİK DÖNEMİNDE YAŞANMIYOR
Bu davranışların ergenlik döneminde sıkça görüldüğüne dikkat çeken Deniz Mutlu, “Beden karşılaştırmaları, idealize edilmiş vücut algıları ve sosyal medyada viral olma baskısı, bireyin psikolojik risk düzeyini kişilik yapısına ve benlik algısına göre şekillendirir. Bu durum, kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Özellikle 12 yaş ve sonrası ergenlerin sosyal medyada bedenlerine dair içeriklerle yoğun şekilde karşılaşması, zayıflık odaklı imaj baskısını artırıyor. 12-18 yaş aralığında bu etkiler daha belirgin hale gelirken, genç erişkinlik ve yetişkinlik dönemlerinde de benzer belirtiler gözlemlenebiliyor” diye ekledi.

AİLELER EN ÇOK BU HATALARI YAPIYOR

Ailelerin sıkça yaptığı hatalara da değinen Deniz Mutlu, “Yargılayıcı bir dille konuşmak ve katı kurallar koymak en büyük hatalardan biridir. Ergenlerle iletişim kurarken, katı kurallar yerine mantık çerçevesinde sınırların oluşturulması iletişimi güçlendirir. Sınırlı fakat iletişime açık ve dinleyen bir ebeveyn olmak sağlıklı bir süreç oluşturur” dedi.

reklam

YORUM YAP