AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, terörsüz Türkiye sürecine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Ömer Çelik’in Açıklamalarından Öne Çıkanlar:
“İç Cephenin Güçlenmesi” Nasıl Sağlanacak?
Cumhurbaşkanımızın Ahlat’taki konuşması, bu sürecin dayandığı temel çerçeveyi oluşturdu. Dünyanın içinde bulunduğu durum, uluslararası sistemdeki dikişlerin açıldığını gösteriyor. Artık istikrarlı bir yapıdan söz edemiyoruz. Son 4-5 ayda hiç beklenmeyecek olaylarla karşılaştık. Demokratik devletler, başka ülkelerin toprakları üzerinde açıkça pazarlıklar yapıyor. On yıl önce bu durumu kimse öngöremezdi. En yüksek itiraz, bu gücün kullanılmasına karşı gelen ABD’nin realistlerinden geliyor. Tüm bu örneklerde, türbülansı aşmanın yolu iç cephenin bağışıklığını güçlendirmekten geçiyor. Atatürk’ün sözleriyle, etrafımızdaki karışıklıklara karşı kendi bağışıklığımızı yüksek tutmalıyız.
“Terörsüz Türkiye Bir Devlet Politikasidir”
Sayın Bahçeli, tüm siyasi partilere elini uzatarak önemli bir çağrı yaptı. Gerçek milliyetçiliğin anlamı, iç cephenin güçlendirilmesi üzerinden ilerliyor. Bu çağrının arkasında, Cumhur İttifakı’nın ortak duruşu bulunuyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın grup konuşmasında dile getirdiği ifadelerle terörsüz Türkiye, devlet politikası haline gelmiştir. Bu durum, tüm devlet kurumlarına emir niteliği taşıyor. Ahlat’taki çağrı ve sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi, tüm sürecin temel dayanağını oluşturuyor. MİT’in yürüttüğü görüşmeler ile ilgili kurumsal hazırlıklar tamamlanmak üzere.
“Türkiye’ye Kim Silah Çeker Savaş Açılır”
Türkiye’ye yönelik herhangi bir tehdit halinde müdahalede bulunulacak. Silahlarını bırakma niyetinde olanlarla silah çekilmez; ancak Türkiye’ye silah çeken herkes için operasyon düzenlenir. Daha önce yaşanan olaylarda silahı bırakıp gidenlere karşı asimetrik yaklaşımlar söz konusu olmuştur. Bugün devletin durumu konsolide bir yapıdadır. Sayın Cumhurbaşkanımız, silahların gömülmesi gerektiğini ifade etti. Bu önemli bir cümledir.
“Silah Bırakma Değil, Silah Teslim Etme”
Silah bırakmanın pasif bir duruma geçiş olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayan Ömer Çelik, burada asıl mevzunun örgütün kendini feshetmesi ve silahlarını teslim etmesi gerektiğini belirtti. PKK’nın tüm uzantılarıyla birlikte Türkiye aleyhine faaliyet gösteren yapıların sona ermesi gerektiğini ifade etti. Terörün finansmanı gibi konular gündemde önemli bir yer tutuyor. AİHM’in Batasuna kararı, bu bağlamda dikkate alınması gereken bir karardır. Amacımız, PKK’nın tüm uzantılarına karşı duruş sergilemek.
“Sahada Silahların Bırakıldığı Görülecek”
Bu sürecin birileri tarafından gerçekleştirileceğini ve bununla ilgili bazı şüphelilerin devreye gireceğini düşünüyoruz. Cumhurbaşkanımız ‘Bu konuda temkinliyiz ama iyimseriz’ dedi. Sürecin tüm boyutlarını ve bağlantılarını analiz ediyoruz. Kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğiz ve sabotajların önüne geçmeliyiz. Silah bırakma ile ilgili olarak sahada somut adımların atılması önemli. TSK ve MİT, bu mekanizmaları kurarak etkin bir şekilde çalışacak. Gerçekleşecek doğrulama mekanizmaları ile bu sürecin ayları geçmeyecek şekilde tamamlanması gerekiyor. Aksi takdirde sabotajların önüne geçemeyiz.
