ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında gerçekleşen Alaska zirvesinden Ukrayna savaşına ilişkin somut bir sonuç çıkmadı. Ancak iki liderin diyalogları, buluşma yeri ve ortamına dair 'sembolik' detaylar hala konuşulmakta. Putin, ABD savaş uçaklarının sıralandığı bir halıdan yürüyerek Trump ile bir araya gelirken, tam bu sırada ABD’nin ünlü F35 savaş uçaklarından biri başkanların üzerinden geçti. Putin, bu durumu fark ederek uçakların geçişini izledi. Bu durum, bazıları tarafından Soğuk Savaş dönemi sembollerine de atfedildi. Bununla birlikte, Alaska’nın görüşme yeri olarak seçilmesinin tarihi bir önemi de bulunuyor. 
Dönümü 2 Cent
Alaska, 1867 yılına kadar Rusya’nın toprağıydı ve 1 milyon 523 bin km2 ile Rusya’nın Amerika kıtasındaki tek kara parçasını oluşturuyordu. Ancak 1850’lerden itibaren Rusya için bir yük olmaya başlamıştı. Moskova’ya binlerce kilometre uzaklıkta bulunan ve sürekli buz ve karla kaplı olan bu bölgeye ulaşım zorlukları, savunmayı ve lojistiği neredeyse imkânsız hale getirmişti. Çar 2. Aleksander, bu sebepten ötürü Alaska’yı gözden çıkarmıştı. 1859 yılında ABD’ye 'Burayı satın alın' teklifi yapıldı. ABD ise ancak iç savaşın ardından bu teklife odaklanabildi. Nihayetinde, Rusların teklifi üzerine ABD Dışişleri Bakanı William Seward ile Washington'daki Rus Büyükelçisi Eduard de Stoeckl 1867'de yeniden pazarlık masasına oturdu. ABD, Alaska’yı 7,2 dolara satın aldı. 
ABD Tarih Dairesi: “Kırım Savaşı Sattırdı”
Bu alışveriş, ABD için oldukça kazançlıydı. Zira dönüm başına yalnızca 2 cent ödeyerek devasa bir toprak parçasının sahibi olmuştu. Medya, Alaska için 'Seward’ın Buzdolabı' başlıkları atarak Dışişleri Bakanı'yla alay etti. Ancak zamanla Alaska’daki altın, petrol ve doğalgaz yataklarının keşfi, bu alışverişin gerçek kazancının ortaya çıkmasına neden oldu. ABD Dışişleri Bakanlığı Tarih Dairesi’nin verilerine göre, Rusya Alaska’yı satmak zorunda kalmıştı. Bunun en önemli nedeni, ekonomik sıkıntılar yaşamalarıydı. Osmanlılarla girdikleri Kırım Savaşı’ndan büyük bir mağlubiyetle ayrılmaları, bu ekonomik krizinin başında geliyordu. Dışişleri Tarih Dairesi’ne göre “felaketle sonuçlanan Kırım Savaşı (1853-56) sırasında biriken borçlarla boğuşan Rusya için ekonomik bir yük” olmuştu ve bu durumu taşıyamaz hale gelmişlerdi. 
Kırım Savaşı
Osmanlılar, Rusya’nın genişleme politikalarına karşı 1853 yılında onlarla savaşa girdi. Ardından İngiltere ve Fransa, Osmanlı'nın müttefiki olarak bu savaşa katıldı. Üç yıl süren çatışmalar sonucunda Ruslar mağlup oldu. Osmanlı, birçok diplomatik kazanç elde etmenin yanı sıra ilk kez yurt dışından borç alarak iflas noktasına gelecek bir sürece adım atmış oldu.
