AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Basri Yalçın’ın ifadelerinden öne çıkanlar şu şekilde:
PKK’nın açıklamasını beklemek durumundayız, göreceğiz ne tür bir açıklama yapacaklar. Biz Türkiye olarak beklentimizi dile getirebiliriz. PKK’nın yapacağı her türlü açıklaması biz tarafında olumlu karşılanacaktır.
Biz, PKK’nın feshedilmesini ve silahlarını terk etmesini bekliyoruz. Ekim ayından bu yana bu tartışmaların sürdüğünü göz önünde bulundurursanız, Cumhurbaşkanımızın Meclis’teki ilk konuşması ve sonrasında Sayın Devlet Bahçeli’nin muhalefet partisi liderleriyle el sıkışarak başlattığı sürecin temel merkezinde bir tek şey var. Biz, PKK’ya ve tüm dünyaya şunu iletmek istiyoruz; Türkiye’nin mevcut siyasi durumu ve bölgesel koşullar göz önünde bulundurulduğunda, biz 40 yıldan fazla bir süredir bu terör örgütü ile mücadele eden bir ülkeyiz.
Son 20-25 yıldır da AK Parti hükümeti olarak bu mücadelenin etkin bir şekilde sürdürüldüğünü belirtmek gerekiyor. Özellikle 2015 yılından bu yana yoğun bir çabayla PKK’nın Türkiye topraklarında eylem gerçekleştirme şansını büyük ölçüde ortadan kaldırmış durumda. Dolayısıyla, genel yaklaşımımız Türkiye’nin 40-50 yıllık sorunlarından biri olan terörü gündemden tamamen kaldırmakolmalıdır.
“TEMEL ŞART: PKK’NIN FESHEDİLMESİ VE SİLAHLARIN TERKİ”
Gelen bilgiler doğrultusunda, anlaşılan o ki PKK artık silah kullanarak Türkiye’ye saldırmanın onları hedeflerine ulaştıramayacağını fark etti. Cumhurbaşkanı ve Sayın Devlet Bahçeli’nin yapmış olduğu açıklamalar da bu durumu gösteriyor. Bizim için asıl olan silahların bırakılmasıdır. Herhangi bir müzakere veya iyileşme, ne derseniz deyin bunun temelinde PKK’nın kendini feshetmesi ve silahları bırakması şartı bulunmaktadır.
“SÜRECİN KONTROL EDİLMESİ ŞART”
Meselelerin ne kadar karmaşık olduğunun bilincindeyiz. 50 yıla yakın süreli bir terör sorununu bir anda tek bir açıklama ile çözmek mümkün değil ve bu sürecin zaman alacağı aşikar. Bu dönemin çok dikkatli bir biçimde kontrol edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu süreçte başka aktörlerin dahil olabileceği ve durumu kötüleştirebileceği ihtimaline de dikkat etmekteyiz. Örneğin, PYD unsurları Suriye’de Şara ile bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşma gereği, PYD’nin silahlı güçleri Suriye ordusuyla entegre olacak ve bağımsız bir yapıda olmayacak. 5 ya da 10 yıl önceki tartışmalarla günümüz arasında büyük bir fark var. O günlerde özerk yönetim ve federasyon kurma ihtimalleri konuşuluyordu; fakat şimdi PKK’nın, Şara ile bir anlaşma yapma durumuyla karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Onlar bir kongre toplayıp fesih kararı alacaklarını belirtiyorlar. Yazılı ya da sözlü ne olursa olsun asıl önemli olan uygulanabilirliktir. Yıllarca süren şiddet eylemlerinde bulunan ve çeşitli unsurlara sahip bir örgütün tasfiye sürecinin zaman alacağını düşünmek gerekir.
