Anne sütü satışı son yıllarda sosyal medya platformları üzerinden yaygın bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bu satışların başlıca nedeni, sadece anne sütünün ihtiyaç duyduğu bebekler değil. Geçmişte anne sütünün kansere karşı faydalı olduğu ve bazı tümörleri küçültebildiği yönünde çıkan haberler, birçok kanser hastasının özellikle sosyal medya aracılığıyla anne sütü arayışına girmesine sebep oldu. Bu durum, iyi niyetle paylaşım yapanların yanı sıra, bu fırsatı değerlendiren umut tacirlerini de harekete geçirdi. Bazı online platformlarda anne sütü litresi dolar cinsinden fiyatlandırılarak satışa sunulmaya başlandı.
‘BİLİMSEL BİR KANITI YOK’
Kanser tedavisi gören hastalarda anne sütü tüketiminin bilimsel olarak faydalı olmadığını vurgulayan Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ali Nahit Şendur, hastaları şu şekilde uyarmaktadır: “Anne sütünün kanser hastalarının tedavi sürecinde olumlu bir etkisi görülmemiştir. İlk araştırmalar, anne sütünün tümör hücrelerine yönelik etkilerinin insan alfa-laktalbumin üzerine odaklanmasını incelemiştir. Mesane kanseri olan hastalara verilen HAMLET (insan alfa laktoglobulin – anne sütü içeriği) sonrasında idrarda ölü kanser hücrelerinin tespit edildiği bildirilmiştir. Fakat anne sütünün klinik faydası henüz kanıtlanmamıştır. İlk çalışmalar umut verici görünse de, sonraki araştırmalarda anne sütü proteininin anti-kanser özelliği hakkında kesin konuşmak güçtür. Bilimsel bir kesinliği olmamasına rağmen, kanseri tedavi edici etkileri kanıtlanmamış olan anne sütü üzerine yeterli çalışma yapılmamaktadır. Bu nedenle, anne sütü kullanmalarını, sağlığa katkısı olmadığı ve ayrıca annede bulunan toksik maddelerin ve enfeksiyonların kişiye geçme riski bulunduğundan dolayı önermiyoruz.”
‘ENFEKSİYON TEHLİKESİ’
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Beşiroğlu Çetin, anne sütü vermenin kan nakli kadar ciddi bir işlem olduğuna dair şu ifadeleri kullandı: “Son yıllarda gerçekleştirilen araştırmalar, anne sütüyle beraber mesajcı RNA adlı bazı genetik partiküllerin bebeğe aktarıldığını göstermektedir. Bu durum, aslında sütü veren anneden alan bebeğe genetik bir aktarım yapılması anlamına geliyor. Bunun uzun vadede ne gibi sonuçlar doğurabileceğini henüz bilmiyoruz. Ayrıca, anne sütü ile ciddi enfeksiyonların bulaşma riski bulunduğu için, anne sütü vermenin gerçekten kan nakli kadar ciddiyet taşıdığını unutmamak gerekiyor. Güvenliğinden emin olmadığımız, tanımadığımız ve güvenmediğimiz kişilerden anne sütü bağışı almak veya satın almak doğru bir yaklaşım değildir.”
Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Bebekler için hayati öneme sahip olan anne sütü; bireyin sağlık durumu, beslenme alışkanlıkları ve geçmiş enfeksiyon öyküsü gibi pek çok kişisel faktörden etkilenmektedir. Uygun koşullarda sağılmayan, taşınmayan ve saklanmayan anne sütünün tüketimi, bebek sağlığı açısından ciddi riskler taşımakta ve doğrudan kamu sağlığını tehdit etmektedir.” denildi. Bakanlık ayrıca, yasağa uymayanlara 684 bin 214 TL’ye kadar idari para cezası uygulanacağını duyurdu.
