Konrad-Adenauer-Stiftung Türkiye Temsilciliği ve Başkent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezince düzenlenen “17. İstanbul Güvenlik Konferansı” önemli bir etkinlik olarak gerçekleştirildi. İstanbul’daki bir otelde yapılan konferansa 20’den fazla ülkeden 130’dan fazla katılımcı katıldı.
“Avrupa’nın Güvenliği İçin Benzeri Görülmemiş Adımlar Atıldı”
Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg, burada gerçekleştirdiği konuşmasında, Alman hükümetinin Avrupa’nın güvenliğini artırmak amacıyla “benzeri görülmemiş” adımlar attığını ifade etti. Türkiye’nin NATO’daki önemini de vurgulayan Sorg, “Türkiye, NATO için hayati bir güvenlik sağlayıcısıdır. Karadeniz’de ve (NATO’nun) güneydoğu cephesinde koruyucu rolüyle iyi bilinmektedir. Türkiye’nin bu çok önemli bölgesel rolünü ne kadar takdir ettiğimizi vurgulamak istiyorum.” dedi.
“Türkiye Ek Sorumluluk Üstlendi”
Sorg, Türkiye’nin Baltık ülkelerinde hava polisliği yaparak ve NATO’nun Kosova’daki Barış Gücünün (KFOR) komutasını bir kez daha devralarak doğu kanadını veya hayati NATO çıkarlarını güvence altına alma konusunda giderek daha fazla ek sorumluluk üstlendiğini belirtti.
“Ukrayna-Rusya Arasında Sürdürülebilir Barış Olmalı”
Ukrayna’da sürdürülebilir barışın sağlanması gerektiğini dile getiren Sorg, “Hepimiz barış istiyoruz ama bu, sürdürülebilir bir barış olmalı. Aksi takdirde bu bir barış olmaz; bir teslimiyet olur. Aksi takdirde, Rusya yakında Balkanlar’da, Moldova’da, Baltık ülkelerinde, Kafkasya’da ya da başka bir yerde bir sonraki hedefine yönelecektir.” şeklinde konuştu.
Sorg, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna müzakerelerindeki rolünü de ele alarak, “Son gelişmeler, özellikle Türkiye’nin, Rusya ve Ukrayna arasında doğrudan müzakereler için İstanbul’u yeniden bir buluşma noktası haline getirmedeki rolü umut verici.” değerlendirmesini yaptı.
“Türkiye, Önemli Bir Aktör Olmayı Başardı”
Türkiye ile hedef ve çıkarlarının örtüştüğünü, önümüzdeki yıllarda daha yakın işbirliği yapılması gerektiğini vurgulayan Sorg, “Türkiye birçok jeopolitik sıcak noktada önemli bir aktör olmayı başardı.” ifadelerini kullandı. Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hakan Özkardeş de küresel ölçekte kriz ve derin bir dönüşüm sürecinde bir araya geldiklerini ifade etti.
Özkardeş, Ukrayna’nın ve Avrupa düzeninin geleceği açısından NATO gibi kurumların tehditlere karşı nasıl uyum sağladığına odaklanılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, Avrupa’nın savunma altyapısına yönelik yeni girişimlerin nasıl geliştirileceği ve Avrupa ekonomilerinin bu sürece nasıl uyum sağlayacağı konularını da dile getirdi. Özkardeş, Türkiye’nin savunma sanayisindeki gelişimi ve insan kaynağı gücüyle bu süreçte önemli rol oynayacağını vurguladı.
20 Ülkeden Katılım
Konrad-Adenauer-Stiftung Avrupa ve Uluslararası İşbirliği Bölümü Başkan Yardımcısı Caroline Kanter, güvenlik ve savunmanın Konrad Adenauer Stiftung’un dünya genelindeki çalışmalarının temel direklerinden biri olduğunu belirterek, İstanbul Güvenlik Konferansı’nın da vakfın Türkiye’deki amiral gemisi etkinliklerinden biri olduğunu ifade etti.
Kanter, Konrad-Adenauer-Stiftung’un Türkiye’de 40. yılını kutladığını ve burada 20’den fazla ülkeden gelen 130’dan fazla katılımcının bulunduğunu aktardı. Türkiye’nin Almanya için stratejik bir ortak olduğunu ve Orta Doğu’da etkili, aktif ve çok saygın bir aktör olduğunu vurguladı.
Konrad-Adenauer-Stiftung Türkiye Direktörü Dr. Ellinor Zeino ise, Konrad-Adenauer-Stiftung ve İstanbul Güvenlik Konferansı hakkında bilgi verdi. Konrad-Adenauer-Stiftung’un 1985’te Ankara’da kurulduğunu hatırlatan Zeino, son yıllarda 68 ülkeden katılımcıların etkinliğe katıldığını ifade etti.
