

Antalya Kültür Yolu Festivali’nin açılışı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan’ın katılımıyla Haşim İşcan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen bir törenle gerçekleştirildi. Törene; Türkiye Kültür Yolu Festivali Genel Direktörü Selim Terzi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı ve yerel protokolün yanı sıra birçok sanatsever de katıldı.
ATATÜRK’ÜN “DÜNYANIN EN GÜZEL YERİ” DEDİĞİ ANTALYA
Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, törende yaptığı konuşmada; “Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Hiç şüphesiz Antalya dünyanın en güzel yeridir” dediği bu eşsiz şehir; tarihi, doğası, kültürü ve insanıyla ülkemizin dünyaya açılan en güçlü vitrini, medeniyetler mirasının Akdeniz’deki en kıymetli durağı.” şeklinde ifade etti.
ANTALYA: TURİZMİN VE KÜLTÜRÜN BAŞKENTİ
Nadir Alpaslan, Antalya’nın coğrafi ve kültürel önemine de vurgu yaparak; “Antalya, dünyanın en çok ziyaret edilen şehirlerinden biri olup, turizmin başkenti, kültür ve dünya miraslarının kesişim noktası, Akdeniz’in parlayan yıldızı.” ifadelerini kullandı.
“Patara’dan Perge’ye, Kaleiçi’nden Aspendos’a kadar her köşesinde tarih, kültür, sanat ve yaşanmışlık barındıran bu tarih kokan şehir, dokuz gün boyunca kültür ve sanatla anılacak, Antalya’nın yerel halkının yanı sıra yerli ve yabancı ziyaretçilere farklı deneyimler sunacaktır.”
SÜRREALİZMDEN ZAMANSIZ SANATA: ANTALYA’DA RENKLİ SERGİ DURAKLARI
Açılış töreninin ardından, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan ve protokol heyeti, Haşim İşcan Kültür Merkezi’nde bulunan “Sır” sergisini ziyaret etti. Geleneksel formları çağdaş sanat anlayışıyla birleştiren bu sergi, izleyicileri sanatın gizemli dünyasında derin bir keşfe davet ediyor. Festival programı dahilinde, Antalya Kültür Sanat (AKS) bünyesinde yer alan iki önemli sergi de gezildi. “Rene Magritte: Sürrealist Kıvılcım” sergisi, izleyicilere düş ile gerçeğin sınırlarını sorgulatan bir deneyim sunarken, “Zamanın Katmanları” sergisi geçmiş ile bugünü bir araya getirerek sanatın zamansız dönüşümünü gözler önüne seriyor.
Ziyaretler, tarihi simgelerden Hadrian Kapısı’nda yer alan “Art Meydan” sergisi ile devam etti. Tarihi atmosferiyle dikkat çeken bu alanda kurulan sergi, antik mirasın izlerini çağdaş sanatla harmanlayarak ziyaretçilere etkileyici bir görsel deneyim sunuyor. Gün boyunca süren ziyaret programı, Antalya Kültür Yolu Festivali’nin sanatın farklı disiplinlerini bir araya getiren zengin içeriğini ortaya koydu.
ANTALYA’DA SANATIN YANSIMASI: GELENEKTEN GELECEĞE BİR SERÜVEN
Günün son durakları, Hadrian Kapısı’ndan Hıdırlık Kulesi’ne uzanan güzergâh üzerinde devam etti. Program çerçevesinde “Gelenekselden Geleceğe”, “Harmoni Karma”, “İnhabitants”, “Hayatın Renkleri” ve “Seramik Tabaklar Üzerinde Antalya Minyatürleri” sergileri ziyaret edildi. Antik mirasın izlerini çağdaş sanatla birleştiren bu duraklar, katılımcılara hem kentin tarihi atmosferini hem de modern sanatın yenilikçi dokunuşlarını deneyimleme fırsatı sundu. Her biri Antalya’nın kültürel kimliğine farklı bir pencere açan bu sergiler, kentin sanatla iç içe geçmiş ruhunu gözler önüne serdi. Gün, Hıdırlık Kulesi’nde sergilenen “Seyyah: Anadolu Medeniyetleri Dijital Etkileşimli Sanat Eseri” ile tamamlandı. Dijital sanatın tarihsel mirasla buluştuğu bu özel sergi, festivalin kültür ve sanatı bir araya getiren yenilikçi vizyonunu bir kez daha ortaya koydu.
AKDENİZ’İN KALBİ ANTALYA’DA SANATLA DOKUZ GÜN
Antalya Kültür Yolu Festivali, 1 Kasım itibarıyla başlayan yoğun programıyla dokuz gün boyunca konserlerden sergilere, atölyelerden söyleşilere, çocuk etkinliklerinden açık hava gösterilerine kadar her yaşa ve ilgi alanına hitap eden yüzlerce etkinlikle Antalyalılara ve şehri ziyaret eden sanat tutkunlarına unutulmaz bir kültür ve sanat deneyimi sunacak. Akdeniz’in büyüleyici atmosferinde başlayan bu ilham dolu yolculuk, tarih, sanat ve yaratıcılıkla iç içe geçmiş bir haftaya kapı aralıyor.



