reklam
reklam
DOLAR40,6814% 0.08
EURO47,1564% -0.03
STERLIN54,2640% 0.41
FRANG50,3794% -0.43
ALTIN4.419,09% 0,54
BITCOIN115.287,121.385
reklam

Çayı Demli İçenler Dikkat: Uzman İsimden Önemli Uyarı

Yayınlanma Tarihi : Google News
Çayı Demli İçenler Dikkat: Uzman İsimden Önemli Uyarı
reklam

Böbrek taşı hastalığı, Türkiye genelinde sıkça karşılaşılan bir sağlık sorunu. Özellikle Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesi'nde bu rahatsızlık daha yaygın bir şekilde görülüyor. Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Hasan Turgut, bu bölgelerde hastalarının şikayetleri üzerine yaptığı bilimsel araştırmalar sonucunda, demli çayın fazlaca tüketilmesinin böbrek taşı riskini artırdığını ortaya koydu.

'Kola ve Çay, Su İhtiyacını Karşılamaz'

Böbrek taşı vakalarındaki artışın en önemli nedenlerinden birinin yetersiz su tüketimi, tuzlu gıdaların aşırı tüketimi ve terleme ile kaybedilen sıvının yeterince karşılanmaması olduğunu belirten Doç. Dr. Hasan Turgut, “Böbrek taşının oluşumunda birçok mekanizma mevcut. Ancak en önemli unsurlardan biri yeterli sıvı alımının olmamasıdır. Hastalarım genelde 'kola, soda ve çay içiyorum' diyor. Ancak bu içecekler suyun yerini tutmuyor, hatta su ihtiyacını artırıyor. Ülkemiz, böbrek taşı açısından endemik bir bölge ve bu nedenle böbrek taşı oluşum oranı oldukça yüksek. Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve nemli bir iklime sahip olan Karadeniz Bölgesi, böbrek taşının sık görüldüğü yerlerden biri” ifadelerini kullandı.

'İçtiğiniz Sıvı İdrar Yoluyla Atılmalı'

Doç. Dr. Hasan Turgut, kaybedilen sıvının böbrek sağlığına fayda sağlamadığını belirterek, “Böbrek taşının sık görülmesinin temel sebepleri arasında diyet alışkanlıkları ve kaybedilen sıvının yeterince yerine konulmaması yer alıyor. Hastalarıma, 'günlük 2,5-3 litre su için' diyorum. Kimi, içtiğini iddia etmesine rağmen ter içinde kalıyor. Terleme ile kaybedilen sıvının böbrek sağlığına herhangi bir faydası yok. İçtiğiniz sıvının idrar yolu ile atılması gerekiyor. Eğer sıvı alımınızı ölçemiyorsanız veya ne kadar içmeniz gerektiğini bilmiyorsanız, idrar renginiz su gibi olana kadar su içmelisiniz. İdrarınız su rengini aldığında, yeterli su aldığınızı anlayabilirsiniz” dedi.

'Ailede Taş Varsa Risk Daha Yüksek'

Doç. Dr. Turgut, böbrek taşı oluşumunda genetik faktörlerin önemine değinerek, “Böbrek taşları genellikle şiddetli yan ağrısı ve kasık ağrısıyla kendini gösterir. Bazen hastalar, ağrı dışında kanama ile de gelebiliyor. İdrar yapamama ve sık sık tuvalete gitme isteği, böbrek taşının en belirgin özellikleridir. Genetik yatkınlık büyük rol oynar; eğer ailenizde böbrek taşı varsa, risk 5 kat artıyor. Ailede taş varsa, oluşma riski oldukça yüksektir. Hasta taş düşürdüğünde tekrar taş oluşturma olasılığı da oldukça fazla. Taşları analiz ederek, cinsine göre tedavi ve diyet yöntemleri uyguluyoruz” dedi.

'Taşın En Büyük Düşmanı Limon'

Doç. Dr. Turgut, tüketilen hiçbir sıvının suyun yerini tutmadığını vurgulayarak, “Böbrekte taş oluşumunun temel nedenselliği; aşırı tuzlu gıdalar, salamura ve yetersiz su tüketimidir. Soda ve kola da taş oluşumunu tetikleyebilir. Taşın en büyük düşmanı ise limondur. Günde 1 limonu suyun içine sıkarak tüketmek faydalıdır. Kalsiyum ve pH oranı yüksek sıvılar taş oluşumunu artırabilir. Karadeniz'in vazgeçilmez içeceği olan çay, içeriğindeki oksalat sebebiyle böbrek taşı riskini artırmaktadır. Eğer çaydan vazgeçemiyorsanız, su alımınızı artırarak yanına limonlu su tüketmeniz önemlidir. Limonlu su, taş oluşumunu azaltır. Unutmayın, suyun yerini hiçbir sıvı tutmaz” ifadelerini kullandı.

reklam

YORUM YAP