reklam
reklam
DOLAR39,3580% 0.35
EURO45,6537% 0.79
STERLIN53,6288% 0.78
FRANG48,4943% 0.31
ALTIN4.300,95% -0,63
BITCOIN107.670,102.114
reklam

Ankara’nın Gündemi: İran-İsrail Savaşı ve Kritik Mesajlar

Yayınlanma Tarihi : Google News
Ankara’nın Gündemi: İran-İsrail Savaşı ve Kritik Mesajlar
reklam

Dicle Canova, Ankara’nın güncel konularına dair şu bilgileri paylaştı: Toplantılarda güvenlik konularının yanı sıra enerji ve ekonomik etkiler değerlendiriliyor. Farklı senaryolara karşı alınması gereken tedbirler üzerinde çalışılıyor. İran’ın tutumu burada belirleyici olsa da, mevcut çatışmanın sona ermesi için öncelikle İsrail’in durması veya durdurulması gerektiği düşüncesi yaygın. Ankara’nın İran ile olan temasları devam ediyor.

Netanyahu’nun çatışmayı sürdüremeyeceği görüşü, çatışmanın sona ermesiyle ilgili önemli bir etken. Netanyahu’nun nükleer kapasiteyi ortadan kaldırma hedefi göz önüne alındığında, şu kritik soru karşımıza çıkıyor: Netanyahu, nükleer faaliyetlerini ne zaman sona erdirdiğine inanacak? Bu, gelecek günlerde en çok merak edilen sorulardan biri olacak.

ABD’nin Tutumu Hayati Öneme Sahip

Bu noktada ABD’nin yaklaşımının önem taşıdığı görülüyor; destek çağrılarına daha fazla ağırlık veriliyor. İran’daki nükleer tesislerin imha edilebilmesi için ABD’nin müdahalesi gerekiyor; bu da sığınak delici bombalarla B52 bombardıman uçaklarının devreye girmesi anlamına geliyor. ABD’nin tutumu bu açıdan kritik bir rol oynayacak. Ankara, saldırıların durdurulması konusundaki çabalarını sürdürüyor. Trump’ın Erdoğan’a bu konudaki mesajları ise kesin bir netlik taşımıyor; bu durum Trump’ın önceki açıklamalarına da yansıyor ve kafa karışıklığına sebep oluyor. ABD, İsrail’in belirli hedeflerine ulaşmasının ardından konunun masaya yatırılması yönünde bir strateji izliyor.

İran’ın Masaya Dönmesi Gerekiyor

Ankara, diplomatik girişimlerini sürdürerek, çatışmanın bölgeye yayılmadan sona ermesini sağlamaya çalışıyor. Bu çerçevede İran’ın masaya dönmesini teşvik eden bir rol oynamaya çalışıyor; ancak çatışma devam ederken İran’ın bunu yapması beklenemez. İran, “İsrail sürdüğü sürece biz de devam ederiz” görüşünü benimsemiş durumda. Dolayısıyla, öncelikle İsrail’in saldırılarını durdurması gerektiği düşüncesi hakim. Burada etkin güç ise ABD. Cumhurbaşkanı, son 24 saat içinde iki kez Trump ile görüşme gerçekleştirdi. Şimdi ise ABD yönetiminden net bir tutum bekleniyor.

Sonuç olarak ABD’de karar alma süreçleri uzadıkça veya dengesiz bir tavır alındıkça, “İsrail’e koşulsuz destek verelim” diyenlerin bu durumdan yararlandığı ortaya çıkıyor. Ayrıca, ABD içerisinde İran’da rejim değişikliği talep eden bazı gruplar da var.

Nükleer kapasitenin yok edilmesi kadar, İran’daki rejim değişikliği fikirleri de gündemde. Ancak Ankara’nın genel görüşü, bunun kısa zamanda gerçekleşmesinin pek mümkün olmadığı yönünde. Benzer süreçlerin 10-15 yılı bulduğunu hatırlatıyor; Irak, Lübnan ve Suriye örnekleri bu durumu destekliyor. Mevcut yönetimin gitmesi durumunda, yerine kimin geleceği de belirsiz. Bu belirsizlik, bölgedeki istikrarsızlığı arttırabilir ki, hiçbir ülkenin istemediği bir durum olarak yorumlanıyor.

Ankara’nın Beklentisi

Tek çözüm yolu, İsrail’in durmasını sağlamak ve İran’ı masaya geri döndürebilmek. Ankara, bu perspektif doğrultusunda görüşmelerini sürdürecek. 21-22 Haziran tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Zirvesi de bu bağlamda büyük bir önem taşıyor. Zirveye 57 üye ülkenin dışişleri bakanları, Irak, Libya, Lübnan, Suudi Arabistan, Kuveyt, Azerbaycan gibi mevcut çatışmalardan etkilenen bölgelerin temsilcileri katılacak.

reklam

YORUM YAP