Avrupa’nın Tamamından Daha Fazla Firmaya Ulaştık

Türkiye savunma sanayii, son yıllarda sergilediği üretim gücü, ihracat başarısı ve teknoloji yetenekleri ile stratejik sektörler arasında hızlı bir ivme kazandı. Yerli üretim oranının yüzde 80'i geçmesi ve ürünlerin dünya çapında büyük bir taleple karşılanması, sektörün uluslararası alandaki etkisini artırmakta.

YERLİ ÜRETİM ORANI YÜZDE 80'İ AŞTI

Savunma sanayisinde yerli üretim oranının yüzde 80'i aşması, kritik bileşenlerde dışa bağımlılığın önemli ölçüde azaldığını ortaya koyuyor. Radar sistemleri, elektronik harp çözümlemeleri, insansız hava araçları, akıllı mühimmatlar, kara araçları ve sensör teknolojileri gibi alanlarda geliştirilen platformlar, uluslararası pazarlarda rekabet edebilir noktaya ulaştı. Bu teknoloji yeterliliği, ihracatı desteklemenin yanı sıra Türkiye'ye operasyonel bağımsızlık kazandırıyor.

3 BİN 500 FİRMA FAALİYETTE

Türkiye savunma sanayisi son yıllarda hem ölçek hem de kapasiteleri ile dikkat çekici bir büyüme kaydetti. Ülke genelinde 3 bin 500'den fazla firmanın varlığı, sektörü Avrupa’daki tüm savunma sanayi firmalarının sayısının üzerine taşıyor. Avrupa genelinde 2 bin 800 firma bulunmakta. Doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık 100 bin kişiye istihdam sağlanıyor ki bu durum, savunma sanayisini istihdam açısından stratejik bir alan haline getiriyor. Savunma Sanayii Başkanlığı'nın yürüttüğü projelerin ekonomik büyüklüğü de oldukça yüksek. Şu anda, Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından yaklaşık 100 milyar doları aşan 1.400 proje yürütülmektedir. Bu projeler için de 100 bine yakın kişi çalışıyor.

HER YIL 3 MİLYAR $ AR-GE'YE

Her yıl yaklaşık 3 milyar doların Ar-Ge'ye ayrılması, sektörün yenilikçi yapısını güçlendirmektedir. Savunma teknolojilerinin doğası gereği yazılım, elektronik harp ve karşı tedbir sistemlerinde sürekli yenileme ihtiyacı doğmakta. Geliştirilen her çözüm, karşı taraftan etkisiz hale getirilmeye çalışılan bir rekabet ortamında, şirketleri sürekli üretim yapmaya, geliştirmeye ve yoğun Ar-Ge yatırımı gerçekleştirmeye teşvik ediyor. Bu döngü, savunma sanayisinde inovasyonun zorunlu bir gereklilik olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

TOPLAM CİRO 15 MİLYAR DOLAR

Sektörün finansal büyüklüğü, aynı dönemde önemli bir sıçrama göstermiştir. Geçtiğimiz yıl savunma sanayisinin toplam cirosu 15 milyar dolara ulaşmıştır. Son iki yıl içinde savunma şirketleri 20 milyar dolarlık sözleşme imzaladı ve projelendirme kapasitesi genişlemiştir. Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen proje sayısı 1.100'e ulaşmış ve bu rakam Türkiye'nin savunma alanındaki kurumsal gelişimini göstermektedir.

KUSURSUZLUK ESASINA DAYALI ÜRETİM KÜLTÜRÜ

Savunma sanayisi, üretim süreçlerinde “sıfır hata” yaklaşımını zorunlu kılmaktadır. Tek bir bileşendeki hata tüm sistemin performansını etkileyebileceğinden, sektörde üst düzey kalite standartları uygulanmaktadır. Bu yüksek disiplin, tedarik zincirindeki yüzlerce alt üreticiyi de kapsayarak geniş bir sanayi dönüşümüne yol açmaktadır. Üretim hattındaki bu yapı, yalnızca savunma firmalarını değil, makine, elektronik, yazılım, kompozit ve metal işleme gibi sivil sektörleri de doğrudan etkileyerek ülke genelinde standartları yükseltmektedir.

AR-GE YATIRIMLARI İLERİ TAŞIYOR

Savunma sanayii firmaları, gelirlerinin büyük bir kısmını Ar-Ge’ye ayırmaktadır. Yeni nesil radarlar, motor projeleri, sensörler, otonom sistemler ve yapay zekâ tabanlı savunma çözümleri, sektörün gelecekteki kapasitesini şekillendiren önemli alanlar olarak öne çıkmaktadır. Ar-Ge yatırımlarının düzenli artışı, Türkiye'nin savunma alanındaki uzun vadeli teknoloji bağımsızlığını güvence altına almaktadır.

YENİ TEKNOLOJİLER DE YOLDA

Mevcut görüntü, Türkiye savunma sanayisinin gelecekte daha da güçleneceğini göstermektedir. 2030 sonrasında ihracatın çift haneli milyar dolar seviyelerine ulaşması ve yüksek teknoloji yoğunluklu projelerin daha da yaygınlaşması beklenmektedir. Sektörün ortaya koyduğu üretim kültürü, teknoloji yeterliliği ve ihracat başarısı, Türkiye'nin hem ulusal güvenliğinde hem de ekonomik dönüşümünde savunma sanayisinin kritik bir rol oynayacağına işaret etmektedir.