reklam
reklam
DOLAR39,3982% 0.46
EURO45,7383% 1.03
STERLIN53,6295% 0.81
FRANG48,6758% 0.69
ALTIN4.322,04% -0,14
BITCOIN106.628,571.211
reklam

Alarm Veriyor: Motosikletler Yürüme Alanlarını Tehdit Ediyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
Alarm Veriyor: Motosikletler Yürüme Alanlarını Tehdit Ediyor
reklam

İstanbul’un eşsiz manzaraları ve yeşil alanları genellikle şehrin sahil yollarında hayat buluyor. Caddebostan’dan Bostancı’ya, Kartal’dan Pendik’e, Yeşilköy Sahil Yolu’ndan Büyükçekmece’ye kadar uzanan birçok yürüyüş ve bisiklet yolu, stresli şehir yaşamından kaçmak isteyenlerin ortak mekanı haline geldi.

Bu alanların temel amacı, yayaların ve bisikletlilerin güvenli ve huzurlu bir şekilde hareket edebilmesini sağlamak. Ancak son zamanlarda, bu yolların asli kullanıcıları için ciddi bir tehlike ortaya çıkmış durumda: motosikletler!

GÖRMEZDEN GELİNEN BİR SORUN

Motorlu araçların yasak olduğu bu alanlarda neredeyse her gün motosikletlere rastlamak mümkün. Bu sadece birkaç münferit olaydan ibaret değil; artık kanıksanmış ve göz ardı edilen bir durum haline geldi.

Bostancı-Kartal sahil yolunda sık sık bisiklet süren biri olarak, her birkaç yüz metrede bir motosikletin yanımdan hızla geçtiğine tanıklık etmek artık sıradan hale geldi. Bazı sürücüler, yalnızca geçmekle kalmayıp, hız yaparak ve manevralarla insanların arasından geçerek fiziksel ve psikolojik bir tehdit oluşturuyor.

MOTOSİKLET YASAKLI YOLA GİRDİ, 3,5 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA ÇARPTI

Bu sorumsuzluk, zaman zaman ağır sonuçlara da yol açabiliyor. Örneğin, bu ayın başlarında İstanbul Büyükçekmece’de Mimar Sinan Sahil Yolu’nda yaşanan bir olay, bu gerçeği sert bir şekilde ortaya koydu.

IHA’da yer alan habere göre, yasak olmasına rağmen yürüyüş yoluna giren bir motosikletli, sahilde ailesiyle yürüyen 3,5 yaşındaki M.T.T.’ye çarptı. Olayı gören vatandaşların ihbarı üzerine sağlık ekipleri kısa sürede yaralı çocuğa müdahale ederek hastaneye kaldırdı. Talihsiz çocuğun vücudunda birçok kırık olduğu öğrenilirken, motosiklet sürücüsü polis tarafından gözaltına alındı.

‘BU, AÇIK BİR TRAFİK İHLALİ’

“Bu durum, denetim raporlarına da yansımış durumda” diyen İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaştırma Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, “Adı üstünde: yaya kaldırımı. Peki, bir yaya kaldırımını, yayalara ayrılmış yeşil alanları ya da sahil bandını nasıl olur da başka amaçlarla kullanabilirsiniz? Bu, açık bir trafik ihlalidir. Üstelik, yaya kaldırımında meydana gelen bir kazada (bu tür olayların yaşandığı) hem idari hem de adli süreçlerde doğrudan asli kusurlu sayılırsınız” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Ilıcalı, şöyle devam etti:

“Sahil şeritlerine yönelik denetimlerin artırılmasıyla kısa sürede ciddi bir farkındalığın oluşacağına inanıyorum. Çünkü bu alanlar, vatandaşlara spor yapma, yürüyüşe çıkma veya bisiklet sürme gibi aktiviteler için ayrılmış yerler. Dolayısıyla bu alanlarda sıfır kaza riski hedefiyle hareket edilmesi ve bu güvenliğin vatandaşlara sunulması gerekiyor.”

‘MOTO KURYELER BÜYÜK BİR TEHLİKE OLUSTURUYOR’

Sahil şeridindeki motosiklet sorununu sıklıkla gündeme getiren Bağdat Caddesi Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, “Bağdat Caddesi, Kızıltoprak’tan başlayarak Bostancı İskelesi ve Marmaray durağına kadar uzanan bir alanı kapsıyor. Hem ana Bağdat Caddesi, hem “Sahil Yolu” olarak adlandırılan bölge, hem de Fenerbahçe Orduevi’nden Bostancı Sahili’ne kadar uzanan sahil şeridindeki yeşil alanlar, maalesef motosikletler ve moto kuryelerin yoğun işgali altında” dedi.

“Sahil alanında, park etmeleri yasak olan motosikletler, özellikle yaşlılar ve çocukların hayatını tehlikeye atarak bu bölgelere girmekte” diyen Ali Güvenç Kiraz, şu bilgilerin altını çizdi:

“Hatta daha ileri giderek bisiklet yollarını kullanarak trafiğe karışıyorlar. Son yıllarda artan bu ihlaller sonucunda nerdeyse her gün bir kaza haberi alır hale geldik. Bu kazalar artık sıradanlaştı ve beraberinde ciddi yaralanmalar yaşanmakta. En büyük korkumuz, bir can kaybı yaşanması. Özellikle küçük çocukların oynadığı sahil bölgeleri için bu risk her geçen gün artmakta.”

