AR-GE'nin milli gelirdeki payı 1,5'e yükseldi

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “2000'li yılların başından bu yana Türkiye'nin yıllık Ar-Ge harcamalarını 1,2 milyar dolardan 20 milyar dolara çıkardık. Ar-Ge'nin milli gelirimizdeki payı yüzde 0,5'ten 1,5'e yükseldi. Teknoloji girişimciliğini Türkiye'nin yeni başarı hikayelerinin ana motoru olarak görüyoruz. Hedefimiz, iyi fikirlerin fırsat eksikliği nedeniyle asla boşa gitmediği bir girişimcilik ekosistemi oluşturmaktır” dedi.

KAPILARINI 8. KEZ AÇTI

Girişimcilik zirvesi Take Off İstanbul 2025, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı), Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi öncülüğünde İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleştiriliyor.

Bu yıl 8'inci kez kapılarını açan zirve, 40 ülkeden 500'ü aşkın girişim ile 250'den fazla yatırımcıyı bir araya getiriyor. Zirvenin açılışında konuşan Bakan Kacır, etkinlikte cesur fikirleri olan yetenekli insanların hayatları dönüştürmek ve geleceği şekillendirmek için bir araya geldiğini ifade etti.

Kacır, son 200 yılda insanlığın, dünya savaşlarını atlatmasının, atomu parçalamış olmasının ve insan genomunu haritalandırmış olmasının yanı sıra, dünyayı dijital bir sinir sistemiyle birbirine bağladığını belirtti. Buhar makinelerinden akıllı fabrikalara, ilk sanayi devriminden yapay zeka çağına geçişin gerçekleştiğini vurguladı.

Ortalama yaşam süresi ve nüfus artışına dikkat çeken Kacır, “Bunlar küçük zaferler değil. Ancak hikayeyi burada bitirirsek gerçeğin sadece yarısını anlatmış oluruz. Bugün, en yüksek yaşam beklentisine sahip bir ülkede doğan bir çocuk, sıralamanın en altında yer alan bir ülkede doğan bir çocuktan 30 yıl daha uzun yaşamayı bekleyebilir.” dedi.

Kacır, savaşların ve şiddetli çatışmaların devam ettiğini, bunun en acı verici örneğinin Gazze'de görüldüğünü aktararak, daha gelişmiş ilaçlar üretilmesine rağmen çatışma bölgelerinde yaşayan milyonlarca insanın temel sağlık hizmetlerine hala ulaşamadığını belirtti. “Evet, insanlık ilerleme kaydetti. Ancak bu ilerleme adil bir şekilde gerçekleşmedi.” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE'NİN YILLIK AR-GE HARCAMALARINI 20 MİLYAR DOLARA ÇIKARDIK”

Kacır, son 22 yılda Türkiye'nin hemen her alanda önemli mesafeler kat ettiğini söyleyerek, mal ihracatının 36 milyar dolardan 270 milyar dolara yükseldiğini, imalat katma değerindeki sıralamanın 21. sıradan 14. sıraya geldiğini ve Avrupa'nın değer zincirinde önemli bir aktör olunduğunu aktardı.

“Sanayideki ivmenin devam edeceğinden eminiz. Çünkü bu süreçte güçlü bir Ar-Ge ve inovasyon altyapısı oluşturduk.” diyen Kacır, Türkiye'nin yıllık Ar-Ge harcamalarının 1,2 milyar dolardan 20 milyar dolara çıktığını vurguladı.

Kacır, Ar-Ge alanında faaliyet gösteren şirketlerin sayısının ve istihdamın arttığını, savunma sanayisinin ise bu dönüşümde ön saflarda yer aldığını ifade etti.

“BİRÇOK ÜLKENİN 10 MİLYARLARCA DOLAR HARCASA BİLE ELDE EDEMEDİĞİ YETENEKLERE ULAŞTIK”

Bakan Kacır, savunma sanayisindeki atılıma dikkat çekerek, güçlü siyasi irade, uzun vadeli Ar-Ge ve nitelikli insan sermayesine yapılan sürekli yatırımlar ile teknolojideki paradigma değişikliklerini fırsat olarak değerlendirdiklerini belirtti.

