21 Ocak'ta Bolu'daki Grand Kartal Otel'de meydana gelen yangında 36'sı çocuk olmak üzere toplamda 78 kişi hayatını kaybetti. Olayla ilgili görevlendirilen bilirkişi heyeti, faciada Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın sorumluluklarının bulunduğunu belirtti. Raporda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın gerekli denetimleri zamanında yapmadığına ve bu nedenle olayda birinci derecede etkili olduğuna vurgu yapıldı.
SAVCILIK TALEP ETTİ
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri hakkında soruşturma başlatabilmek için “soruşturma izni” talep etti.
Bakanlık, savcılığın talebine yanıt olarak 25 Temmuz tarihinde bir karar açıkladı. Kararda, ‘Ön İnceleme Raporu’nda meydana gelen olayda Bakanlık personelinin kasıt, kusur ve ihmalinin bulunmadığı, dolayısıyla yangınla Bakanlık yetkililerinin fiilleri arasında uygun bir illiyet bağının olmadığı savunuldu. Ancak, konunun adli makamlarca değerlendirilmesi gerektiği göz önüne alınarak, Bolu ilinin Ankara Rehberlik ve Teftiş Grup Başkanlığı'nın sorumluluğunda olduğu için (eski) Ankara Rehberlik ve Teftiş Grup Başkanı İş Başmüfettişi Cemal Can Ayanoğlu hakkında soruşturma izni verilmesine karar verildiği ifade edildi. Ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı da üç bürokrat hakkında soruşturma izni vermişti. Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 19'u tutuklu toplam 32 sanık yer almakta.
KUSURUMUZ YOK AMA…
Kararda yer alan Ön İnceleme Raporu’nda dikkat çekici ifadelere rastlandı. Raporda, “Grand Kartal Otel’in İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği’ne göre az tehlikeli sınıfta yer aldığı, olay tarihinden önceki son 8 yılda herhangi bir şikâyet veya ihbar alınmadığı, bu sebeple program dışı teftişe alınmamasının makul olduğu, ilgili ILO sözleşmeleri ve uluslararası standartlarla uyumlu olduğu” belirtildi.
Ayrıca, raporda otel yöneticilerinin mevzuat yükümlülüklerine uymadığına da dikkat çekilerek, “Yangında Bakanlık yetkililerinin herhangi bir bilinci taksir unsurunu taşımadığının değerlendirildiği, Bakanlıkça denetim yapılmamasının görevi kötüye kullanma veya ihmal kapsamına girmediği, Bakanlık yetkililerinin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı eylemlerinin bulunmadığı ve buna bağlı olarak Türk Ceza Kanunu çerçevesinde bu yetkililere kusur izafe edilemeyeceği” vurgulandı.