‘CİDDİ BİR YETKİ KARMAŞASI VAR’

Ali Güvenç Kiraz, “Bağdat Caddesi’nde, sahil yolunda ve sahildeki park alanlarında denetimler çok zayıf” diyerek, “Özellikle Emniyet ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri arasında ciddi bir yetki karmaşası yaşanmakta. Şikayet etmek istediğimizde bir kurum “Biz yetkili değiliz” derken, yönlendirildiğimiz diğer kurumdan da aynı yanıtı alıyoruz” şeklinde belirtti.

‘GPS TABANLI SİSTEMLER VE DRONE YARDIMIYLA DENETİM YAPILABİLİR’

“İlk ihlal durumlarında ceza konusunda tereddüt olsa da, tekrar eden durumlarda cezaların ciddi biçimde arttığı görülmekte” diyen Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, “Çakarlı araçlar için ceza miktarlarının artırılmasının ardından bu alandaki ihlaller hızla azalmıştır. Benzer bir yaklaşım motosiklet sürücüleri için de uygulanırsa tekrarların önüne geçilecektir” dedi.

Denetimle ilgili alınabilecek önlemler hakkında da Prof. Dr. Ilıcalı, “Bu denetimler sadece fiziki unsurlarla sınırlı kalmamalıdır, teknolojiyle de desteklenmelidir. Drone ile izleme yapılabilir, GPS tabanlı sistemler veya benzeri teknolojiler devreye alınabilir. Hatta belediye zabıtalarıyla işbirliği yapılarak bu sürece yerel yönetimler de dahil edilebilir. İnsan kaynağındaki eksiklikler, teknik kapasitenin güçlendirilmesiyle büyük ölçüde telafi edilebilir” şeklinde konuştu.

‘BAYRAM SÜRESİNCE UYGULANAN RADAR DENETİMLERİ MOTOSİKLETLER ÜZERİNDE DE UYGULANMALI’

“Yeşil alanlara ve sahil yoluna giren motosiklet ve moto kuryelere ağır idari cezaların uygulanması gerekiyor” diyen Ali Güvenç Kiraz, “Aynı şekilde, moto kuryelerin bağlı olduğu firmalara da idari yaptırımlar kesinlikle uygulanmalı. İçişleri Bakanlığı’nın bayram süresince uyguladığı radar denetimlerini ve ağır ceza uygulamalarını sonuna kadar destekliyoruz. Bu uygulamanın İstanbul’un tüm sahil yollarında ve yeşil alanlarında hayata geçirilmesini ve benzer şekilde ağır para cezalarının uygulanmasını talep ediyoruz” şeklinde ekledi.

YASAKLI YOLA GİRENLERİN HUKUKİ SORUMLULUĞU NEDİR?

Bu soruya “Yasak yola giren motosiklet sürücüsü, Motorlu Taşıtlar Kanunu’na aykırı hareket etmiş olur” cevabını veren Ali Güvenç Kiraz, şu önemli bilgileri paylaştı:

“Bu durumda kendisine trafik cezası uygulanmaktadır. Ayrıca, kaldırımlar ve yeşil alanlar için belediyelerin de ceza uygulama ve araçları buradan kaldırma yetkileri vardır. Bu araçların yaralamalı kazalara sebep olması halinde, bu alana girmeleri yasak olduğundan tam kusurlu sayılmakta ve zarar gören kişiye maddi ve manevi tazminat ödemek zorundadırlar. Türk Ceza Kanunu kapsamında tam kusurlu olmaları nedeniyle yargılanarak ceza almaları da yüksek bir ihtimaldir.”

KAZA YAPAN KİŞİLERİN HAKLARI NELERDİR?

“Öncelikle, maddi zararlar; hastane masrafları veya zarar gören araçlar (örneğin cep telefonu hasarı) kazaya neden olan kişi tarafından karşılanır” diyen Ali Güvenç Kiraz, “Kazaya uğrayan kişi, uğradığı zarara göre manevi tazminat talep edebilir” şeklinde ekledi.

“Eğer ilgili idari birimler yoksa, kazaya uğrayan kişi Cumhuriyet Savcılığı’na giderek kaza yapan kişiden şikayetçi olabilir” diyen Kiraz, “İdari kurumlar resen soruşturma yürütüyorlarsa, mağdur kişi şikayetçi olarak sürece dahil olabilir” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.

Son günlerde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu yönetmelikle, kurye işletmeciliğinden taşımacılıktaki yetki belgelerine, kadın sürücü istihdam şartlarından servis taşımacılığına kadar birçok konuda düzenlemeler hayata geçirildi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu yaptığı açıklamada, “Motokuryeler ilk kez kayıt altına alınıyor. Sektörde nitelikli ve eğitimli kuryeler ile hizmet kalitesinin artırılmasına katkı sağlanacak” değerlendirmesini yaptı.

Uraloğlu, firmalara, istihdam ettikleri her kuryeyi Bakanlığa bildirme zorunluluğu getirildiğini belirterek, kuryelerin belirli suçlardan hüküm giymemiş olmasının da bir zorunluluk olduğunu ifade etti.

Kurye işletmeciliği faaliyetlerinde, hizmet alan ve verenlerin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla bazı düzenlemelerin yapıldığına dikkat çeken Uraloğlu, “Teslimi mümkün olmayan adreslere kurye gönderimi yapılması ve kurye faaliyetlerinde herhangi bir taşıma süresi taahhüdünde bulunulması yasaktır” bilgisini verdi.

 Fotoğraflar: iStock, İHA

reklam

YORUM YAP