Türkiye’nin 21. yüzyılın başlarında küresel havacılık ve uzay sektöründe önde gelen ülkeler arasında yer almadığını hatırlatan Kacır, “Ancak biz, İHA'ların dönüştürücü potansiyelini erken fark ettik. Havacılık alanındaki adımlarımızı bu yeni alana odakladık.” ifadelerini kullandı.

Kacır, “Nispeten kısa bir sürede ve sınırlı bütçelerle birçok ülkenin 10 milyarlarca dolar harcasa bile elde edemediği yeteneklere ulaştık. İHA sistemlerimiz birçok ülkeye ihraç ediliyor ve modern savaş alanında oyunun kurallarını değiştiren unsurlar olarak kabul görüyor.” diyerek, her büyük paradigma değişiminin kendileri için bir fırsat penceresi olduğunu belirtti.

Kacır, yerli ve milli elektrikli otomobil Togg'un Türkiye'de 80 binden fazla satışa ulaştığını ve ilk ihracatını Almanya'ya gerçekleştirdiğini kaydederek, şu ifadeleri kullandı:

“Hedefimiz, Türkiye'nin yüksek teknoloji basamaklarını daha da yukarı çıkarabilmesi için bu tür başarı hikayelerini birçok alanda çoğaltmaktır. Bu yolculukta, girişimcilik ekosistemimiz belirleyici bir rol oynamaktadır.”

“GENÇLERİ GELECEĞİN BECERİLERİYLE DONATMAK İÇİN BÜYÜK YATIRIMLAR YAPIYORUZ”

Kacır, genç girişimcilere destek vermenin önemine değinerek, geleceğin becerileriyle donatmak için büyük yatırımlar yaptıklarını ifade etti. DENEYAP Teknoloji Atölyeleri ve Milli Teknoloji Uzmanlık Programları gibi projelerin gençlere teknolojileri uygulamalı olarak tanıtmak için tasarlandığını söyledi.

Dünyanın en büyük havacılık ve teknoloji festivali TEKNOFEST'in milyonlarca gence teknoloji tasarlama, inşa etme ve test etme deneyimi sunduğunu dile getiren Kacır, buradan binlerce inovatif fikrin ilk adımlarını attığını bildirdi.

Kacır, girişimcilerin yararlanabileceği sermaye kaynaklarını genişlettiğimiz, kamu ve özel yatırımcıları bir araya getiren fonlar kurduğumuz ve ortak yatırım araçları oluşturduğumuz konusunda bilgi verdi. 2020-2024 dönemi içinde Türk teknoloji girişimlerine 5,3 milyar dolarlık toplam sermaye yatırımı yapıldığını duyurdu.

Kacır, Türk girişimcilerin yazdığı oyunların 100 milyonlarca kişi tarafından oynandığını, bu projelerin Avrupa, Orta Doğu ve ötesinde kullanıcı deneyimini şekillendirdiğini ifade etti.

“TAKE OFF, YENİLİKÇİ FİKİRLERİN KÜRESEL BAŞARIYA DOĞRU UÇTUĞU EN ÖNEMLİ PİST”

Bakan Kacır, TURCORN 100, Türkiye Tech Visa ve Terminal İstanbul gibi projelerin detaylarını paylaşarak, İstanbul Atatürk Havalimanı terminalini dünyanın en büyük girişim merkezi haline getirdiklerini belirtti. Girişimcilere hengamelerinin burada sona ermeyeceğini vurgulayarak, desteklerini genişleteceklerini söyledi.

Kacır, “Startupların kesintisiz yolculuğunda desteklerimizi, ekosistemle ilk temastan şirket kuruluşuna, sürdürülebilir büyümeye ve son olarak da şirketin küresel ölçeğe ulaştığı ana kadar genişletiyoruz.” şeklinde konuştu. Ayrıca, daha fazla uluslararası sermaye çekmek için kamu sektörünün girişim sermayesi fonlarında ana yatırımcı rolünü güçlendireceğini de sözlerine ekledi.

Kacır, “Aynı zamanda, Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre risk temelli, orantılı bir düzenleyici yaklaşım ile öncü teknolojilere kapımızı açık tutacağız.” diyerek, TEKNOFEST kapsamında doğan Take Off İstanbul'un zamanla seçkin bir marka haline geldiğini ve etkinliğin yenilikçi fikirlerin küresel başarıya doğru uçtuğu en önemli pist görevi gördüğünü belirtti.